Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) merakla beklenen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde küresel finans devlerinden JPMorgan, faiz indirimi tahminini güncelledi. Kurum, daha önce 150 baz puan olan indirimi 100 baz puana düşürerek, sıkılaşma adımlarının yavaşlayacağına işaret etti.
Türkiye ekonomisinin nabzını tutan ve piyasaların odağındaki en önemli gündem maddesi, TCMB'nin bu haftaki faiz kararı. Finansal piyasaların güçlü aktörlerinden JPMorgan, toplantı öncesi hazırladığı detaylı analiz raporunda beklentilerini yeniden şekillendirdi. Kurumun bu revizyonu, politika yapıcıların enflasyonla mücadeledeki kararlılığının ve makroekonomik dinamiklerin yeniden değerlendirilişinin bir yansıması olarak okunuyor.
JPMorgan ekonomisti Fatih Akçelik imzasıyla paylaşılan raporda, faiz indirimi beklentisinin düşürülmesindeki temel etken, son dönemde açıklanan enflasyon verilerindeki yukarı yönlü sürprizler oldu. Özellikle Ağustos ve Eylül ayı enflasyon rakamlarının, önceki tahminlerin üzerinde gerçekleşmesi, TCMB'nin indirim hızını yavaşlatacağı tezini güçlendirdi. Raporda, "TCMB faiz indirimlerini daha da yavaşlatacak" başlığı altında, 23 Ekim'deki PPK toplantısında 100 baz puanlık bir indirim öngörüldüğü açıklandı. Bu karar, daha temkinli ve kademeli bir normalleşme sürecinin sinyali olarak değerlendiriliyor.
Kurum, sadece kısa vadedeki faiz tahminini değil, orta vadedeki makroekonomik öngörülerini de revize etti. 2025 yıl sonu için belirlenen enflasyon beklentisi, yüzde 31,5 seviyesinden yüzde 32'ye yükseltildi. Bu artış, enflasyon risklerinin devam ettiğini ve hedeflere ulaşma sürecinin zorlu olacağını gösteriyor. JPMorgan, bu yılın son toplantısı olan Aralık ayında da 100 baz puanlık bir indirim beklerken, 2025 yıl sonu politika faizi tahminini de önceki yüzde 38'den yüzde 38,5'e çekti. 2026 yılına dair beklentilerde de benzer bir yukarı yönlü düzeltme yapıldı; her toplantıda 100 baz puan indirim varsayımıyla 2026 yıl sonu faiz tahmini yüzde 30'dan yüzde 30,5'e yükseltildi.
JPMorgan'ın bu stratejik revizyonu, