Diyanet fetvasıdır, “Sol elle şeytanlar yemek yer…”
Sende, bende iki el olduğuna göre, geriye kalır bir el ki, o da sağ eldir. Onunla da yediğimize göre, en azından şeytan olmadığımızın en sağlam resmi ispatıdır.
*
Serenay…
Doğuştan sağ kolu yoktu, yemeği sol kolundaki sol eliyle yeseydi o zaman bilecektik ki bu kız doğuştan şeytandı. Ne var ki sol kolunda sadece tek parmak vardı, o da işe yaramıyordu, tüm ihtiyacını annesi gördü, yemeğini hep o yedirdi, bir gün babası, daha ne kadar yemeğini sen yedireceksin, bırak kendisi öğrensin dediğinde, küçük kızın ayağıyla çatal-kaşığın tanışma hikayesi de böyle başladı. Bizim ayak dediğimiz, onun için el’di, yazı yazmayı da ayağıyla başardı.
Hedefim, İnkılap Tarihi’ni okumak, dedi…
*
İsmail…
Onun öyküsü de benzer yöndeydi, iki kolu olmayınca, iş, sol ayağına düştü, çünkü sağ bacağı diğerinden oldukça kısaydı, daha altı aylıkken oyuncaklarıyla sol ayağını arkadaş yaptı, yemeğini sol ayağıyla yedi, büyüdü, cep telefonunu, bilgisayarını sol ayağıyla kullandı.
Hedefim polis olmak, dedi…
*
Rus bebek Vasilina…
İki kolu da yoktu, bu yüzden de henüz üç aylıkken ailesi onu sokağa terk etti, kimsesizler yurduna yerleştirildi, evlatlık edinmek isteyen Amerikalı bir çift, kolsuz çocuğu görür görmez, bunu istiyoruz dedi. İki kollu on parmaklı yaşıtları yediğini üstüne başına dökerken, o kollarının eksikliğini ayağıyla tamamladı.
Hedefi bilinmiyor, zira daha üç yaşında…
*
Diyanet’in, sol elle şeytanlar yemek yer fetvası, aslında, ahalinin hakkını sağ-sol el demeden dört koldan yiyen, kamu görevlilerini, siyasetçileri, şeytancıkları gizlemeye yönelik. Onların poposunu korurken, tabandaki ahalinin poposunun derdine düşmüş durumdalar yani..
*
Aslında vermek istedikleri mesaj…
Poponuzu temizlediğiniz elinizle yemek yemeyin mesajıdır, kendileri hangi eli kullanıyorlarsa, istiyorlar ki ahali de aynı eli kulansın…
*
Bereket versin ki, iki kolu olmayanlardan şimdilik habersizler, yoksa başşeytanlar ayaklarıyla yemek yer, der, kenara çekilirler…
*
Diyanet…
Hedefi insanları şeytandan korumak, neredeyse bir asırlık kurum, devlet eliyle yönetiliyor, 117 bin 378 personeli var, şeytanın sol elle yemek yediğini ortaya çıkarmak için bütçeden aldığı devlet ödeneği tastamam 5 milyar TL. Ahalinin kazancının büyük bir bölümünü bu kurum yiyor yani.
*
O yüzden final sorusudur…Sol elle yemek yiyen şeytan, yedikten belli bir saat sonra bizim gibi, boşaltır mı?
Önemli olan, neyle yediğin değil, neyi yediğindir aslında…Elin hakkını yemek/yememek gibi mesela.
Diyanet fetvasıdır, “Sol elle şeytanlar yemek yer…” Sende, bende iki el olduğuna göre, geriye kalır bir el ki, o da sağ eldir. Onunla da yediğimize göre, en azından şeytan olmadığımızın en sağlam resmi ispatıdır.
