Günlük yaşamın temposu içinde çoğu zaman ihmal edilen su tüketimi, cildin sağlığı ve genç görünümü için hayati önem taşıyor. Uzmanlara göre, vücudun susuz kalması sadece genel sağlığı değil, ciltteki yaşlanma sürecini de hızlandırıyor.
Cildin %64’ü sudan oluşuyor ve bu su dengesi bozulduğunda kuruluk, matlık, elastikiyet kaybı, ince çizgiler ve kırışıklıklar kendini daha erken gösteriyor. Yeterli su tüketimi ise bu süreci tersine çevirebiliyor.

İşte bol su içmenin cildiniz üzerindeki 10 şaşırtıcı etkisi:
- Doğal nem dengesini sağlar, kuruluk kaynaklı cilt sorunlarını önler.
- Elastikiyeti artırır, cildin daha sıkı ve genç görünmesine katkı sağlar.
- İnce çizgi ve kırışıklıkları geciktirir, yaşlanma etkilerini yavaşlatır.
- Cilt bariyerini güçlendirir, dış etkenlere karşı koruma sağlar.
- Ölü hücre birikimini azaltır, gözeneklerin tıkanmasını engeller.
- Vücut ısısını dengeler, ısı kaynaklı cilt sorunlarını önler.
- Nem-yağ dengesini korur, akne ve siyah nokta riskini azaltır.
- Yara iyileşmesini hızlandırır, hücre yenilenmesini destekler.
- pH dengesini korur, cildin sağlıklı görünümünü sürdürür.
- Toksinleri uzaklaştırır, ciltte oluşabilecek problemlerin önüne geçer.

Uzmanlar, sağlıklı bir yetişkinin günde en az 2 litre su içmesini öneriyor. Ancak hava sıcaklığı, fiziksel aktivite ve sağlık durumuna göre bu miktarın artırılması gerekiyor. Ayrıca, su tüketiminin yanında cildi dışarıdan nemlendirmek ve beslenmeye özen göstermek de genç bir cilt için vazgeçilmez.