İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Solcu belediyelerden beklenenler...

Solcu belediyelerden beklenenler...

Yıllardır sağ ve muhafazakar siyasal yapının yönetiminde bulunan belediyelerin, özellikle HDP’li seçmenin desteğiyle solcu olduğunu iddia eden CHP'ye  geçtiği 31 Mart 2019 tarihinden bu yana yaşanan heyecanın yavaş yavaş bittiği şu günlerde, bu belediyelerden beklentileri olanlar da ; durulmaya başlayan göle bakarcasına gölün içindekileri  de görmeye başladı gibi..

Yıllardır sağ ve muhafazakar siyasal yapının yönetiminde bulunan belediyelerin, özellikle HDP’li seçmenin desteğiyle solcu olduğunu iddia eden CHP'ye  geçtiği 31 Mart 2019 tarihinden bu yana yaşanan heyecanın yavaş yavaş bittiği şu günlerde, bu belediyelerden beklentileri olanlar da ; durulmaya başlayan göle bakarcasına gölün içindekileri  de görmeye başladı gibi..
Bir çoğu zaten CHP'de olan ama iki kez yapılan seçim ardından yine HDP'nin, hatta AK Partili seçmenin de desteğiyle CHP'ye geçen başta  İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere,  bu hafta sonu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyaret edeceği  solcu olarak bilinen isimlerin yönetimlerine geçen Artvin  ve Ardahan gibi belediyelerde de beklentiler gerçekleşecek mi?
Bana soracak olursanız ikisi de sistemin rahatsız olmadığı AK Parti ve CHP'de olan belediyelerde gözle görülecek veya hissedilecek bir değişimi beklemeyen biri olarak, bu belediyelerden beklentileri olanların kısa sürede bu beklentilerinden vazgeçip, çöp toplama başta olmak üzere belediye görevleri dışındaki beklentilerin büyük bir  hayal olduğu anlaşılacaktır. 
Ve bunu görmek için de daha dün İmamoğlu'na ve diğerlerine demediklerini bırakmayan medya kanalı kamera ve temsilcileri ile kısa sürede kurulan iyi diyaloglardan da  anlamak mümkün.
Yani başta İmamoğlu olmak üzere “CHP'li yada AK Partili olmuş, çok da önemli değil” diyerek göreve gelen, dün sanki hiç bir şey olmamış gibi yeni başkanlarla hemen temasa geçen TV kanallarının, bu başkanlarla olan diyalog, haber ve         röportajlarına bakmak yeterli..
Evet, 'Acaba nereden, nasıl bir şey buluruz da daha öncekilerde olduğu gibi yeni HDP'li belediyelere nasıl kayyum atarız?' diye ince ve gizli hesapların yapıldığı , HDP'li belediyelerin dışında çalışmalarıyla da olsa hiç gündeme gelmeyen MHP'li ve İYİ Partili Belediyelerin unutulduğu bu ülkenin iktidar ve ana muhalefet partisinin belediye başkanlarının birbirlerinden çokta farklı bir iş yapmayacakları şimdiden görülmeye başladı bile.
Bunun en son örneği de her yeni başbakan, başkan ve belediye başkanı ile ilk görüşen sağ orijinli gazeteci Yavuz Donat'ın solcuyum diyen ve göreve başlar başlamaz T.C. ibaresini belediyenin kapısına asan, ikisi yetmedi 3. Atatürk büstünü yaptıran CHP'li Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir ile ilk röportajını yapmasından da anlamak mümkün.
Ha bu arada seçilmeden önce sokaktaki, pazardaki, dernekteki gördüğü herkesle tokalaşan ve seçildikten sonra başına geçtikleri beldelerdeki ağaların rant gücü ve yalakalık yağlarında boğulup, aşağıda yaşananları, asıl kendilerini seçenleri kısa sürede unutan başkanları da unutmadan..
Kısacası yeni seçilen başkanlardan solculuk, şeffaflık, halkla yönetim bekleyenlerin hayal kurduğunu şimdiden söylemek belki erken olsa da solcuyum deyip, kendileri gibi solcuların göreve gelmesine katkı sunan TKP'li Tunceli Belediyesi başkanının  şeffaf yönetimi çabasını,   basın ve medyanın gündemden düşürmesinden de anlamak mümkün..
Çünkü Komünist başkanın yaptıkları çok gündeme gelirse, solcuyum diyenlerin solculuk (!) yapmadıkları, hatta  tam aksine 100 yıldır gelmiş sisteme, hizmetten öteye gitmeyen anlayışın solcu ya da  sağcı olmasının fark etmediği  anlaşılacak ve bu da halkın gözünü açmasına sebep olacak . Bunu kim ister ki ?