İstanbul
Açık
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yerel Haberler Tekirdağ'daki musevi mezarlığı kaderine terk edildi

Tekirdağ'daki musevi mezarlığı kaderine terk edildi

Tekirdağ Süleymanpaşa Otogarı'nın üstünde bulunan yüzlerce yıllık Musevi Mezarlığı bakımsızlık yüzünden adeta madde bağımlılarının meskeni haline geldi

Kültürel mirasımız olan bu mezarlık içinde bulunan kabir taşları parçalanmış, sökülmüş ve içleri açılmış. Bir başka konu ise mezarlığın bazı yerleri çevrede yaşayanlar tarafından tarlaya çevirip sebze ekiyor olması. Akşamları madde bağımlılarının ve alkol kullananların mekanı haline gelen bu tarihi mezarlığın halini görenler, yetkililerin bu konuya bir an önce el atmasını bekleyip “Dini ırkı ne olursa olsun bu topraklarda yaşamış olan ve bize miras kalan tarihe sahip çıkmalıyız" dedi.

Kim bu Museviler?
Söz konusu mezarlıktaki Musevilerin kim olduğuna ilişkin sorulara ise belgeler ışık tutuyor. Mikes Kelemen “Türkiye Mektupları” kitabında yer alan 20 Ekim 1721 tarihinde yazdığı mektubunun bir paragrafında şu ifadelere yer verir; “Buranın Yahudisi başka yerden gelmişdir” (Sultan Bayezit Han´ın zamanında İspanya´dan Selanik´e gelip, Edirne üzerinden Tekirdağ´a gelen Yahudiler.) Özlem Sert´in Tekirdağ konulu hazırlığı doktora tezinde ise Hacı Musa Mescidi ve Nebioğlu Mahallesinde, Museviler yaşamışlardır. Mektep Sokağı ve Selamağa Sokağı yerel tarihçilerin, Museviler´in yaşadığı yerler olarak işaret ettiği konumlardır. Ayrıca “Sahilde 1836 yılında inşa edilmiş olan, tahtadan bir sinagog bulunmaktaydı” ifadelerini kullanıyor.

Mirasa sahip çıkmalıyız
Konu hakkında konuşan Arkeolog Akif Işın ise " Yahudi mezarlığı tarihimizde azınlıklarımıza verdiğimiz önemi ve ilgiyi gösteren çok önemli bir belgedir. Çünkü Müslüman mezarlığı ile Yahudi mezarlığı yan yanadır. Bu mezarlık bize kültürel mirastır ve buranın bakımı onarımı yine bizim mesuliyetimiz altındadır” dedi.

İRFAN DEMİR