İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Hakkınız ödenmez dediler ödemediler!

Hakkınız ödenmez dediler ödemediler!

14 Mart Tıp Bayramı'nda hekimler ve sağlık çalışanları dertli. Genel Sağlık İş Başkanı Dr. Derya Uğur, sağlıkçıların geçinemediğini ve ekonomik sıkıntı içinde olduğunu belirtirken, Damga'ya konuşan Sağlık Hizmetleri Sendikası Başkanı Özlem Akarken ise “Pandemi ve deprem sürecinde sağlıkçılar hep en öndeydi. Bu nedenle 'sağlıkçıların hakkı ödenmez' dediler, gerçekten de ödemediler” dedi

Genel Sağlık-İş, 14 Mart Tıp Bayramı öncesi sağlık çalışanlarının ekonomik ve sosyal sorunlarını gözler önüne seren kapsamlı bir anket çalışması yaptı. Anket sonuçları sağlık çalışanlarının borçlarının ve geçim sıkıntısının her geçen gün daha da arttığını, gelecek kaygısının çoğaldığını, toplum nezdindeki saygınlığının azaldığını ortaya koydu. Sağlık Çalışanlarının Güncel Sorunları Araştırması-Mart 2023 isimli çalışmaya göre, istifaları ve yurt dışına göçü durdurmaya yönelik alınan önlemlere rağmen sağlık çalışanlarının ekonomik durumları düzelmedi, aksine daha da kötüleşti. Sendikanın 2019 yılında yaptığı araştırmada, gündelik yaşamın devamı için borçlanmak zorunda kalan sağlıkçıların oranı yüzde 69.6'ydı. Bu oran 2021'de 72.8'e, 2022'de yüzde 75.3'e çıkarken bu yılki ankette yüzde 81.1'e tırmandı. Bu veriler, borçla ayakta durabilen sağlıkçıların oranının geride kalan 4 yılda 11.5 puan, son bir yılda da 5.8 puan birden arttığını gösterdi.

Yüzde 92'si bankalara borçlu
Araştırmaya göre, sağlık çalışanlarının yüzde 75'inden fazlasının aylık düzenli iş geliri 20 bin liranın altında bulunuyor. Sağlıkçıların yüzde 92.1'i bankalara, yüzde 19.8'i ailesine, yüzde 14.3'ü yakın arkadaşlarına borçlu durumda. Kredi kartı kullanan sağlıkçıların ise yüzde 35'i sadece asgari tutarı ödeyebiliyor. Sağlıkçıların önemli bir bölümünün şiddet, baskı, yıldırma, mobbing ve liyakatsızlık ile karşı karşıya kaldığını gösteren araştırma, her 10 sağlıkçıdan 3'ünün deprem bölgesinde gönüllü çalışma için başvurduğunu bunlardan sadece 1'ine izin verildiğini de ortaya koydu.


Çalışma koşulları iyileştirilsin
Raporu değerlendiren Genel Sağlık-İş Başkanı Dr. Derya Uğur, sağlık emekçilerinin ağır ve kötü çalışma koşullarının acilen düzeltilmesini, tüm sağlık emekçilerini kapsayacak kademeli ek gösterge artışı yapılmasını talep etti. Sabit ve performans ödemesi gibi sağlık çalışanlarının mağduriyetine sebep olan, çalışma barışını bozan uygulamalara son verilmesini isteyen Dr. Uğur, sağlıkta şiddeti önleyecek etkili bir şiddet yasasının çıkarılması, deprem bölgesinde çalışan sağlıkçıların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve çift maaş ödenmesi çağrısında bulundu.

Hem ayrıştırıldık hem ötelendik

Genel Sağlık İş Başkanı Uğur gibi Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Akarken de sağlıkçıların yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Damga'ya konuşan Akarken, “Pandemide depremde hep ön saftaydı sağlıkçılar. Bu yüzden bize; 'hakkınız ödenmez' denildi ve gerçekten de ödenmedi. 24 saat usulü çalışan meslek gruplarına yönelik ek mesai nöbet ücretleri yeniden gözden geçirilmeli. Ek ödeme yönemeliği yayınlandı ayrıştırıldık ötelendik. Bir hekimin çok hasta bakması bir laboratuvar teknikerinin çok tahlil çalışması bir röntgen teknisyeninin çok film çekmesi gerekiyordu o hastanenin puantajı yükselsin teşviki çok alsın diye. Bu da hep daha çok çalışmak demekti. Çalışıldı ama karşılığı alınmadı” dedi.


Artık yorulduk

Sağlıkçıların sorunlarının çözülmediğini aktaran Akarken “Biz bir bütünüz dedikçe meslek gruplarına göre ayrıştırılıyoruz. Görev tanımlarımız bir türlü çağımızın şartlarına göre güncellenmiyor pandemi de birçok arkadaşımız koronavirüs nedeniyle vefat etti. Depreme dayanıksız hastane binalarında bir çok arkadaşımız çağın felakatinde vefat etti halen depreme dayanıksız binalarda hizmet vermeye çalışan arkadaşlarımız var ev sahipleri kiralara yüzde yüz zamlar yapıyor, aldığımız maaş yetmiyor geçinemiyoruz. Deprem bölgesinde depremi yaşayan meslektaşlarımız bedenen ve ruhen yıprandılar onlara hızlı çözümler üretilmesi gerekiyor. Artık biz söylemekten yorulduk sesimizi duyan yok liyakatli güçlü bir yönetime ve güçlü bir siyasi iradeye ihtiyacımız var” diye konuştu.

ANIL BODUÇ