İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler 'Marmara Denizi'nin su sıcaklığında ciddi artış: Müsilaj ve balık türlerinin azalma riski

'Marmara Denizi'nin su sıcaklığında ciddi artış: Müsilaj ve balık türlerinin azalma riski

Marmara Denizi başta olmak üzere, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de son 50 yılda deniz suyu sıcaklıklarının arttığını söyleyen Prof. Dr. Lokman Hakan konuyla ilgili risklere dikkat çekti.

KAYNAK: DHA

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Türkiye'yi çevreleyen denizlerde su sıcaklıklarının arttığını belirterek, "Marmara Denizi, 1970 yılından itibaren 2,5 santigrat derece artmış. Uzun dönemli ortalama sıcaklıklar 1970 yılında 15,3 santigrat derece iken geçtiğimiz yıl itibarıyla bu 17,8 santigrat dereceye yükselmiş ki; bu toplamda 2,5 santigrat derecelik bir artış demektir, bu ciddi bir artış" dedi.

NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi başta olmak üzere, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de son 50 yılda deniz suyu sıcaklıklarının arttığını söyledi. Atmosfer sıcaklarının da arttığının bilindiğini belirten Prof. Dr. Tecer, "Marmara Denizi özelliğinde ve diğer çevresindeki bütün denizlerle birlikte değerlendirdiğimiz zaman son 50 yılda Marmara Denizi, 1970 yılından itibaren 2,5 santigrat derece artmış. Uzun dönemli ortalama sıcaklıklar 1970 yılında 15,3 santigrat derece iken geçtiğimiz yıl itibarıyla bu 17,8 santigrat dereceye yükselmiş ki; bu toplamda 2,5 santigrat derecelik bir artış demektir, bu ciddi bir artış. Sadece bu sıcaklıklar Marmara Denizi'nde artmakta kalmamış işte onu besleyen Karadeniz'de de 0,9 santigrat derece neredeyse 1 santigrat dereceye yakın bir sıcaklık artışı söz konusu. Ege Denizi benzer şekilde 1,4 santigrat derece kadar artmış, Akdeniz 1,2 santigrat derece artmış. Dolayısıyla sadece Marmara Denizi'nde bir sıcaklık artışı değil, onun ilişkili olduğu Karadeniz ve Ege Denizi'nde de sıcaklıklar artmış" dedi.

'SICAKLIKLARIN ARTMASININ ETKİLERI VAR'

Denizlerdeki sıcaklık artışlarının etkilerinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tecer, "Tabii sıcaklıkların artmasının sucul ortamlarda, çeşitli çevresel etkileri var, olumsuz etkileri var. Bir tanesi çok ağır bir şekilde, dramatik bir şekilde yaşadığımız müsilaj sorunun 3 temel nedenlerden bir tanesi buydu. Sıcaklıkların artması burada müsilajın oluşmasına sebebiyet vermişti. Bu sıcaklık artışı trendi hala devam ediyor. İkincisi ise sularda çözülmüş oksijen var, atmosferdeki oksijenin hayati olduğu gibi sularda da çözülmüş oksijen orada yaşayan, solunum yapan canlılar için hayati bir öneme sahip. Bu çözülmüş oksijen konsantrasyonu sıcaklıkların artmasıyla birlikte hiç başka bir etkene gerek olmadan düşüyor. Yani sıcaklık arttığı zaman bu çözülmüş oksijen miktarı, çözünürlüğe bağlı olarak sıcaklıkta ters orantılı olduğu için otomatikman düşüyor. Bu ne demek? Orada bol oksijenli solunum yapan canlıların hayati tehlikelerinin ve yaşam koşullarının zorlaştırdığı anlamına gelir. Bu da balık türlerinde özellikle bir azalma onun yerine daha az oksijenle hayatını devam ettirebilen denizanası gibi, vatoz gibi canlıların buralara istila etmesine sebebiyet verebilir. Müsilaj üç tane temel etkenden meydana geliyordu. Bir tanesi sıcaklıkların artması, diğeri akıntının Karadeniz ve Ege Denizi akıntısının olmaması, yani duran koşullar olması. Bir de evsel, endüstrileri atık sularla azot, fosfor gibi organik kirliliklerin deniz ortamına bırakılmasıydı. Diğer iki sebep ile birlikte sıcaklıkların artması da tek başına müsilajı oluşturma sebeplerinden bir tanesi, dolayısıyla bir risk taşıyor tabii ki" diye konuştu.

'ISINAN BİR KÜRESEL SENDROM'

Müsilajın istenmeyen bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Tecer, "Deniz ortamındaki oksijeni tüketiyor. Balık türleri ile ilgili olarak çalışan uzmanlarımız var. Onların raporlarından okuduğumuz kadarıyla bir kere şunu biliyoruz; oksijen seviyesi denizin içinde azaldığında bu oksijene bağlı türlerin, hassas türlerin popülasyonun azalacağı, bunun yerine daha az oksijenli koşullarda yaşayabilen balığın dışındaki canlı türlerinin de artacağını söylemek yanlış olmaz. Son zamanlarda okuduğumuz raporlardan da bu Marmara Denizi'ndeki balık popülasyonunun değiştiğini, türlerin azaldığını, onun yerine denizanası, vatoz gibi türlerin de artış gösterdiğini sonuçlar ortaya koymuş durumda. Müsilaj deniz sularının sıcaklığını artırmaz ama iklim değişikliği ile birlikte küresel boyutta sıcaklıkların artması, deniz suyu artmasına da sebebiyet veriyor. Aynı zamanda Marmara'ya deşarj edilen sular, soğutma suları, diğer sıcak sular bu da etkili olabilir. Çünkü ciddi oranda bir deşarj var. Arıtılmış olsa dahi, suyun sıcak olması o bölgede Marmara Denizi'nde sıcaklık etkisi gösterebilir ama bu minör bir etkidir. En temel etki, iklim değişikliği ve buna bağlı olarak ısınan bir küresel sendrom diyebiliriz" ifadelerini kullandı.