İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Kadir Şeker'in ölümüne neden olduğu Özgür Duran'ın aile avukatlarından açıklama!

Kadir Şeker'in ölümüne neden olduğu Özgür Duran'ın aile avukatlarından açıklama!

Yapılan açıklamada, ''Vatandaşlarımızın kadına şiddet konusundaki duyarlılığını anlıyor ve biz de bu yaklaşımı içtenlikle benimsiyoruz. Ancak söz konusu olay itibarıyla orantılılık, ölçülülük ve gereklilik anlamında ölümcül güç kullanımını gerektirir mahiyette ne şüphelinin kendisi lehine ne de üçüncü kişi lehine bir savunma ihtiyacının doğmadığını vurguluyoruz'' denildi.

Olay, 5 Şubat Çarşamba akşamı meydana geldi. 4 ay önce Antalya'dan Konya'ya gelip yerleşen Ayşe D. ve Özgür Duran arasında tartışma çıktı. Tartışma üzerine Ayşe D. evden çıkıp olayın yaşandığı parka geldi. İddiaya göre, Özgür Duran peşinden geldiği kadını park ortasında dövmeye başladı. Olayı görüp, müdahale eden Kadir Şeker ile Özgür Duran arasında arbede çıktı. Bu sırada Şeker'in elindeki bıçak, Duran'ın kalbine saplandı. Özgür Duran, hayatını kaybederken, gözaltına alınan Kadir Şeker, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'kasten adam öldürme' suçundan tutuklandı.

Özgür Duran'ın aile avukatları Furkan Akbulut, Mehmet Zengin ve Duygu Delikbaş, olayla ilgili yazılı açıklama yaptı. Özgür Duran ve ailesine yönelik birçok mesnetsiz yaklaşımın kamuoyunda dolaşıma sokulduğunun, üzülerek takip edildiği belirtilen açıklamada, ''Bu sebeple işbu basın açıklamasını yapma zarureti hasıl olmuştur. Özellikle son yıllarda pek çok kadına şiddet ve dahi cinayet olayına üzülerek şahit olduk. Bu elim vakıalar sonucunda oluşan son derece haklı kamusal hassasiyete bizler de tüm birikim, katkı, samimiyet ve desteğimizle iştirak ettik. Ancak son süreçte maktul Özgür Duran ve Duran ailesine yönelik medya kanalıyla oluşan ölçüsüz tepki ve yaklaşımların, dava dosyasına yansıyan somut olgularla irtibatlandırılamayacak mahiyette olduğunu ortaya koymak, maddi gerçeği hukuka uygun şekilde ortaya çıkarmakla yükümlendirilen mesleki sorumluluğumuzun gereğidir'' denildi. 

Dayak, cebir izi yok
Açıklamada, Ayşe D.'nin düzenlenen adli tıp raporunda dayak veya cebir izinin söz konusu olmadığı belirtilerek, ''Ayrıca Ayşe D. ve görgü tanıklarının ifade tutanaklarına bakıldığında, şüphelinin müdahale ettiği olayın, maktul ile Ayşe D.'nin yüksek sesle tartışmasından ibaret olduğu açıktır'' denildi.

Kadir Şeker'in kullandığı bıçağın 23 santimetre uzunluğunda olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 

''Medya ve kamuoyunda, şüphelinin üzerinde taşıdığı ve ölümle sonuçlanan fiili icra ettiği bıçağın meyve bıçağı veya benzeri şekilde tarif edildiğini takip etmekteyiz. Ancak yapılan incelemeler sonucu bıçağın, kabza ile toplam uzunluğu 23 santimetre olduğu anlaşılmakla, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında taşınması yasak bıçaklardan olduğu sabittir. Maktul Özgür Duran’ın geçmiş yaşamındaki sabıka kaydı ve yaşam kusurları, yerleşik yüksek yargı kararları çerçevesinde ancak tekerrür ve benzeri mahiyetteki yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirme konusu olabilir. Bu hususların, kamuoyu vicdanını, ölümcül güç kullanımını haklı çıkartacak şekilde yönlendirme mahiyetli kullanılması hukuka ve yargı etiğine aykırıdır. Bazı çevrelerce, özellikle manipülatif ve dezenformatif girişimler sonucu halkımızın samimi duygularının istismar edilerek adil yargılamanın da etkilenmeye çalışıldığı somut olay bakımından, her sözlü tartışmaya ölümcül güç kullanılarak müdahale edildiği ve bu fiillerin cezasız bırakıldığı bir tabloyu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.''

Halkın kadına şiddet konusundaki duyarlılığını içtenlikle benimsediklerini belirten avukatların yazılı açıklaması, şöyle sürdürüldü: 

''Vatandaşlarımızın kadına şiddet konusundaki duyarlılığını anlıyor ve biz de bu yaklaşımı içtenlikle benimsiyoruz. Ancak söz konusu olay itibarıyla orantılılık, ölçülülük ve gereklilik anlamında ölümcül güç kullanımını gerektirir mahiyette ne şüphelinin kendisi lehine ne de üçüncü kişi lehine bir savunma ihtiyacının doğmadığını vurguluyoruz. Esas olanın, ne pahasına olursa olsun iddia veya savunma anlayışı değil, en başta insan onuruna, taraflara, ailelerine ve tüm kamuoyuna saygı çerçevesi içerisinde maddi olguları ortaya koymak ve vasıflandırmak olduğunun bilinciyle kamuoyunun bilgisine.''