İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Merhaba Güneş’in oğlu

Merhaba Güneş’in oğlu

Bugün sevdiğim ve eserlerini yakından takip ettiğim pek değerli sanatçımız sevgili Ahmet Güneştekin’i ve çalışmalarını anmak istedim.

Bugün sevdiğim ve eserlerini yakından takip ettiğim pek değerli sanatçımız sevgili Ahmet Güneştekin’i ve çalışmalarını anmak istedim.
Dünyanın Ahmet Güneştekin’e ve kendisi gibi kıymetli sanatçılarımıza o kadar ihtiyacı var ki. Ülkede bunca sıkıntılı durum varken “bu da nerden çıktı?” demeyiniz. Ben böyle bir kaosta, sanata sığınanlardanım. Keşke siyasetçilerimiz de sanatçılarımızın ve sanatın takipçileri olsalar. İstisnalar mutlaka vardır; sözüm, tercihini sanattan yana kullanmayanlara. Sanat insanın yüreğini, vizyonunu, bakışını, düşüncelerini değiştirecek güçtedir. Empati yapmanızı sağlar. Sanat sana, bana, yüreğine, düşüncelerine, kısacası kimyana iyi gelir. Vücudunda birikmiş toksinleri sadece sporla atamazsın. Zihnindeki toksinlerden kurtulduğunda varoluşun, kendin tarafından kutsanacaktır. Çünkü daha berrak düşüncelerle yol alacak, kendine hak ettiğin değeri vererek mutlu olmanın ilk çığlığını atacaksın. Gerçek anlamda sanat seni ele geçirdiğinde artık pesimist bir zihin taşıman mümkün değil.
Bilenler bilir, Güneş’in oğlu bize kapılar inşa etti. Görüp etkilenmemek mümkün değil. Güneşe açılan kapılar (2009) karşısında gözyaşlarımı tutamamıştım. Cennetin kapısı (2009) karşısında etkilenmemek, tazelenmemek mümkün mü? Masumiyet kapısından (2011) hepimizin gönül rahatlığıyla geçebilmesini diliyorum. Ben yüreği güzel insanları severim. Seni de çok sevdim ve seviyorum sevgili Güneştekin. İnsanlığa bu güzel eserleri hediye ettiğin için şükran doluyum.
Yüzleşme serisi’ni incelediğinde bak bakalım kiminle yüzleşeceksin?
Dedim ya bırak Türkiye’yi dünyayı, insanlığı sanat ve sanatçılar güzelleştirecek, kurtaracak. Savaş söylemlerini susturacak, dil, din, ırk, ayrımlarının yerine sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, aşkı getirecek. Cesaret dolsun yüreğin; yüzleşme eserlerine bir bak bakalım sen neler göreceksin. Hangi fikirlerle kuşanıp, eski benliğini dünde bırakıp, yeni senle neler düşleyeceksin. Bu güzel toprakların güzel meyveleriyiz biz. Bu mayadan bilgelik dolu destanlar yazılır. Görmesini bilene görünür hayat, okumasını bilene okutur kendini, sevmesini bilene esirgemez güzel bir gönlü, anlamasını bilene akıtır bilgeliğini...
Hayatla inatlaşma, ya da inatlaşacaksan hakkını sevmekten yana kullan. Hayatta kalmak istiyorsan sanatla kal. Biz buna ‘hayatta kalma sanatı’ diyelim.
Sanatla kal ki; sevgi içinde varlığını her daim korusun…