Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, yapı stoku ve kentsel dönüşümle ilgili hâlâ kritik bir çelişki var. Veriler milyonlarca bağımsız birimin risk altında olduğunu gösteriyor. Özellikle İstanbul, yoğun nüfusu, eski yapı stoku ve hızlı yapılaşma baskısıyla bir “risk‑örnek” şehir konumunda.
Türkiye Genelinde Riskli Yapı StoKu
Türkiye genelinde yaklaşık 7,5 milyon bağımsız birim risk altında olduğu resmî olarak duyuruldu. İstanbul özelinde, bu stokun bir parçası olarak yaklaşık 1,5 milyon riskli bina bulunduğu açıklandı. İstanbul’da dönüşümü “acil” olarak bekleyen bina sayısı 600 000 olarak belirtildi.
![]()
Bu veriler, Türkiye’nin yapı stokunun sadece sayısal olarak değil “hazırlık” açısından da zayıf olduğunu ortaya koyuyor.
Akademik araştırmalar Türkiye’de eski yapı stokunun deprem etkilerine karşı hâlâ yüksek duyarlılığa sahip olduğu vurgulanıyor.
Riskli Yapıların Resmî Tespiti Nasıl Yapılıyor?
Riskli binaların tespiti, Bakanlıkça lisans verilen kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, yapı denetim şirketleri ve mühendis-mimarlık odaları tarafından yapılabiliyor. Malikler veya kanuni temsilciler, Bakanlık tarafından lisanslandırılmış kurumlar aracılığıyla elektronik yazılım sistemi üzerinden risk raporu alabiliyor.
![]()
Risk tespiti masrafları malikler tarafından karşılanıyor; eğer tespit ve yıkım işlemleri devlet veya ilçe tarafından yapılırsa, maliklerin paylarına düşen kısmı ödemeleri gerekiyor. Risk tespiti yaptırmak zorunlu olmasa da, hem can güvenliği hem de 6306 sayılı Kanun kapsamında haklardan yararlanabilmek için öneriliyor. Bakanlık, gerekli gördüğü durumlarda maliklerden risk tespiti yaptırmaları için süre talep edebiliyor.
Riskli Binaların Belirlenmesi ve Denetim Süreçleri
Riskli yapıların resmi olarak belirlenmesi sürecinde hem teknik hem hukuki mekanizmalar devrede. Ancak uygulamada önemli eksikler var.
| Sorun Türü | Bina Sayısı | Yüzde (%) |
|---|---|---|
| Malik Rızası Eksikliği | 35.000 | 17 |
| Teknik Denetim Eksikliği | 25.000 | 12 |
| Finansman Sorunu | 18.000 | 9 |
| Toplam Etkilenen | 78.000 | 38 |
İstanbul'da Binalar Ne Kadar Riskli?
İstanbul’daki toplam 8 milyon 70 bin konut ve işyeri arasında 1,5 milyonunun riskli olduğu dikkate alındığında, şehirdeki yapıların yaklaşık %19’u riskli durumda. Yani her 5 binadan 1’i deprem veya benzeri afetlerde ciddi hasar görebilecek düzeyde risk taşıyor. Bu oran, hem nüfus yoğunluğu hem de eski yapı stoku düşünüldüğünde, İstanbul’un afet güvenliği açısından kritik bir eşikte bulunduğunu açıkça ortaya koyuyor. Özellikle Avrupa Yakası’nda batı koridoru olarak adlandırılan bölgeler risk yoğunluğu açısından kritik öneme sahip.
![]()
Bina tiplerine göre riskli yapıların çoğunluğu betonarme ve eski karkas sistemli binalar olup, olası büyük bir depremde ciddi hasar riski taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre, acil dönüşüm bekleyen 600 bin binanın yenilenmesi, kentin deprem güvenliği açısından öncelikli hedef olarak belirlenmiş durumda.
![]()
Özellikle Avrupa Yakası’nda batı koridoru olarak adlandırılan bölgeler (Esenyurt, Büyükçekmece ve Küçükçekmece) riskin yoğunlaştığı ilçeler olarak görülüyor.
| İlçe | Riskli Bina Sayısı | Yüzde (%) |
|---|---|---|
| Esenyurt | 31.000 | 15 |
| Büyükçekmece | 25.000 | 12 |
| Küçükçekmece | 28.000 | 13 |
| Diğer 38 İlçe | 123.000 | 60 |
| Toplam | 207.000 | 100 |
| Yapı Yaşı | Riskli Bina Sayısı | Yüzde (%) |
|---|---|---|
| 2000 öncesi | 145.000 | 70 |
| 2000–2010 | 40.000 | 19 |
| 2010 sonrası | 22.000 | 11 |
610 Bin Riskli Yapı Yıkıldı
6306 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle Türkiye’de riskli yapıların tespiti ve dönüşümü hız kazandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, kanun sayesinde yaklaşık 2,2 milyon bağımsız birimin yenilendiğini ve 610 bin riskli yapının yıkıldığını belirtiyor.
Uzmanlara göre bu düzenleme, özellikle malik anlaşmazlıklarını azaltması ve finansal destek mekanizması getirmesiyle önemli bir adım.
Kanunun en güçlü yönlerinden biri, vatandaşın düşük faizli kredi ve hibe desteğiyle sürece katılımını kolaylaştırması.

