ÇUKUROVA’DA AYÇİÇEK HASADI BAŞLADI
Yerli üretimi koruyan politikalarla tarımda güçlü Türkiye hedefi ilerliyor. Çukurova’da ayçiçeği hasadı başlarken, sektör temsilcileri sürdürülebilirlik için kararlı adımlar bekliyor.
Türkiye'nin tarım potansiyelinin göz bebeği Çukurova’da ayçiçeği hasadı resmen başladı. Kuzey Yarım Küre’nin en erken ayçiçeği hasadının yapıldığı bu stratejik bölgede, yeni sezon umutla karşılandı.
Güney ve Güneydoğu Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (GÜNYAĞDER) Platformu Başkan Vekili Samet Dal, hasatla birlikte devlet destekli tarife kontenjanı uygulamasının yeniden devreye alınmasının gerekliliğine dikkat çekti.

"Tarife Kontenjanı Üreticinin Teminatıdır"
Başkan Vekili Samet Dal, geçtiğimiz yıl çiftçiyi ve yerli sanayiciyi koruyan tarife kontenjanı sisteminin bu yıl da uygulanmasının kritik olduğunu belirterek, bu kararın hasat başlamadan ilan edilmesinin önemine vurgu yaptı. Tarife kontenjanı, firmaların yerli üreticiden aldıkları ürün karşılığında belirli miktarda gümrük vergisinden muaf ithalat yapmalarını sağlıyor.
Bu sayede hem üretici hem sanayici kazanıyor, hem de devletin kaynakları verimli kullanılmış oluyor.
İklim Şartlarına Rağmen Üretimde Umut Var
Dal, küresel iklim değişiklikleri ve yetersiz yağışlara rağmen Türkiye genelinde yaklaşık 1,5 milyon tonluk ayçiçeği üretimi beklendiğini ifade etti. Türkiye'nin yıllık ihtiyacının 5 milyon ton civarında olduğunu hatırlatan Dal, yerli üretimin artırılmasının milli tarım politikaları açısından vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
“Ayçiçeği, düşük su tüketimi ve yüksek getirisiyle çiftçimiz için en uygun ürünlerden biridir. Üretimin artması, zamanında açıklanacak öngörülebilir politikalarla doğrudan ilişkilidir. Belirsizlikler ortadan kalkmalı, üretici desteklenmelidir.” diyen Dal, sürdürülebilir piyasa koşulları için devlet politikalarının üretim dostu bir şekilde devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yerli Üretimle Dışa Bağımlılık Azalacak
Samet Dal, Türkiye'nin her yıl yaklaşık 1,5 milyon tonluk ayçekirdeği veya ham yağ ithal ettiğini belirterek, bu açığın kapanmasının yolunun yerli üretimin teşvik edilmesinden geçtiğini ifade etti. Tarife kontenjanının hem üretici hem sanayici için stratejik bir denge aracı olduğuna dikkat çeken Dal, bu uygulamanın sektörde sürdürülebilir fiyat oluşumuna da büyük katkı sunduğunu dile getirdi.
"Rusya ve Ukrayna Fiyat Baskısı Oluşturamamalı"
İthalatın büyük bölümünün Rusya ve Ukrayna’dan yapıldığını belirten Dal, tarife kontenjanının hasat öncesi ilan edilmesinin dış kaynaklı fiyat baskılarını bertaraf edeceğini söyledi. Bu sayede hem çiftçi hem sanayici hem de tüketici korunmuş olacak.
“Çukurova’dan yükselen bu bereketli çağrının tüm yurda hayırlı olmasını diliyoruz. Üreticimizin sesi olarak, önerimizin yetkili kurumlarda karşılık bulacağına inancımız tamdır.” diyerek sözlerini tamamlayan Samet Dal, yerli üretime sahip çıkmanın milli kalkınmanın temeli olduğunu bir kez daha vurguladı.