İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Yaşamsal dinamikler

Yaşamsal dinamikler

Yaşamın, her anın tadını çıkarmak, doyasıya dolu dolu yaşamak, dans etmek, şarkı söylemek yaşam hakkımızdır fakat bu hakkı malesef kullanamıyoruz. Kendimizi ve hayatı fazla ciddiye aldıkça varoluşsal kutlamadan uzaklaşiyoruz. Bir insanın kendinden uzaklaşması demek, kendine yabancılaşmasi demek.

Yaşamın, her anın tadını çıkarmak, doyasıya dolu dolu yaşamak, dans etmek, şarkı söylemek yaşam hakkımızdır fakat bu hakkı malesef kullanamıyoruz. Kendimizi ve hayatı fazla ciddiye aldıkça varoluşsal kutlamadan uzaklaşiyoruz. Bir insanın kendinden uzaklaşması demek, kendine yabancılaşmasi demek.
Hayat, aslında bir oyundur ve kutlamadır. Oyunu kuralına göre oynadığınızda her şey yerli yerine oturur. Gerginlik ve gerilim yaratan her olaya ciddiyetle baktığınızda o sorunun daha çok büyüdüğünü göreceksiniz. Hayatta ciddiyet denen bir şey yoktur, kendinizi çok önemsediğinizde, yaşadığınız olayları gereğinden fazla düşünüp kendinizi yıprattığınızda hayatın tadını alamıyorsunuz. Hem hayata hem de kendinize yabancılaşıyorsunuz.
Ebedi öz varlık olarak, içinizde yaramaz bir çocuk var. O çocuğu hep hatırlayın ve her ciddileştiğinizde kendinize ciddiyetin gerilim ve üzüntü yarattığını, aslında ne kadar komik duruma düştüğünüzü hatırlatın. Kalbinizi yaşama açın o zaman yaşam, size tüm güzelliklerini gösterecek. Kalbinizi ciddiyetle kapatmayın, kendinize gülmeyi ve hayata her an gülümsemeyi öğrenin.
Kahkaha atmak hafifletir ve içinizdeki sıkıntıyı alır, aslında o sıkıntı gerçek değildir, ilüzyondur. Onu siz yaratıyorsunuz. Bencillik ve ego devreye girdiğinde acı kendini gösterir,  bir sıkışmışlık hissedersiniz. O zaman yaşamın tadı kaçar. Yaşamınızı herkes için yaşayınca bencillikten de kurtulacaksınız, yaşam o zaman her an bir kutlama olacak!
Kalbinizi yaşama açın ve her anınızı dolu dolu yaşayın. Geçmişe takılmayın, geçmiş geçmiste kaldı, unutun gitsin. Geleceğin hayalleriyle zamanınızı boşa harcamayın. Sadece şu an'a odaklanın. Şimdide kalın çünkü gerçek yaşam, şimdi'den geçer...