Peki Nedir Bu 6306 Sayılı Kanun?
6306 Sayılı Kanun, Türkiye’de deprem ve diğer afetlere karşı riskli binaların güvenli hâle getirilmesini hedefler. Bu kanunla, afet riski taşıyan alanlardaki binalar tespit edilip, gerekirse yıkılır ve yeniden inşa edilir. Dönüşümde maliklerin rızası önceliklidir; rıza sağlanmazsa kamulaştırma yapılabilir. Ayrıca, düşük faizli krediler ve hibe desteği ile vatandaşların sürece katılımı sağlanır. Bu kanun, binaların yanı sıra sosyal alanlar, altyapı ve çevre düzenlemelerini de kapsayan bir yaklaşım benimser. Deprem riski yüksek eski binalarda yapısal sorunlar görüldüğünde mühendis kontrolü önerilir.

Acil Dönüşüm Şart
İstanbul’da riskli konut sayısının 1,5 milyon civarında olduğu ve bunlardan 600 000’in acil dönüşüm gerektirdiği uzmanlarca ifade ediliyor.
| Bina Sayısı | Bağımsız Bölüm | Yaklaşık Kişi |
|---|---|---|
| 79.891 | 425.868 | 11.000.000 |
Dönüşüm sürecinde yaşanan başlıca engeller: finansman eksikliği, malik rızası, altyapı yetersizliği.
Vatandaş Ne Yapabilir?
Riskli yapı stoku kadar bireysel düzeyde yapılabilecek hazırlıklar da hayati. Uzmanlar vatandaşlara şu önerilerde bulunuyor:
- Binanın yaşı ve inşa yılı kontrol edilmeli (özellikle 2000 öncesi yapılar daha yüksek risk taşıyor).
- Binada çatlak, eğilme, rutubet gibi yapısal sorunlar fark edildiğinde mühendis kontrolü yaptırılmalı.
- Resmî süreçleri takip etmek: riskli yapı tespiti, dönüşüm süreci.
- Kentsel dönüşüm veya güçlendirme için devlet / ilçe destekleri, hibe ve kredi imkanları araştırılmalı.
- Deprem sigortası yaptırmak ve afet bilinci kazanmak da bireysel düzeyde alınabilecek önemli adımlar.
Mevcut Yapı StoKu İlişkin Son Durum
Resmî açıklamalara göre, ülke genelinde yaklaşık 9,8 milyon bina ve 28,6 milyon bağımsız birim bulunuyor.
Bakanlık verileri, bunlardan yaklaşık 1,5 milyon bağımsız birimin acil dönüşüm kapsamına girdiğini bildiriyor. Ayrıca, yapı stokunun büyük kısmının “yönetmelik öncesi” dönemlerde inşa edilmiş olduğu ve bunun risk katmanı yarattığı geniş çevrede dile getiriliyor.

Ne Kadar Önlem Alındı?
2012’den bu yana Türkiye genelinde kentsel dönüşüm çalışmaları hız kazandı. Resmî verilere göre bu süreçte yaklaşık 2,2 milyon bağımsız bölüm dönüşümü tamamlandı; sekiz yıl içinde ise 610 bin riskli bağımsız bölüm yıkıldı ve yeni yapılar inşa edildi.
Özellikle İstanbul’da kentsel dönüşüm projeleri büyük bir ivme kazandı. 2022 itibarıyla şehirde 695 bin bağımsız birimin dönüşümü tamamlanmış, yaklaşık 93 bin birimin ise dönüşüm süreci devam ediyordu.
2025 yılına gelindiğinde ise Türkiye genelinde yaklaşık 7,5 milyon bağımsız birim risk altında bulunuyor. Bunlardan yaklaşık 2 milyon binanın acil olarak dönüştürülmesi gerekiyor. İstanbul özelinde ise riskli yapı sayısı 1,5 milyona ulaşmış, bu yapılardan 600 bininin ciddi çökme tehlikesi taşıdığı belirtiliyor. Ayrıca, kentsel dönüşüm için 77 ilde 64 bin hektar rezerv alan tespit edilmiş durumda.

Türkiye’nin Büyük Yıkımlarından Dersler
Türkiye, son 50 yılda hem insan hem de fiziksel yapı açısından önemli sismik şoklarla karşı karşıya kaldı.
17 Ağustos 1999 – Marmara (Gölcük/Kocaeli): ~17.480 – 18.373 ölü.
12 Kasım 1999 – Düzce: ~845 ölü.
6 Şubat 2023 – Kahramanmaraş: ~50.000 ölü ve 1,7 milyon bina değerlendirildi.
Bu depremler yalnızca kırılma anı değil; yapı stoku, müdahale kapasitesi, dönüşüm ve toplumsal hazırlık boyutlarında büyük bir sınav oldu.
Uzmanlar, İstanbul’daki kentsel dönüşümün yalnızca binaların yenilenmesiyle sınırlı kalmaması gerektiğini vurguluyor. Denetim ve standart eksikliklerinin giderilmesi, hızlı tarama ve yerinde değerlendirme yöntemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirten uzmanlar, dönüşümün sosyal, çevresel ve yönetişim boyutlarıyla birlikte yürütülmesinin hayati önem taşıdığını ifade ediyor.