Türkiye, yatırım ortamını yeniden şekillendirmek için radikal bir dönüşüme hazırlanıyor. 2026-2028 Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında; şeffaflık, öngörülebilirlik ve dijital kolaylaştırıcılık, ekonomik politikalara yön verecek üç temel sac ayağını oluşturuyor. Bu dönüşüm sadece yatırımcıların değil, toplumun tamamının ekonomik sisteme olan güvenini artırmayı hedefliyor.
Yeni programda öne çıkan en dikkat çekici başlıklardan biri ise elektronik ortamda sunulan sanayi ürünlerinin yapay zeka destekli yazılımlarla denetlenmesi olacak. Böylece, hem piyasaya arz edilen ürünlerin izlenebilirliği sağlanacak hem de denetim mekanizması çağın ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden yapılandırılacak.
Yapay zekayla denetim devrimi başlıyor
Ekonomik aktörlerin karar alma süreçlerini doğrudan etkileyen en önemli unsurların başında güven geliyor. Bu nedenle hükümet, dijital dönüşümle birlikte denetim süreçlerini de yeniden tasarlıyor. Yapay zeka destekli yeni denetim modeli sayesinde piyasadaki ürünlerin kalite kontrolü, uygunsuzlukların tespiti ve piyasa gözetimi çok daha hızlı ve verimli yapılabilecek.
Aynı zamanda e-Tebligat sisteminin yaygınlaştırılması, çevrim içi uyuşmazlık çözüm platformlarının geliştirilmesi ve elektronik duruşma sistemlerinin artırılması ile adaletin dijitalleşmesi sağlanacak. Bu hamlelerle birlikte, adalete erişim sürecinin hızlanması ve yatırımcılar için daha öngörülebilir bir hukuk zemini oluşturulması hedefleniyor.
Yatırımcı dostu yeni dijital ekosistem kuruluyor
Yeni OVP ile birlikte yatırımların sadece hızlandırılması değil, aynı zamanda kolaylaştırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda, nitelikli yatırımlar için tek durak ofisler kurulacak ve yatırımcılar tüm süreçleri tek merkezden yürütebilecek. Gümrük kapılarının işlem kapasiteleri artırılacak, dış ticaret süreçleri modernize edilecek ve bürokrasi minimuma indirilecek.
Ayrıca şirket kurma ve tasfiye işlemleri kolaylaştırılarak maliyetler düşürülecek. Sınai mülkiyet hakları alanında da yapay zeka destekli hızlandırma politikaları devreye alınacak. Böylece fikri mülkiyetin ekonomik değere dönüşmesi kolaylaşacak ve Türkiye bu alanda daha rekabetçi bir pozisyona yükselecek.
Küresel yatırım liginde üst sıralar hedefleniyor
Programın önemli hedeflerinden biri de Türkiye’yi küresel yatırım ortamı sıralamasında yukarıya taşımak. Bu doğrultuda, şirket ve ticaret sicili işlemleri tamamen dijital ortama aktarılacak, ruhsat ve izin başvuruları çevrim içi platformlar üzerinden yapılabilecek. Yabancı yatırımcılar ve girişimciler için özel uygulamalar geliştirilecek, iş gücü hareketliliği artırılacak.
Enerji ve madencilik gibi yüksek sermayeli alanlarda yatırım güvenliğini sağlamak için ikincil mevzuatlar hazırlanacak ve büyük ölçekli yatırımların hızla faaliyete geçmesi için yeni tahsis modelleri uygulanacak.
Yeşil ve dijital dönüşüm yatırımın yeni pusulası olacak
Türkiye'nin yatırım politikaları artık sadece ekonomik değil, çevresel ve dijital kriterlerle de şekilleniyor. Yeşil dönüşümodaklı projeler desteklenecek, dijitalleşmeyi önceleyen yatırımlar öncelikli hale getirilecek. Bu yatırımların tedarik zincirlerine entegrasyonu için yerli üreticilerle iş birliği artırılacak ve AB ile diyalog kanalları yeniden yapılandırılacak.
KOBİ’lerin kurumsal kapasitesi geliştirilecek, tedarikçi geliştirme programları ile yerli işletmelerin uluslararası sistemlere entegre olması sağlanacak. Bu hamleler sadece yerli yatırımcıları değil, yurt dışından gelecek sermayeyi de doğrudan etkileyecek.
Devlet yardımlarında yeni dönem başlıyor
Teşvik politikalarında da sadeleşmeye gidilecek. Devlet yardımları artık etki analizlerine dayalı olarak, daha şeffaf ve etkin bir yapı içinde yürütülecek. Aynı zamanda yatırım yeri tahsisi için dijital envanter sistemi kurulacak ve bölgelerin stratejik önceliklerine göre kaynak planlaması yapılacak. Bu sayede her yatırımın etkisi önceden öngörülebilir hale gelecek.
