İstanbul
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Kentte su alarmı: Sadece bir yıl yetecek su bulunuyor

Kentte su alarmı: Sadece bir yıl yetecek su bulunuyor

İçme ve kullanma suyu sağlayan barajlarda kente 12 ay yetecek su bulunuyor.

MUHABİR: Hüsamettin Ozan Aslan

AA- Başkente içme ve kullanma suyu sağlayan barajlarda kente 12 ay yetecek su bulunuyor.

Kente su sağlayan 1 milyar 585 milyon 393 bin metreküp hacimli barajlardaki genel doluluk oranı, 30 Haziran 2022'de 660 milyon 867 bin metreküple yüzde 41,71 iken bu yılın aynı gününde 754 milyon 394 bin metreküple yüzde 47,58 olarak ölçüldü.

Aktif kullanılabilir su miktarının 30 Haziran 2023'te 565 milyon 437 bin metreküp olarak ölçüldüğü barajlarda, şehre günlük 1 milyon 400 bin metreküp su verildiği tespit edildi.

Yıllık buharlaşma miktarı dikkate alınarak yapılan ölçümlere göre hiç yağış olmaması halinde bile barajlarda Ankara'ya 12 ay yetecek su bulunuyor.

"Ülkemiz su fakiri bir ülkedir"

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdür Yardımcısı Oktay Başkaya, Kurtboğazı Barajı'nda kentin içme ve kullanma suyunun 11 barajdan alındığını belirtti.

Barajlardaki doluluk oranlarının geçen yıllara göre yüksek olduğuna dikkati çeken Başkaya, "Barajlarımıza su gelmemesi durumunda ölü hacim hariç 350 günlük suyumuz bulunmaktadır. Bu da 12 aya tekabül etmektedir. Barajlarımızdaki doluluk oranı yüksek ama ülkemiz su fakiri bir ülkedir. Eğer suyu tasarruflu kullanmazsak su kıtlığı çeken bir ülke konumuna geliriz. Ankaralı vatandaşlarımızdan su kullanımında tasarrufta bulunmalarını tavsiye ediyoruz." diye konuştu.

"Yaz yağmurlarının çok büyük bir etkisi bulunmuyor"

Ankara'nın son 3 ay içerisinde büyük yağışlar aldığını anımsatan Başkaya, yağışların Ankara Çayı'nın kapasitesini zaman zaman zorladığını ifade etti.

Devlet Su İşleri (DSİ), Ankara Çayı'nda dere ıslah çalışmalarını 500 yılda bir yağacak en şiddetli yağışa göre hesapladığını söyleyen Başkaya, sözlerine şöyle devam etti:

"Ankara Çayı, her gün dolu bir şekilde çalıştı. Barajlarımızda elbette bu yağışların etkisi oldu. Özellikle Gerede sisteminden gelen su bizim doluluk oranımızı daha çok artırdı. Barajlarımızdaki doluluk oranını daha çok yağmur değil kar yağışı artırıyor. Kar mevsiminde aldığımız yağışlar da eğer dona çekmez, üzerine yağmur yağarsa hızlı bir şekilde yüzeye akışa geçer ve barajlarımızı doldurur.

Yaz aylarında aldığımız yağmurların etkisi tabii ki yüksek ama kar yağışı kadar etkili değil. Barajlarımızda yaz aylarında daha çok buharlaşma olur. Özellikle Çamlıdere barajımızın yüzey alanı geniş olduğu için en çok buharlaşma oradadır. Yaz aylarında gelen yağışlar, toprak aç olduğu için yüzey akışına geçmeden barajlarımıza çok kısıtlı olarak gelmektedir. Yani barajlarımıza yaz yağmurlarının çok büyük bir etkisi bulunmamaktadır."

"Su yoksa hayat yoktur"

Ankara'nın tüm dünyada olduğu gibi küresel ısınmadan ve iklim krizinden etkilendiğini vurgulayan Başkaya, tasarruflu su kullanımının önemine dikkati çekti.

Hobi bahçeleri ve kırsal bölgelerde yapılan sulamalara ilişkin tasarruf çağrısında bulunan Başkaya, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki yıl kurak mı ya da yağışlı mı geçecek bilemiyoruz. Ankara'nın genelinde hobi bahçeleri çok fazla. Hobi bahçelerimizde bulunan bazı vatandaşlarımız içme suyunu sulama sularında da kullanıyorlar. İçme suyunu sulamada kullanmamalarını, suyu daha çok damla sulama yöntemleriyle kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Direkt sulama yaptıkları zaman vahşi sulama oluyor. Bu da bizim hiç istemediğimiz bir durum. İçme ve kullanma suyundaki tüketim değerlerini düşürmek gerekiyor. Bu suları önümüzdeki seneler için vatandaşlarımıza aktarmamız gerekiyor. Bu içme suyu kaynakları bize geçmiş nesillerimizin mirası değil, gelecek nesillerimizin bir emanetidir. Su yoksa hayat yoktur. Bu yüzden tasarruf çağrımızı yineliyorum."