İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Sorunları aşma direnci Alacahöyük

Sorunları aşma direnci Alacahöyük

İnsan oğlunun ne kadar güçlü olduğunu ve sorun diye bilinen bir çok sıkıntıyı isterse aşabileceğini anladığım Çorum Alacahöyük'ü ziyaretimde insanın çok güçlü bir varlık olduğunu bir kez daha anladım.

İnsan oğlunun ne kadar güçlü olduğunu ve sorun diye bilinen bir çok sıkıntıyı isterse aşabileceğini anladığım Çorum Alacahöyük'ü ziyaretimde insanın çok güçlü bir varlık olduğunu bir kez daha anladım.
Kızım Yaprak'ın kınasını, düğünümüzü Ardahan'dan yapıl bu mutlu günümüzü tamamlamak için Ankara, Kocaeli ve İstanbul ziyaretlerine çıkıp Alacahöyük'e uğrama şansını yakaladığıma sevinirken, M.Ö. 14. yy.’da ki insanların bugünkü biz insanlardan daha güçlü olduğunda anlıyordum.
Başkent Ankara'nın simgesi de olan eserlerin hayranlık içinde ziyaretçi akınına uğradığı Alacahöyük'ün yanında buluna ve zamanın insanların merkezi, başkenti olan Hattuşa’yı da ziyaret etme imkanı bulan bir insan olarak o dönemin insanlarının yok imkanlara rağmen nasıl sorunları aştığında şahit oluyor, bugün yaşadığımız sorunların hiçte sorun olmadığını düşünüyordum.
O devasa, hem de çoğu mermer olan kaya ve taşların nasıl olup bir araya getirildiği ve bugün başta mevcut hükumet olmak üzere siyasilerimizin övündüğü tünellerin o zamandan yapıldığını da görürken bugün sorun dediklerimizi o günkü insanların sorun diye görmediklerini de anlıyordum.
Önce kısaca bir tarihine bakalım dediğim Alacahoyük'ü ve diğer tarihi hazineleri anlamak, gezmek, görmek gerek diyorum..
Evet, ilk olarak 1907 yılında Makridi Bey tarafından kazılmış, düzenli araştırmalar 1935 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından başlatılmıştır. İlk kazılar, H. Z. Koşay ve R. O. Arık tarafından yürütülmüştür. 1997’den beri de Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu tarafından yürütülmektedir.
Hitit öncesi dönemin önemli şehirlerinden olan Alacahöyük, Hitit döneminde yakınındaki Hattuşa’nın gölgesinde kalmıştır. M.Ö.2500 yıllarına kadar giden Hitit öncesi kral mezarlarından çıkan eserler en önemli buluntulardır. Fakat ayakta kalmış yapılar Hitit dönemine aittir. Ortostatlarla kaplı şehir duvarlarının okçular için rampaları da bulunan iç ve dış kapıları mevcuttur. Hitit dönemine ait iki büyük sfenks tarafından korunan güneydeki anıtsal giriş, iki kule arasında kalacak şekilde düzenlenmiştir. Kapı pervazı olarak kullanılan yaklaşık 4 m. yüksekliğindeki yekpare taş dikmelerin (monolit) yerden yaklaşık 2 metrelik bölümleri sfenks biçiminde yontulmuştur. Bu Sfenksli Kapı’dan girilen geniş Hitit yapı kompleksi halen tam olarak kazılmamıştır. Sfenksli Kapı’nın yanındaki kule temelleri birçok ortostatla kaplanmıştır. Rölyef ve sfenkslerin çoğu M.Ö. 14. yy.’a aittir. Bunlar replikaları ile değiştirilmiş ve asılları Ankara’ya, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne taşınmıştır.Anlatmakla değil görmekle anlaşılacak onca tarihi eserlerin olduğu ülkemde yeterince tanıtılamadığı, anlatılmadığını da dett edip, sorun görüp ayrılıyordum, Alacahöyük tarihinde.