İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Kabak tadı!

Bölgenin yerel siyasetçilerinden Osman Kabak ile birkaç saatlik laflama, siyasetin, dünüyle bugünü arasındaki kalite, erdem, niyet ve hedefini kıyaslama imkanı doğurdu. 

Bölgenin yerel siyasetçilerinden Osman Kabak ile birkaç saatlik laflama, siyasetin, dünüyle bugünü arasındaki kalite, erdem, niyet ve hedefini kıyaslama imkanı doğurdu. 

İktidar yolunu döşeyen taşlarla, iktidar döneminde yerinden oynayan taşların sebep ve sonuçlarının irdelendiği sohbette, Osman Kabak’ın anlattıkları oldukça düşündürücü ve bir o kadar da trajikomikti… 

İşte onlardan bir tanesi… 

“….. Telefonum çaldı, il başkanlığından arayan özel kalem, ‘Osman bey acilen gelmelisiniz, gelirken de iki fotoğraf getirin’ dedi. Bölgenin ilçe başkanları belirleniyordu, o gece ilde, Esenyurt ve Büyükçekmece İlçe teşkilatlarının aday adayları filan vardı, doğruca eve gittim, üzerimi değişip gecenin o vaktinde ile doğru yola koyuldum, başkanlık katına çıktım, ‘Ben Osman Kabak, beni çağırdınız’ dediğimde, ‘Özür dileriz, biz başka Osman beyi davet edecektik, sizin telefonunuz onun adıyla kayıtlı olduğu için yanlışlıkla sizi çağırdık’ dedi. 

Yani? Yani’si şuydu, geldiği gibi evine dönmesini istediler. "Madem gelmişim, gelmişken içerideki heyeti bir selamlayıp çıkayım" dese de aldığı yanıt, hık, mık’tan öteye geçmedi. 

Milli Görüş, Refah Partisi, AK Parti filan derken neredeyse otuz yıllık bir siyasi geçmişi olan Kabak, çocuk gibi çağrılmış, çocuk gibi geri gönderilmişti. Mevzu, içine oturmuş mudur, dersen, oturmaz mı! 

Olup biteni İl Başkanı Bayram Şenocak’ın telefonuna uzunca bir mesajla yazıp gönderdi, o da geri dönüş yaparak konuyu enikonu dinledi. Sonra…. 

Sonrasında, ‘Müsaitsen hemen ile gel” diye bi daha çağırdılar, gitti, mevzuyu anlattıktan sonra siyasetin orasından burasından sohbet edildi, ilçe başkanlığına aday olup olmadığı soruldu, yanıtı netti, “Aday mısın diye sormayın, ilçe başkanlığını bana verin, çünkü Esenyurt’u benden daha iyi bilen birisini bulamazsınız” diye cevabı yapıştırdı, akabinde gazı alıp gönderildi. 

Bunu niye mi anlatıyorum? 

Siyasetle uzaktan yakından alakası olmayanların, hatır gönül ilişkisiyle hayal bile edemeyecekleri makamlara getirildiği, yetki ve fors bahşedildiği bir dönemde, tabiri caizse sahada eşek gibi çalışan Osman Kabak gibilerin, il başkanınıyla üç beş dakika müşerref olma şansı bile lütufa dönüşmüşse, hem siyasetin geldiği bu nokta, hem de otuz yıllık bir teşkilatçının anlattıkları, “kabak tadı”ndan başka bir deyimle izah edilecek gibi değil… 

Bu yazı, parasızlıktan dolayı parti bayrağı dağıtılmadığından, dikiş makinasının başına oturup bayrak diken sonrasındaysa hır gür arasında direklere asan Osman Kabak ve onun gibilerini görmezlikten gelen elit AK Partili siyasetçilere ithaf olunur… 

Nokta…