İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Esenyurt’taki konuşmasında, “Burayı kaybedersek, Kudüs’ü, Mekke’yi, İslam’ı kaybederiz” sözlerini sarf ettiği için yaylım ateşine tutulan Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe, ya ayıp etti, ya da kayıp… 

Esenyurt’taki konuşmasında, “Burayı kaybedersek, Kudüs’ü, Mekke’yi, İslam’ı kaybederiz” sözlerini sarf ettiği için yaylım ateşine tutulan Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe, ya ayıp etti, ya da kayıp… 

Alatepe, tartışma ortamı yaratılmaya müsait konuşmasının başında, kimden bahsetti? Övgüler yağdırdığı Recep Tayyip Erdoğan’dan… Hangi gerekçeyle övgüler yağdırdı? Erdoğan’ın dünya lideri olduğu, onun sayesinde kendisinin ve ülkesinin 2023 gibi bir hedefe sahip bulunduğunu, öncesinde, hedefsiz birisi olarak dünyaya baktığı gerekçesiyle… 
*
Ülkedeki herkesi, neredeyse, hop oturtup, hop kaldıran provakasyona açık o sözlerin arasında herhangi bir şekilde, AK Parti veya yerel seçimlerle ilgili detaylar var mıydı? Yok… 
*
Ya, ne vardı? 
*
İşte, bunu, Alatepe ile görüştüğümde, aynı minvaldeki konuşmasını değişik platformlarda da tıpatıp söylediğini, vermek istediği mesajının; birlik ve beraberlik duygusunu kaybetme ihtimaliyle, Esenyurt olarak, İstanbul olarak, Türkiye olarak her alanda kayıplar yaşanacağına yönelik olduğunu söyledi, bunu önlemenin görünürdeki tek yolunun da 2023 hedefinin sırtlanıcısı Erdoğan’a destek olmaktan geçeceğini belirtti. 
*
Zaten, zurnanın zırt dediği yer de burasıydı… 
*
AK Partililer’e göre, Erdoğan, bir genel başkan olmaktan ziyade, ümmetin kaderi, mümkünse halifesi, dünyada mağdur edilen İslam ülkelerinin de olası kurtarıcısıydı. Sudan meclisinde olduğu gibi konuşmacı olarak katıldığı İslam ülkeleri platformlarında tekbirlerle karşılanması, Türki Cumhuriyetleri başta olmak üzere Müslümanların yaşadığı dış dünyada simge haline gelmiş/getirilmiş olması da bu bakış açısını destekler nitelikteki gelişmelerdi. Ancak, Erdoğan karşıtlarının penceresinden değerlendirildiğinde ise, sistemi, rejimi değiştirmeye çalışan, iktidar koltuğuna ne kadar kısa sürede veda edecek olursa o denli mutlu edecek sorunlu bir siyasi liderdi… 
*
Dünya coğrafyasında adım atmadığı kıta, ülke bırakmayan Erdoğan’dan yansıyan kısmen negatif, kısmen de pozitif izler, onu, alaşağı edilmesi gereken bir hedef haline koyduğu gibi, korunması zaruri siyasi lider pozisyonuna da getirmiş durumda… 
*
Bu sebeple… 
*
Konuşmasını, Erdoğan merkezli ve Türkiye eksenli başlatan Alatepe’nin, güçlü lider, güçlü ülke imajıyla çizilen bir yol haritasının akamete uğramaması adına ilçesinde de birlik ve beraberlik çağrısı yapması, bunu, şehitlerin anılmasına yönelik düzenlenen bir etkinlikte gündeme getirmesi, kendi tercihi açısından makul ve bir o kadar da mantıklı gözükmekte… 
*
O halde… Alatepe’nin anlattığı/anlatmak istediğiyle ahalinin anladığı neden örtüşmedi, dersen, şundan… 
*
Birincisi, sarf edilen söz, siyaseten malzeme olarak kullanılmaya oldukça elverişliydi, belediye başkanı gayrıihtiyarı olarak karşıt görüşlere pas attı, onlar da gereğini yaparak gole çevirdi. İkincisi ve en önemlisi ise… Ülkedeki siyaset tıkandığından, verilmek istenen mesajlar, değerler ve saf sıklaştırma üzerinden yürütüldüğünden dolayı, iğneleme ve cımbızlama tekniği cazip hale geldi. 
*
Yakın yıllara kadar toplumsal sorunları çözmeyi dert edinen siyaset kurumu, gerek sistem değişikliğine ayak uydurma sürecinde yaşadığı topallamalar, gerekse varlığını sürdürme korkusuyla üzerine geçirdiği zırhlı elbise yüzünden sorunsal bir yol haritasında kendisini konumlandırmaya çalışıyor. 
*
Örneği, iktidar konumundaki AK Parti üzerinden netleştirecek olursak… 
*
Uzunca bir dönem halkı sırtında taşıyan, toplumu güvenli limana doğru sürüklemeyi rotası olarak belirleyen Erdoğan’lı kurumsal AK Parti, ne ilginçtir ki bu kez halkın sırtında kambur olmaya başladı. 
*
Dolayısıyla da, Erdoğan’a ömrünü verme vaadinde bulunan, malını mülkünü onun uğruna bağışlayacağını ilan eden, takım elbise üzerine kefen giyerek ilçe başkan adaylığını açıklama telaşına düşen bir anlayış egemen olmaya başladı ki… Kanaatimce asıl k’ayıp budur… 
*
Ülkedeki herkesin cumhurbaşkanı olma sıfatını taşıyan Erdoğan’ın bu temsiliyetini özellikle ve kasıtla yok sayan kesimle, unvanı, devlet başkanı ve siyasi parti lideri olan Erdoğan’ı kutsayarak ortak tek kader temsilcisi haline getirmeye çalışan kesim arasındaki baskıcı ve zorlamaya yönelik iletişim kanalından uzaklaşmanın, zamanı geldi de geçti gibi… 
*
Sansasyon yaratan Alatepe konuşması vesilesiyle bir kez daha hatırlatayım istedim, tıkanan sorunlu siyaseti Alatepe örneğinde olduğu gibi "Vurun abalıya" yöntemiyle çözemeyeceğiniz gibi, çok çok, tozu, halının altına süpürülmüş bir ev temizliğini gerçekleştirmiş olursunuz, hepsi bu...Toz kayıp'tır ama yapılan iş ise ayıp...