İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Kayalıpınar kazılarında tarihi keşif: Tam 3 bin 900 yıl öncesine ait

Kayalıpınar kazılarında tarihi keşif: Tam 3 bin 900 yıl öncesine ait

Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde yer alan ve eski adı "Samuha" olan Hitit şehri  Kayalıpınar'daki kazılarda 3 bin 900 yıllık olduğu değerlendirilen el baskısı ve sıvama izlerine ulaşıldı

KAYNAK: AA

Kayalıpınar'da Sivas Müze Müdürlüğünce Almanya Marburg Philipps Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vuslat Müller Karpe danışmanlığında ilk kez 2005'te başlatılan kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümünden Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında devam ediyor.

Farklı dönemlerde yapılan kazılarda, bugüne kadar eski Asur ticaret kolonileri, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı izleri, Helenistik, Roma ve Erken Hristiyanlık dönemlerinden kalma mezarlar, Hitit kralları, prenses, prens ve görevlilerine ait çok sayıda mühür baskısı bulundu.

Kazı Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Maner, AA muhabirine, bu yılki çalışmalarını yaklaşık 3 aydır 30 kişilik ekiple sürdürdüklerini söyledi.

Kazılarda özellikle eski Asur ticaret koloni dönemi ile Hitit, Roma ve Erken Bizans dönemine ait buluntular ortaya çıktığını belirten Maner, "Bu yılki kazılarda sürpriz buluntu ise Asur ticaret koloni dönemi yapılarında bulunan el izleri oldu." dedi.

"Sıvama izlerini yeniden rekonstrüksiyon etmeye çalıştık"

Yaklaşık 6-7 hafta önce kerpiçlerden tarihlendirme yapmak için Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü uzman ekibinin kazı alanına geldiğini anlatan Maner, şunları kaydetti:

"O gün köşeye güneş düştüğü vakitte duvarlarda el izleri gördüm. Daha sonra uzman restoratörlerimiz Aleyna Yaşar ve Ayla Gül ile o alanlarda çalışmalara başladık. Sıvama izlerini yeniden rekonstrüksiyon etmeye çalıştık. Bunlar çok heyecan verici çünkü eski Asur ticaret koloni dönemi dediğimiz dönem, Türkiye'de 10'dan az kazıda çıkmaktadır. Dolayısıyla buradaki örnekler ünik ve münferit, o dönemdeki sıvama hareketlerinin günümüzdeki sıvama hareketleriyle aynı olduğunu gördük. El izlerinin ve sıvama izlerinin çoğunu sergilenmesi için müzeye verdik. 2-3 tanesini de burada alanda konsolide edip ziyaretçilerin görmesi için bıraktık."

Maner, sıvama izlerinin yapıların mimarisi ve nasıl yapıldığı hakkında da ciddi bilgiler sunduğuna işaret ederek, "Sıvaların birkaç kat olduğunu fark ettik. Ayrıca bir el izinin katını kaldırdıktan sonra da tekrar altında el izlerinin olduğunu fark ettik. Günümüzde de birçok köy evinde hala sıvama izleri duvarlarda görülmektedir." diye konuştu.

Anadolu'da Neolotik Çağ'dan itibaren el baskılarının olduğunu ifade eden Maner, bunun uğur, nazar ya da ailenin simgesi olarak kullanıldığını dile getirdi.

"8 el baskısı ve sıvama izi var"

Maner, sıvaların yapıların harç analizi ve nasıl bir mimariye sahip olduğuyla ilgili bilgiler verdiğini söyledi.

Sıvaları kaldırdıklarında kireç tabakalara rastladıklarını, o dönemlerde de bugün olduğu gibi kirecin evlere akrep, böcek gibi haşerelerin girmesini önlemek amacıyla kullanılmış olabileceğini aktaran Doç. Dr. Maner, şöyle devam etti:

"El izlerinin Türkiye'de o döneme ait tek olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla ziyaretçilerin buraya gelmesini ümit ediyoruz. Ziyaretçiler 3 bin 900 yıl evvel yaşamış insanların el izlerini görebilir. 8 el baskısı ve sıvama izleri var. Sıvama işlemini çömelerek ve tutunarak yaptıklarını anlıyoruz. Dolayısıyla mekanda bütün sıvama hareketlerini anlayıp yeniden canlandırabiliyoruz. Bu da bize o dönemi ve insanları daha yakın hale getiriyor. Arkeoloji çok soyut bir meslek, kalıntılardan medeniyetleri yeniden canlandırmaya çalışıyoruz. Bu tip buluntular ülkemize hayırlı olsun, kültür mirasımız için çok değerli bir katkı."

"Burası Karum merkezleriyle bağlantı içerisindeydi"

Koloni Çağı döneminde Acem Höyük, Kültepe, Hattuşa gibi yerlerin büyük ticaret merkezleri olduğu bilgisini paylaşan Maner, "Bir tanesi de burada Kızılırmak kenarında Kayalıpınar. O dönemde Karum Samuha olarak bilinen bir yerdi. Ayrıca nehir ticaretiyle de zenginleşen tüccarların yaşadığı bir merkezdi. Dolayısıyla burada aslında varlıklı insanların yaşadığını varsayabiliriz. Evler büyük, duvarlar kalın ve bu izler bize o dönemdeki insanlar hakkında ciddi bilgiler veriyor. Kültepe, Hattuşa, Acem Höyük gibi önemli Karum merkezleriyle bağlantı içerisindeydi burası." ifadesini kullandı.

"Büyüklüğü itibarıyla el izinin erkeğe ait olduğunu tahmin ediyoruz"

Kazı alanında görevli uzman restoratör Aleyna Yaşar da rastladıkları el izlerine ilişkin bilgi verdi.

İzleri ilk etapta konsolide edip kaldırmayı planladıklarını belirten Yaşar, "İç kısımda kalan cephemizi güney ve doğu duvarı olarak isimlendirdik. Bunlarda 8 kaldırma işlemi gerçekleştirdik. Bunlar yüzeyde gökkuşağı buluntusu şeklinde sıvama hareketi yapılarak yapılmış izler. Sıva yapan kişinin elinin açılma izlerini keşfettik. Buluntulardan bir kısmını ise kazı deposuna kaldırılıp konsolide işlemi yaptık. Bulunan el izinin büyüklüğü itibariyle erkeğe ait olduğunu tahmin ediyoruz." şeklinde konuştu.