Türkiye’deki Senegalli Göçmenlerin Yaşamını anlatan eser
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nden Dr. Halil İbrahim Koç, göçün sadece coğrafyalar arası bir hareket değil, aynı zamanda kimlik, kültür ve umut yolculuğu olduğunu anlatan çarpıcı bir çalışmaya imza attı.
"Göç ve Kültürlerarası İletişim: Türkiye’deki Senegalli Göçmenler"adlı kitap, Sahra Altı Afrika’dan Türkiye’ye uzanan insan öykülerini akademik titizlikle derleyerek literatüre kazandırıyor.
Sadece Ekonomik Değil, Anlamsal Bir Yolculuk
Kitap, Senegalli göçmenlerin yalnızca ekonomik motivasyonlarla değil; eğitim, sosyal statü, aile birleşimi ve aidiyet gibi derin nedenlerle Türkiye’ye yöneldiklerini ortaya koyuyor.
İstanbul’un arka sokaklarından kültürel izler taşıyan bu bireyler, adeta kendi mikro-toplumlarını kurarak Türkiye'nin çokkültürlü yapısına yeni halkalar ekliyor.

Göçün İnsan Yüzü: “İşgücü İstendi, İnsan Geldi”
Dr. Koç, kitabında Max Frisch’in “İşgücü istendi, insan geldi” sözünü hatırlatarak, göçmenlerin yalnızca birer çalışan değil; umutları, değerleri ve kimlikleriyle gelen insanlar olduğuna dikkat çekiyor.
Kültürlerarası iletişim süreçlerinin altını çizen kitap, göçmen kimliğinin inşa sürecine dair özgün saha verilerine de yer veriyor.

Türkçe Literatürde Bir İlk: Sahra Altı Göçmenler Mercek Altında
Türkiye’de oldukça sınırlı olan Sahra Altı Afrika göçmenleri üzerine Türkçe kaynaklara yeni bir pencere açan kitap, göç politikalarına ve akademik çalışmalara rehberlik edecek nitelikte.
Ev sahibi toplumla gündelik etkileşimler, kültürel çatışmalar ve yeni toplumsal aidiyetlerin oluşumu gibi pek çok başlık ayrıntılı biçimde inceleniyor.
Akademiden Sahaya: Üç Yıllık Emek Kitapla Taçlandı
Dr. Halil İbrahim Koç’un üç yıllık saha araştırmalarına dayanan bu eseri, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi'nin akademik vizyonuna da ayna tutuyor. Daha önce uluslararasılaşma üzerine kaleme aldığı çalışmayla dikkat çeken Koç, bu defa göçün bireysel ve toplumsal katmanlarına dair özgün bir anlatı sunuyor.
Kitap Raflarda ve Dijitalde
GAV Perspektif Yayınevi etiketiyle çıkan eser, hem fiziksel kitapçılarda hem de dijital platformlarda okuyucuyla buluştu.
Akademisyenler, araştırmacılar, öğrenciler ve göç politikalarıyla ilgilenen herkes için değerli bir başvuru kaynağı olma özelliğini taşıyor.