Kayseri'de, sevgilisine cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen F.U. için adalet yerini buldu. 2 Eylül 2022 tarihinde gerçekleşen olay üzerine F.U., mağdur A.B.’nin şikayetiyle gözaltına alındı. İlk olarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan F.U., 'cinsel istismar' ve 'hürriyeti yoksun kılma' suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Davanın seyrini değiştiren bu ciddi iddialar, yerel mahkemede görüşülerek sonlandırıldı.
Olayın Gelişimi
İlişkilerinde geçen zaman zarfında sorunlar yaşayan A.B. ve F.U., sonunda ayrılma kararı aldı. Ancak ayrılığın ardından F.U.'nun A.B.'yi rahatsız etmeye başladığı iddiaları ortaya atıldı. A.B., yaşadığı olayları yetkililere bildirerek şikayette bulundu. Bu şikayetin ardından yapılan soruşturma neticesinde F.U. gözaltına alındı. Olayın gerçekleştiği tarih ve sonrasındaki süreç, birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Türkiye'de cinsel istismar suçlarına karşı artan farkındalık ve B.A'nın yaşadığı travma, toplumda daha geniş bir konu başlığı haline geldi.
Mahkeme Süreci ve Sonuçları
Kayseri 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen davasında, F.U. suçlamaları kesin bir dille reddetti. Duruşma sırasında ifadesinde, “İlişkimizin sonlarına yaklaştık ve ayrılmak istedim. Sürekli olarak devam eden tehditler nedeniyle kendimi savunma durumunda hissettim,” şeklinde açıklamalar yaptı. Ancak mahkeme, sunulan deliller ve toplumun cinsiyet temelli şiddete karşı duyarlılığı göz önüne alındığında, sanığın cezasını açıklamaya karar verdi. F.U. 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan 15 yıl ve 'hürriyeti yoksun kılma' suçundan ise 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, aynı zamanda adli kontrol tedbirinin devamına da onay verdi.
Toplumda Oluşan Etkiler
Bu davanın sonuçları, Türkiye'de cinsiyet temelli suçlar hakkında toplumda ciddi bir tartışma yarattı. Cinsel istismar ve şiddet konusundaki farkındalık artarken, kadınların yaşadığı travmalar ve hukuki süreçler hakkında bilgi edinme ihtiyacı daha da belirginleşti. F.U. hakkında verilen ceza, benzer davalarda da emsal teşkil edebilir. Uzmanlar, cinsiyet temelli şiddete karşı alınacak önlemlerin hayati önem taşıdığını vurguladı. A.B. gibi mağdurların sesini duyurması, diğer kadınların da benzer durumlarda sessiz kalmaması adına cesaretlendirici bir rol oynuyor.