İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Bayburt’un son tandır ustası: 57 yıllık emek, üç kuşaklık miras

Bayburt’un son tandır ustası: 57 yıllık emek, üç kuşaklık miras

Purutoğlu, ahilik kültürünün değerlerini tandırcılıkta yaşatmaya çalışırken mesleğin yok oluşuna dikkat çekiyor.

KAYNAK: İHA

Bayburt’ta çamura şekil vererek tandır üreten 57 yaşındaki kentin son tandır ustası Recai Purutoğlu, yarım asra yaklaşan meslek hayatında ata mirası zanaatı ayakta tutmaya çalışıyor. Dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan mesleği 3 kuşaktır sürdüren Purutoğlu, tandırcılık mesleğinin kaybolmaması için varını yoğunu devretmeye hazır olduğunu söyleyerek, "Yeter ki bu zanaat ölmesin" dedi.
Çocuk yaşlarda tandır ustalığına adım atan Purutoğlu, babasının yanında yetişerek, öğrendiği mesleğini yıllardır özenle devam ettiriyor. Geleneksel yöntemlerle yaptığı tandırları Türkiye’nin birçok iline ulaştıran Purutoğlu, aynı zamanda yurt dışından da sipariş alıyor.
"Yaş 57, çocuklukla başlayan bir meslek. Babadan öğrenilmiş, atadan, dededen bize intikal etmiş bir meslek" diyen Purutoğlu, mesleğin geçmişten bugüne ulaştığını vurguladı.

Image

"Ahiliği, esnaflık anlayışını, Anadolu’yu öldürdüğümüz gibi şu mesleği de öldürmeyelim"


Tandırcılık mesleğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Purutoğlu, eleman yetiştirmenin en büyük arzusu olduğunu söyledi. "Yok, oluyoruz, gidiyoruz, bitiyoruz. Eleman yetiştirmeyi canı gönülden istiyoruz" ifadelerini kullanan Purutoğlu, mesleğinin ayakta kalması için her şeyi yapacağını hatta varını yoğunu devredeceğini bildirdi. "Yeter ki bizim zanaatımız ölmesin" diyerek serzenişte bulunan Purutoğlu, "Bu mesleği öğreteceğim insana bütün varımı devredeceğim. Bütün birikimimi tek şartla devredeceğim; mesleği öğreteceğim kişi bu işi ölene kadar devam ettirirse, bunun garantisini verirse neyimiz var, neyimiz yok hepsini onun üzerine tapu edeceğim. Ahiliği, esnaflık anlayışını, Anadolu’yu öldürdüğümüz gibi bu mesleği de öldürmeyelim" şeklinde konuştu.

Image

Meşakkatli ve aşamalı bir zanaat


Tandır yapımının birçok aşamadan geçtiğini belirten Purutoğlu, işin zorluklarını da anlattı. Purutoğlu, toprağı yatağından çıkarmakla başlayan sürecin; çamurun hazırlanması, mayalanması, yoğrulması ve fitillerle santim santim yükseltilmesiyle devam ettiğini belirtti.
Purutoğlu, "Çok meşakkatli, çok çileli, çok aşamalı bir meslek bu. Tandıra toprakla başlıyoruz. Önce gidip yatağından toprağı alıyoruz. Çok zordur toprağı yerinden çıkarmak. Getiriyoruz, burada işliyoruz, elenmesi gerekiyorsa eliyoruz, ezilmesi gerekiyorsa eziyoruz. Ondan sonra harman yapıp suyunu veriyoruz, samanını katıyoruz, 3-4 gün çamuru için uğraşıyoruz. Ondan sonra bekliyoruz, 3-4 günde çamur mayalanıyor. Mayalandıktan sonra yoğurmaya başlıyoruz, fitil dediğimiz çubuklardan yapıyoruz. Tek tek tandırları santim santim yukarıya doğru çıkarıyoruz" dedi.
Her tandırın boyuna göre yapım süresinin değiştiğini kaydeden Purutoğlu, "Büyük tandır 5-6 gün, küçük tandır 4 gün, daha büyüğü ise 7 günde tamamlanıyor. Bununla da kalmıyor, gogolu yapılıyor, hetircek dediğimiz yuvalar açılıyor, gogolu bittikten sonra kurumayı bekliyoruz. Kuruduğu zaman da vatandaşa nasıl yakacağını anlatıyoruz" diyerek konuştu.
Ömrünü adadığı zanaatı ayakta tutabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu kaydeden Purutoğlu, tandırcılığın Anadolu’nun kültürel mirası olduğunu vurgulayarak, sözlerini tamamladı.