Son yıllarda özellikle Marmara Denizi’nde sıkça görülen ve çevresel bir kriz olarak adlandırılan müsilaj, diğer adıyla deniz salyası, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye’nin gündemini meşgul eden bu doğa olayı, denizlerdeki canlı yaşamını olumsuz etkilerken, balıkçılık sektöründen turizme kadar birçok alanda sorunlara yol açıyor. Peki, müsilaj nedir ve neden oluşur? İşte detaylar…
Deniz Salyası (Müsilaj) Nedir?
Müsilaj, denizdeki bitkisel mikroorganizmalar olan fitoplanktonların kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve organik materyallerin bakterilerle birleşmesi sonucu oluşan yapışkan, sümüksü bir tabakadır. Bu madde, yüzeyde olduğu kadar deniz tabanında da yoğun bir şekilde birikerek ekosistemi tehdit eder.
Müsilaj, genellikle beyaz, kahverengi veya sarı tonlarda görünür ve hem yüzeyde hem de su sütunu boyunca denizin farklı katmanlarında oluşabilir. Bu durum, deniz salyasının yalnızca estetik bir sorun değil, aynı zamanda oksijen miktarını azaltarak canlı yaşamını tehdit eden ciddi bir problem olduğunu gösterir.
Müsilaj Neden Oluşur?
Müsilaj oluşumu, biyolojik, kimyasal ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle meydana gelir. İşte bu faktörlerin detaylı açıklamaları:
1. Deniz Sıcaklığının Artışı
Deniz suyu sıcaklıklarının uzun vadeli olarak normal seviyelerin üzerine çıkması, müsilaj oluşumunun en önemli nedenlerinden biridir. Özellikle iklim değişikliği nedeniyle Marmara Denizi’ndeki su sıcaklığı, olması gereken seviyeden 2-3 derece daha yüksek seyretmektedir. Bu sıcaklık artışı, fitoplanktonların aşırı derecede çoğalmasına neden olur.
2. Kirlilik ve Besleyici Maddelerin Artışı
Denizlere bırakılan evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar, azot ve fosfor gibi fitoplanktonların çoğalmasını destekleyen maddelerin birikmesine yol açar. Marmara Denizi’ne yıllardır arıtılmadan bırakılan atıklar, ekosistemdeki besin dengesini bozarak müsilaj oluşumunu tetiklemektedir.
3. Deniz Durgunluğu
Rüzgarların zayıflığı ve denizdeki su hareketliliğinin azalması, denizlerin durgunlaşmasına neden olur. Bu durgunluk, suyun karışımını engelleyerek fitoplanktonların yüzeyde yoğunlaşmasına zemin hazırlar. Marmara Denizi’nin coğrafi yapısı gereği az akıntıya sahip olması, müsilaj oluşumunu hızlandırmaktadır.
4. İklim Değişikliği ve Asitlenme
Küresel iklim değişikliği, denizlerin fiziksel ve kimyasal yapısını değiştirerek müsilajın oluşumuna katkıda bulunur. Özellikle karbon salınımına bağlı olarak denizlerde asitlenme artarken, bu durum fitoplanktonların kontrolsüz çoğalmasına neden olur.
Müsilajın Zararları Nelerdir?
Müsilajın hem çevresel hem de ekonomik anlamda birçok zararı bulunmaktadır. İşte bu olumsuz etkiler:
1. Deniz Ekosistemine Zarar
Müsilaj, denizdeki oksijen seviyesini ciddi şekilde azaltır. Bu durum, balıklar, kabuklular ve diğer deniz canlıları için ölümcül bir ortam yaratır. Özellikle deniz dibinde yaşayan türler, müsilaj nedeniyle oksijensiz kalarak yaşamlarını yitirir.
2. Balıkçılığa Etkileri
Müsilaj, balıkçı ağlarına yapışarak ağların kullanılamaz hale gelmesine neden olur. Ayrıca balık popülasyonunun azalması, balıkçılık sektöründe büyük ekonomik kayıplara yol açar.
3. Turizme Olumsuz Etki
Müsilaj, deniz yüzeyinde oluşturduğu kötü görüntü ve koku nedeniyle turizm sektörünü olumsuz etkiler. Tatilciler, müsilajla kaplı sahillerde vakit geçirmek istemediğinden bu durum, turizm gelirlerinin düşmesine neden olur.
4. Sağlık Riskleri
Müsilajın içinde biriken bakteriler ve mikroorganizmalar, insan sağlığı için tehlike oluşturabilir. Özellikle deniz suyuyla temas eden kişilerde cilt hastalıklarına ve enfeksiyonlara yol açabilir.
Marmara Denizi’nde Müsilajın Yeniden Görülmesi
2021 yılında Marmara Denizi’nde büyük bir çevre krizi yaratan müsilaj, kısa bir süre içinde temizlenmiş gibi görünse de yeniden ortaya çıkmıştır. Özellikle İstanbul çevresinde Adalar ve Kınalıada limanında yoğunlaşan müsilaj, yaklaşık iki haftadır artış göstermektedir.
Bu durum, Marmara Denizi’nin kırılgan ekosisteminin yeniden alarm verdiğini göstermektedir. Uzmanlar, mevcut müsilaj krizinin, geçmişte alınan önlemlerin yetersiz olduğunu ve kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Müsilajın Önlenmesi İçin Alınabilecek Tedbirler
Müsilajın oluşumunu engellemek ve deniz ekosistemini korumak için kısa ve uzun vadeli çözümler gerekmektedir. İşte alınması gereken bazı önlemler:
1. Arıtma Tesislerinin Yaygınlaştırılması
Denize bırakılan evsel ve endüstriyel atıkların arıtılması, müsilaj oluşumunu büyük ölçüde engelleyebilir. İleri biyolojik arıtma tesislerinin sayısının artırılması şarttır.
2. Deniz Sıcaklığının İzlenmesi
Deniz suyu sıcaklıklarının düzenli olarak izlenmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında küresel karbon salınımının azaltılması gerekmektedir.
3. Deniz Hareketliliğinin Artırılması
Denizlerin doğal akıntı dengesinin korunması için barajlar ve yapay müdahalelerden kaçınılmalıdır. Deniz hareketliliği, müsilajın yayılmasını önleyebilir.
4. Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları
Halkın deniz kirliliği konusunda bilinçlendirilmesi ve atık yönetimi konusunda eğitilmesi, kirlilik kaynaklarının azaltılmasında etkili olacaktır.