1948–1979: DOSTLUK VE STRATEJİK İTTİFAK DÖNEMİ
İran, 1948 yılında İsrail’in kuruluşunu tanıyan ilk Müslüman ülkelerden biri olmuştur. İran ve İsrail arasındaki ilişkiler, 1948'de İsrail'in kuruluşunu takiben, İran'ın İsrail'i tanıyan ikinci Müslüman ülke olmasıyla dostane bir şekilde başlamıştır.
Bu dönemde, Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin liderliğindeki İran, İsrail ile ekonomik, askeri ve istihbarat alanlarında yakın iş birliği içinde olmuştur.İki ülke arasında ekonomik, askeri ve istihbarat alanlarında derin iş birlikleri kurulmuştur.
Ancak, 1979'daki İran İslam Devrimi ile birlikte bu ilişkiler köklü bir değişime uğramış, İran'da kurulan yeni teokratik rejim İsrail'i "Siyonist rejim" olarak nitelendirerek diplomatik ilişkileri kesmiştir. İsrail'in çevreleme doktrini çerçevesinde, İran kilit müttefik olarak konumlandırılmıştır.
1979: DEVRİMLE DİPLOMATİK KOPUŞ
1979’daki İran İslam Devrimi, İsrail-İran ilişkilerinde köklü bir kopuşa neden olmuştur.
Yeni teokratik yönetim, İsrail’i “İslam’ın düşmanı” olarak ilan etmiş, tüm diplomatik ilişkileri kesmiştir.
İsrail büyükelçiliği, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne devredilmiştir.
1980–2000: GİZLİ DESTEKLERDEN AÇIK DÜŞMANLIĞA
İran-Irak Savaşı sırasında İsrail’in İran’a gizli silah desteği verdiği ortaya çıkmıştır.
Ancak bu taktiksel destek, İran’ın İsrail karşıtı ideolojik tutumunu değiştirmemiştir.
İran’ın Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere sağladığı destek, İsrail’i doğrudan tehdit eder hâle getirmiştir.
2000–2020: NÜKLEER KRİZ VE SİBER SAVAŞ DÖNEMİ
İran’ın nükleer programını hızlandırması, İsrail tarafından ulusal güvenliğe tehdit olarak değerlendirilmiştir.
Stuxnet virüsü ile İran nükleer tesislerine siber saldırılar düzenlenmiş, bazı bilim insanları suikastlarla hedef alınmıştır.
2015’te imzalanan JCPOA Anlaşması, 2018’de ABD’nin çekilmesiyle etkisiz hâle gelmiş, gerilim yeniden tırmanmıştır.
2023–2024: AÇIK ÇATIŞMANIN EŞİĞİNE GELİNDİ
7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e saldırısı, İran destekli grupların aktifleşmesine neden olmuştur.
Nisan 2024’te İsrail’in Şam’daki İran konsolosluğunu bombalaması, ilişkileri tam anlamıyla koparma noktasına getirmiştir.
Ekim 2024’te İran, İsrail’e 200 balistik füze ile doğrudan saldırı düzenlemiştir.
2025: YÜKSELEN ASLAN VE GERÇEK SÖZ OPERASYONLARI
Haziran 2025’te İsrail, “Yükselen Aslan Operasyonu” adıyla İran’a geniş çaplı hava saldırısı başlatmıştır.
İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanları ve nükleer bilim insanları hedef alınmıştır.
İran, “Gerçek Söz III Operasyonu” ile 150'den fazla balistik füze ve 100'den fazla SİHA ile karşılık vermiştir.
Bu saldırılarda İsrail’de 3 sivil hayatını kaybetmiş, 90’dan fazla kişi yaralanmıştır.