İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Kıtlık bilinci ve sevgi

Kıtlık bilinci ve sevgi

"İnsan son derece karmaşık bir varlıktır" deriz çünkü detaylarda kayboluruz. İnsan son derece basit bir varlıktır.

"İnsan son derece karmaşık bir varlıktır" deriz çünkü detaylarda kayboluruz. İnsan son derece basit bir varlıktır. Sadece ve sadece yemeğe ve cinselliğe odaklı bir hayvandır insan. İnsanı cinselliğinden utandırın, o insan hayvan bile olamaz. Artık o hayvani boyutun da altındadır. İnsan korkutulmuştur. Cinselliği yemek yemek kadar basit bir temel ihtiyaç olarak görememektedir. Çünkü insan korkutularak doğasından uzaklaştırıldı. 
Korku, kaygı dolu bir insan öfkeli olabilir, üzüntülü olabilir. Bunlar sadece korkunun uzantılarıdır. İnsan genetiğinde korku sadece öldürülme ya da aç kalma riski olduğunda ortaya çıkıyordu milyonlarca yıldır. Ve bir çok kişi korku dolu olduğu için milyonlarca yılın bilinçaltı kayıtları korku ortaya çıktığında insanı daha fazla yemek yemeğe yönlendiriyordu, çünkü korkuyu genel olarak sadece kıtlık zamanları yaşadık. Şu an çok yemek yiyorsunuz, kıtlık mı var peki? Hayır yok! Bilinçaltı senin bugün neden korktuğunu bilmiyor ki. Korku varsa gerilim ya da öfke ile ortaya çıkıyor. 
Yüz bin yıl önce neden gerilip öfke duyuyordu insanoğlu? Sadece yiyecek bulamayacak diye. Hepsi bu. Yani siz "siz" değilsiniz. Sizlerin bir programı var. O bilinçaltı programlarını çözmeden de kendinizi bilmeniz bilgeleşmeniz imkansızdır. Bunun için de yapılması gereken yaşama son derece basit gözlerle, bir çocuk saflığıyla bakabilmek. Basit sorular sorabilmek; Bir erkek cinselliği seviyor, bir kadın cinselliği seviyor ama bu kişiler cinsellik yaşamıyorlar neden? Bunun asla mantıklı bir açıklaması yok. Diyeceksiniz ki "hayır var, ben bir kadın olarak sevilmek istiyorum, değer verilmek istiyorum, bana bir şeyler hissettirsin istiyorum" Peki bu duygular neden var? Sevilme arzusu zaten "ticaret" anlamına geliyor. Bu tanım son derece kibarcaydı. Değer bekleme arzusu zaten "değersizim" inancının tespiti. 
 Sen sevgi olsan sevgi beklermiydin? Sen değerli hissetsen değer beklermiydin? Neden birileri senin eksiklerini tamamlamak zorunda olsun ki? Bu sömürü nereye kadar sürebilir? Adam vajinana doyduğu zaman çekip gidecek çünkü sömürüyorsun. Umarım doymaz. Ve aslında umarım doyar da defalarca terk edilirsin ve durumunu sorgulamaya başlarsın. İşte bu sorgulamadır kişinin gerçeğe ulaşmasını sağlayan. Fakat bir çok kişi artık durumu kanıksamış halde. 5-10 ilişki yaşıyor bitiyor ve yeni bir ilişkiye eski kafayla başlıyor. Yine değer bekliyor, yine sevgi bekliyor. Kimse demiyor ki; "ya Allah bana bir vajina vermiş, ben oraya dokunduğumda zevk alıyorum, bir başkası dokunduğunda daha çok zevk alıyorum, neden peki o kişinin beni sevmesini ve değer vermesini bekliyorum?" Cevap yine milyonlarca yılın genetiğinde saklı; "eğer bir erkek beni sever değer verirse karnımı ölene kadar doyuracak." Genetik kesinlikle haklı. Kabilede kıtlık olduğu zaman önce yaşlı erkek ve kadınlara yiyecek verilmezdi, sonrasında çocuklar ve kadınların yiyeceği kesilir ve ölüme mahkum edilirlerdi. 
Hangi kadın cinsellikte sorun çıkarmıyor ve kendini sevdiriyorsa o kadın yaşama hakkına sahip oluyordu. Elbette yaşamak kadar onurlu bir şey yoktur bunun için insan her şeyi yapmalıdır ve yapmıştır. Fakat bugün öyle mi? Kadın parasını kazanıyor ve kasaptan etini alıyor. Öyleyse neden milyonlarca yılın genetiğini bir yük gibi taşıyorsunuz? Neden sevgi ve değer bekliyorsunuz? Sevgi ve değer bulamadığınız zaman onları neden buzdolabında arıyorsunuz? Düşünce değiştiğinde duygu, duygu değiştiğinde genetiğiniz değişir. Bu çok zor bir şey değil.