İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya İSRAİL- İRAN GERİLİMİ NASIL BAŞLADI ?

İSRAİL- İRAN GERİLİMİ NASIL BAŞLADI ?

İsrail ile İran arasında 1948'den bu yana süregelen ilişkiler, zaman içinde bölgenin en sert jeopolitik çatışmalarından birine dönüştü. Dostlukla başlayan bu ilişkiler, günümüzde doğrudan karşılıklı saldırılara varan bir krize evrildi.

MUHABİR: Eray Aksoy

1948–1979: DOSTLUK VE STRATEJİK İTTİFAK DÖNEMİ

İran, 1948 yılında İsrail’in kuruluşunu tanıyan ilk Müslüman ülkelerden biri olmuştur. İran ve İsrail arasındaki ilişkiler, 1948'de İsrail'in kuruluşunu takiben, İran'ın İsrail'i tanıyan ikinci Müslüman ülke olmasıyla dostane bir şekilde başlamıştır. 

Bu dönemde, Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin liderliğindeki İran, İsrail ile ekonomik, askeri ve istihbarat alanlarında yakın iş birliği içinde olmuştur.İki ülke arasında ekonomik, askeri ve istihbarat alanlarında derin iş birlikleri kurulmuştur. 

Ancak, 1979'daki İran İslam Devrimi ile birlikte bu ilişkiler köklü bir değişime uğramış, İran'da kurulan yeni teokratik rejim İsrail'i "Siyonist rejim" olarak nitelendirerek diplomatik ilişkileri kesmiştir. İsrail'in çevreleme doktrini çerçevesinde, İran kilit müttefik olarak konumlandırılmıştır.

1979: DEVRİMLE DİPLOMATİK KOPUŞ

1979’daki İran İslam Devrimi, İsrail-İran ilişkilerinde köklü bir kopuşa neden olmuştur.
Yeni teokratik yönetim, İsrail’i “İslam’ın düşmanı” olarak ilan etmiş, tüm diplomatik ilişkileri kesmiştir.
İsrail büyükelçiliği, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne devredilmiştir.

1980–2000: GİZLİ DESTEKLERDEN AÇIK DÜŞMANLIĞA

İran-Irak Savaşı sırasında İsrail’in İran’a gizli silah desteği verdiği ortaya çıkmıştır.
Ancak bu taktiksel destek, İran’ın İsrail karşıtı ideolojik tutumunu değiştirmemiştir.
İran’ın Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere sağladığı destek, İsrail’i doğrudan tehdit eder hâle getirmiştir.

2000–2020: NÜKLEER KRİZ VE SİBER SAVAŞ DÖNEMİ

İran’ın nükleer programını hızlandırması, İsrail tarafından ulusal güvenliğe tehdit olarak değerlendirilmiştir.
Stuxnet virüsü ile İran nükleer tesislerine siber saldırılar düzenlenmiş, bazı bilim insanları suikastlarla hedef alınmıştır.
2015’te imzalanan JCPOA Anlaşması, 2018’de ABD’nin çekilmesiyle etkisiz hâle gelmiş, gerilim yeniden tırmanmıştır.

2023–2024: AÇIK ÇATIŞMANIN EŞİĞİNE GELİNDİ

7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e saldırısı, İran destekli grupların aktifleşmesine neden olmuştur.
Nisan 2024’te İsrail’in Şam’daki İran konsolosluğunu bombalaması, ilişkileri tam anlamıyla koparma noktasına getirmiştir.
Ekim 2024’te İran, İsrail’e 200 balistik füze ile doğrudan saldırı düzenlemiştir.

2025: YÜKSELEN ASLAN VE GERÇEK SÖZ OPERASYONLARI

Haziran 2025’te İsrail, “Yükselen Aslan Operasyonu” adıyla İran’a geniş çaplı hava saldırısı başlatmıştır.
İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanları ve nükleer bilim insanları hedef alınmıştır.

İran, “Gerçek Söz III Operasyonu” ile 150'den fazla balistik füze ve 100'den fazla SİHA ile karşılık vermiştir.
Bu saldırılarda İsrail’de 3 sivil hayatını kaybetmiş, 90’dan fazla kişi yaralanmıştır.