Güney ve Orta Amerika'nın yağmur ormanlarında yaşayan bir canlı türü, ürettiği inanılmaz güçteki sesler ile ormanda kilometrelerce öteden varlığını duyurabiliyor. Sesinin bu derece uzağa yayılmasını sağlayan özel bir kemik yapısına sahip olan bu canlı, Batı Yarımküre'nin en gürültülü kara hayvanı unvanını taşıyor.
Nedir bu sesin sırrı?
Bu olağanüstü sesin kaynağı, canlının boğazında bulunan özel bir kemik yapısıdır. Bilim insanları bu hayvanın "hyoid kemiği" adı verilen yapısının diğer benzer türlere göre aşırı büyük ve özelleşmiş olduğunu keşfettiler. Bu kemik, insan Adem elmasına benzer bir görev görüyor ancak çok daha büyük. Erkek bireylerde dişilere göre daha da gelişmiş olan bu kemik, adeta doğal bir megafon görevi görerek, sesin daha gür ve düşük frekanslı çıkmasını sağlıyor.

Kilometrelerce yol alan sesler
Bu canlıların çıkardığı tiz ve güçlü ulumalar, tropik ormanın yoğun bitki örtüsüne rağmen 5 kilometreye kadar duyulabiliyor. Ses, bir maraton koşucusu gibi ormanın derinliklerine nüfuz ederek uzaklara taşınıyor. Üstelik bu ulumalar tek seferlik değil - bir uluma nöbeti ortalama 14-15 dakika sürebiliyor ve bu süre boyunca sürekli olarak ses yayılıyor. Tek bir ulumanın süresi türe göre değişmekle birlikte, bazı türlerde 19 saniyeye kadar uzayabiliyor.
Peki neden bu kadar bağırıyorlar?
Bu güçlü seslerin arkasında aslında çok mantıklı sebepler yatıyor. Öncelikle bölge savunması için bu sesleri kullanıyorlar. Sabahın erken saatlerinde ve gün batımında daha aktif olan bu canlılar, oluşturdukları "ses korosu" ile kendi gruplarının sınırlarını diğer gruplara bildiriyor. Bu, fiziksel bir çatışmaya girmeden alanlarını korumalarını sağlıyor. Ayrıca, besin kaynakları olan ağaçların bulunduğu yerleri işaretlemek, grup üyeleri arasında iletişim kurmak ve kaybolmuş grup üyelerini bulmak için de bu sesleri kullanıyorlar.
Okyanus dalgası gibi ağaçtan ağaca
Bu canlılar, ormanlık alanlarda ve yüksek ağaçlık bölgelerde 5-15 bireyden oluşan gruplar halinde yaşıyor. Günlerinin yaklaşık yarısını dinlenerek geçiriyorlar çünkü besinleri olan yapraklar oldukça düşük enerjili. Uzun kolları ve güçlü kavrayıcı kuyrukları sayesinde ağaçtan ağaca kolayca hareket edebiliyorlar. Ses dalgaları da adeta okyanus dalgaları gibi bir ağaçtan diğerine, bir gruptan diğerine yayılıyor.

Tanıştıralım: Ormanın en gürültülü maratoncusu uluyan maymun!
İşte bu eşsiz canlı, uluyan maymun olarak biliniyor! Alouatta cinsi kapsamında tanımlanan ve 15 farklı türü bulunan uluyan maymunlar, isimlerini çıkardıkları gür ve uzaklara yayılan seslerden alıyor. "Doğuştan maratoncu" olarak nitelendirilmelerinin nedeni de işte bu seslerin kilometrelerce uzağa yayılması ve uzun süreler boyunca devam edebilmesi. Özellikle siyah uluyan maymun (Alouatta caraya) türünde, erişkin erkeklerin sesleri yaklaşık 4.8 kilometreye kadar duyulabiliyor.