İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Paranoid bozukluk hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?

Paranoid bozukluk hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?

Psikolojik bir hastalık olan Paranoid bozukluk hakkındaki bilgiler araştırılıypr. Şüpheci yaklaşımlar ve kişilik bozukluğuna sahip bireyler oluşmasını sağlayan Paranoid hastalığı nedir? Belirtileri ile birlikte haberimizde.

Sanrılı bozukluklar, paranoid bozukluklar olarak eskiden beridir kullanılmaktadır. Paranoia teriminin kökeni oldukça eskidir. Bu terim, Yunanca para (yan, dış) ve nous (akıl) kelimelerinden türetilmiştir. Antik Yunan döneminden beri paranoya “delilik” veya“çılgınlık” olarak tanımlanmıştır. Paranoid kişilik bozukluğu, diğer insanların hareketlerini küçültücü ve tehdit edici olarak algılayan aşırı duyarlılıktır. Paranoyalar sağlıklı insanların da zaman zaman şüpheci yaklaşımlarından kaynaklı sahip olabileceği düşünce kalıplarıyken, paranoid kişilik bozukluğu olan bireylerin paranoyaları, günlük hayatın işlevini ve kalitesini bozacak derecede yoğundur.

Paranoid bozukluğunun geçmişi
19. yüzyılda Karl Kahlbaum semptomları esas olarak zihinsel olan bir grup bozukluğu paranoya adıyla içeren bir sınıflama önerdi. Richard Von Krafft-Ebbing paranoyanın ana semptomu olarak sanrıları bildirdi. Emil Kraepelin demantia precoxun tipik olarak giderek kötüleşmesine karşın paranoyayı sabit, bizar olmayan, iyi sistematize, kronik gidişli sanrılar olarak tanımladı. Düşünce, istek eylemin netliği ve dizgisinin tümüyle korunduğu, içsel nedenlerden kaynaklanan kalıcı ve sarsılmaz bir sanrılı sistemin sinsi olarak geliştiği daima gözlenir. Kraepelin’in kitabının 8. baskısında dementiaprecox kavramı ve parafreni tanımının biraz daha gelişmesine karşın paranoya durumunu korumuştur. Paranoid bozukluk ve paranoid şizofreni arasındaki ayırım Eugen Bleuler tarafından yapıldı. Kurt Kolle ise Kraepelin’in hastalarını onların kötüleşme şeklinin dementia precox hastalarına benzer olduğunu gösterdi. Bu görüş DSM II’de paranoid durumların şizofreninin olası varyantları olduğu biçiminde ifade edilmiştir. 

Freud’un klasik psikanalitik görüşünde paranoid belirtilerin bilinçdışı eşcinsel eğilimlerin inkarı ve yansıtması sonucunda geliştiği belirtilmiş; çağdaş psikodinamik görüşler ise inkar ve yansıtma savunma düzeneklerini genel olarak vurgulamışlardır. Norman Kameron (1959), paranoid bozukluğun gelişim sürecini ayrıntılı olarak ele almış ve kişinin temel güven duygusundaki yetersizlik nedeniyle adım adım nasıl sanrısal bir sistem ve sonunda bir “yalancı topluluk” geliştirdiğini betimlemiştir.

Paranoid bozukluğu belirtileri
Paranoid kişilik bozukluğunun temel özellikleri aşırı şüphecilik ve diğer insanların davranışlarını kasten alçaltıcı, kötü niyetli, kötüye kullanıcı veya aldatıcı şeklinde yaygın bir yorumlama eğiliminde olma ve bu yorumlara güvenmedir. Bu nedenle aşağıdaki tutumları sergileyebilir;

1. Bir kanıt gösteremese de başkalarının kendisini sömürdüğünden , aldattığından ya da kendisine zarar verdiğinden kuşkulanır.
2. Çevresindeki insanların bağlılığı ya da güvenilirliği üzerine kuşkular yaşar. 
3. Kendisi hakkındaki bilgilerin kullanılacağı düşüncesiyle sır paylaşımında bulunmaz.
4. Görmez gelinmeye ya da onur kırıcı davranışlara karşı kin besler
5. Haksız yere, eşinin ya da arkadaşının sadakatsizliğiyle ilgili kuşkulara kapılır.