İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Sabır isteyen geciken yazılar...

Sabır isteyen geciken yazılar...

Bir gazeteci olarak hayat denen bu yolda verdiğimiz mücadelemizin, gerek haberlerimiz gerekse düşüncelerimiz olduğunu belirten biz gazetecilerinde birer insan olduğunu ve her insan gibi sabırlarının zorlandığı da diğer bir gerçek..

Bir gazeteci olarak hayat denen bu yolda verdiğimiz mücadelemizin, gerek haberlerimiz gerekse düşüncelerimiz olduğunu belirten biz gazetecilerinde birer insan olduğunu ve her insan gibi sabırlarının zorlandığı da diğer bir gerçek..
Evet, her gerildiğimiz de ya aklımızın yada yanımızda o an bulunanın, 'Sabır et, Allah büyüktür, İyi niyetli olanın yanındadır' diyerek yaşadığınız, yaşatılmak istenen bir sıkıtı esnasında, 'Gırtlağıma kadar geldi' dediğiniz bir anda sabrı zorlananın  sabra davet etmesi de ayrı bir güzelliktir..
Aksine o an veya içine çekilmek istendiğiniz bataklıkta bir bomba kadar etkili patlamaya neden olurken hem kedinizi hem de etrafınızdakilerini de ya zora yada belaya sokabilirsiniz..
İşte bu nedenledir ki; 'not ettiğiniz, sonra dediğiniz' yeri geldiğinde gücünüzü his ettireceğiniz o anların içinde olduğum şu günlerde bende bir gazeteci olarak gücüm yettiğince, karınca, kararınca denen karşı atak ya da gere
ken saldırı ile yapmam gereken haberleri 

ve yazıya dökmem gereken düşünceleri erteleyip, 'Yaa sabır' diyerek 'Belki düzelir, yada adam olur' diyerek geciktirdiğimin farkındayım..
Hem de bu alçakça saldırı ve tahriklerin getirdiği stresin dolayısıyla kendi başımın etimi yemekle kalmayıp, yenilediğim dişlerimi sıkarak..
Evet, 'insan yaşamında sıkıntılar olacak ki hayatın, yaşamın tadını da alabilesin' dediğimiz bu zorlu yolda ömür tüketmek içinde bunlarda lazım dediğimiz ama alçakça saldırı ve mobingler karşısında sabrınız zorladığınız o anları yaşarken yazılması gereken yazıları da geciktirmekte diğer bir sabır olduğunu algılamıyor değilim..
Ve bu sabrın nereye kadar dayanacağını da son olarak Azerbaycan'da yaşanan ama Ardahan'da da hissedilmesine karşın pek de hissedilmeyen yer sarsıntısı gibi yaşadıklarınızı, yarattığı içinizde ki depremlerin tusinami olup, dağlarını yakan volkanlar gibi  patlamaması için verdiğiniz mücadelenin adıdır, sabır isteyen yazılarım..
Ve bu yazılara konu olacak olanların başında gelenin kimler olduğuna baktığınızda, en yakınınızdakiler diye bildikleriniz, siyasetten yan yana olmazsanız da aynı düşüncelere sahip olduğunuzu sandıklarınız ve en önemlisi makam ve mevkilerden aldıkları güç ile kendilerini fil olarak görenler olduğunu görmeniz de ayrı bir sabır, sıkıntı ve de adı tamamen iyi niyet olan düşünceler ile  yapmak istediklerinizin gecikmesine neden olduğu da diğer bir gerçektir, sabırdır, gecikmedir.. 
Eh yine de, 'sabır diyelim', yaşananları, yaşatılmak istenenleri yeri geldiğinde yaşatmak için diyerek.. Ya sabır..