Uçuş kurallarında ABD'den dikkat çeken bir düzenleme geldi. Artık bazı elektronik eşyalar check-in bagajına konamayacak. İşte yasaklanan o 7 ürün…
Bagaj yasaklarına güvenlik gerekçesi: TSA ve FAA ortak kararı
Amerika Birleşik Devletleri'nde uçuş güvenliğini artırmak amacıyla yeni bir karar devreye girdi. Ulaştırma Güvenlik İdaresi (TSA) ve Federal Havacılık İdaresi (FAA), yangın riskini en aza indirmek için bazı pille çalışan elektronik cihazların bagaja verilmesini yasakladı. Artık bu ürünler sadece el bagajında taşınabilecek.
Neden bu yasak geldi?
Yetkililere göre, özellikle lityum-iyon ve lityum-metal piller, darbe aldıklarında veya fazla ısındıklarında alev alabiliyor. FAA, bu tür cihazların kargo bölümünde çıkardığı yangınların hızla büyüyebildiğini ve uçuş güvenliğini ciddi anlamda tehdit ettiğini belirtiyor. Yangınların “termal kaçak” olarak bilinen zincirleme bir reaksiyona yol açabileceği de vurgulanıyor.
Artık bagaja verilemeyecek 7 eşya
TSA ve FAA’nın yeni düzenlemesine göre, aşağıdaki 7 eşya artık check-in bagajında taşınamayacak. Bu ürünler sadece kabin bagajında, yani uçak içine alınabilecek:
- Güç kaynakları (Powerbank)
- Telefon şarj kutuları
- Ekstra lityum-iyon piller
- Ekstra lityum-metal piller
- Telefon bataryaları
- Dizüstü bilgisayar pilleri
- Harici batarya paketleri (Taşınabilir şarj cihazları)
Bu cihazların el bagajında güvenli biçimde taşınması, uçuş esnasında yaşanabilecek yangın riskini minimuma indiriyor.
Yolcular için ne anlama geliyor?
Yeni kurallar özellikle sık seyahat edenleri ilgilendiriyor. Powerbank veya yedek batarya gibi cihazları bagaja koymak alışkanlık haline gelmişse, bundan sonra uçuş öncesi valiz kontrolü yapmak şart. Aksi halde bu cihazlar havalimanı güvenliğinde alınabilir veya uçuşun gecikmesine neden olabilir.
Küresel çapta uygulanabilir mi?
ABD merkezli başlayan bu güvenlik adımının, kısa sürede diğer ülkelerin sivil havacılık otoriteleri tarafından da benimsenmesi bekleniyor. Avrupa Birliği, Kanada, Japonya ve Türkiye gibi ülkelerdeki havacılık otoriteleri de benzer risk değerlendirmeleri yaparak kendi uygulamalarını güncelleyebilir.
