İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Depremzede başörtülü öğrenciyi okula almayan müdüre ağır para cezası

Depremzede başörtülü öğrenciyi okula almayan müdüre ağır para cezası

15 yaşındaki depremzede öğrenciyi başörtülü olduğu için özel okula kaydetmediği öne sürülen ve tutuksuz yargılandığı davada beraat eden okul müdürüne para cezası verildi.

KAYNAK: DHA

Eskişehir'de 15 yaşındaki depremzede öğrenciyi başörtülü olduğu için özel okula kaydetmediği öne sürülen ve tutuksuz yargılandığı davada beraat eden okul müdürü İsmail Samur'a (68), Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, "ayrımcılık yasağını ihlal" ettiği gerekçesiyle 89 bin 571 lira idari para cezası uygulandığını açıkladı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşadığı Hatay'dan ailesi ile Eskişehir'e gelen T.N.İ. (15), geçen mart ayında nakil için gittiği özel okulda iddiaya göre başörtülü olduğu için kayıt yaptıramadı. Ailenin şikayeti üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, okul müdürü İsmail Samur hakkında "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlaması ile soruşturma başlattı. Savcılıkta ifadesi alınan Samur, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame ile İsmail Samur hakkında Eskişehir 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Samur, mayıs ayında görülen karar duruşmasındaki savunmasında, "Uzun yıllar öğretmen ve idareci olarak devlet kadrolarında görev yaptım. Tüm görevlerimde hiç kimseyi düşüncesi sebebiyle ayrıştırmadım. Olabildiğince yardım olmaya çalıştım. Kesinlikle mağduru sırf başörtü takıyor diye okulumuza kayıt etmemezlik yapmadım. İmam Hatip'ten gelen talebelerin bizim okul müfredatına uymaları teknik olarak mümkün değildir. Diğer meslek okullarının da bizim okulun müfredatına uyması mümkün değildir. Kesinlikle mağduru başörtülü diye okula kayıt etmemezlik yapmadım. Ailemizde başörtülü çok yakınım var. Kendimde dini vecibelerime düşkünüm" dedi.

Savunmaların ardından mahkeme, "alenen dini değerleri aşağılama" suçuna ilişkin unsurların oluşmadığını, İsmail Samur'un başörtülü depremzede öğrenciye olumlu yönde nasihatlerde bulunduğunu belirterek, beraatine karar verdi. Kararda, "Küçük mağdurun başörtüsü ile bu okula devam ettiği takdirde pedagojik açıdan bilinen bir gerçek olan "akran zorbalığı'na maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğu, sanık müdürün de esasen mağdurun bu duruma düşmesini yani manen zarar görmesini engellemek niyetiyle hareket etmesi, mağduru ve mağdurun inandığı ve toplumun inandığı dini değerleri aşağılama niyet ve kastının bulunmadığı, yine sanığın mağdurun rahat edebileceği kendisi gibi başörtüsü kullanan öğrencilerin bulunduğu bir başka özel okulda yer bulmasına yardımcı olduğu, hülasa bu haliyle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması sebebiyle beraatine karar verildi" denildi.

OY BİRLİĞİ İLE PARA CEZASI VERİLDİ

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, olayın medyada yer almasının ardından re'sen inceleme başlattı. Toplanan kurul, özel okul müdürü İsmail Samur'a "ayrımcılık yasağını ihlal" ettiği gerekçesiyle 89 bin 571 lira idari para cezası uygulandığını açıkladı. Kurul kararında, "Dosya kapsamında yer alan tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, mağdur öğrencinin, din ve inanç özgürlüğünün dışsal boyutu doğrultusunda başörtülü olmasından dolayı eğitim hizmeti sunan (ilgili) tarafından farklı muameleye maruz bırakıldığı, muhatap okulun sunduğu gerekçeler göz önünde bulundurulduğunda bu farklı muamelenin objektif ve makul bir sebebe dayandığının ortaya konulamadığı ve muhatap okul tarafından din ve inanç ile cinsiyet temellerinde doğrudan ayrımcılık yasağının ihlal edildiği ve çoklu ayrımcılığa maruz kalındığı kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı.