Türkiye, sabah saatlerinde başlatılan büyük çaplı bir operasyonla yasa dışı emlak faaliyetlerine karşı önemli bir adım attı. İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleşen operasyon kapsamında 1240 apartman dairesi, 65 arsa ve 47 otomobil usulsüz işlemler nedeniyle devlete geçirildi. Gözler ise, bu devasa yapıların arkasındaki organize şebekeye çevrildi. Sahte ekspertiz raporlarıyla mülk değerleri yüksek gösterilerek yabancıların usulsüz vatandaşlık kazandığı tespit edildi.
198 ailenin vatandaşlığı tehlikede
Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte, yalnızca bireylerin değil, ailelerin de sisteme dahil edildiği ortaya çıktı. Toplamda 1.198 kişinin bu yöntemle Türk vatandaşlığı aldığı belirlendi. Ancak bu kazanımın geçersiz sayılması bekleniyor. Zira savcılık, "5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na muhalefet" suçunun işlendiğini ve vatandaşlıkların iptali için hukuki sürecin başlatıldığını açıkladı. Bu durum, birçok yabancı ailenin bir gecede vatandaşlık hakkını kaybetmesine neden olabilir.

gayrimenkul uzmanları çetenin bel kemiği çıktı
Operasyonun en dikkat çekici yönlerinden biri ise, şebekenin merkezinde bulunan 82 gayrimenkul uzmanı oldu. MASAK’ın hazırladığı ayrıntılı rapora göre, bu kişiler sahte ekspertiz belgeleri düzenleyerek evlerin değerini olduğundan katbekat fazla gösterdi. Bu şekilde yabancı alıcıların 400 bin dolar sınırını aştığı izlenimi verilerek, Türk vatandaşlığı alma kriterleri kağıt üzerinde sağlanmış gibi gösterildi.
Savcılık, çetenin finansal hareketlerini de tek tek inceledi. Elde edilen verilere göre yapılan usulsüz işlemler, Türkiye’nin döviz rezervinde 181 milyon 200 bin dolarlık kayba neden oldu. Bu rakam, sadece emlak üzerinden gerçekleştirilen vurgunun büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
131 kişi hakkında gözaltı kararı
Toplamda 131 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu kişiler arasında 1 örgüt lideri, 2 örgüt yöneticisi, 46 örgüt üyesi ve 82 gayrimenkul uzmanı bulunuyor. Yakalanan şüphelilerin büyük bir kısmının aynı bölgede faaliyet yürüttüğü, bazı ekspertiz firmalarının ise doğrudan örgüte çalıştığı öğrenildi. Operasyonun ilerleyen günlerde yeni gözaltılarla genişletilmesi bekleniyor.
devletin kaybı sadece para değil
Yalnızca maddi kayıp değil, ülke itibarının zedelenmesi de soruşturmanın önemli başlıklarından biri. Sahte belgelerle vatandaşlık verilmesi, güvenlik riski ve sosyal entegrasyon sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü operasyon, sadece bir mali denetim değil; aynı zamanda ulusal güvenlik açısından da stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.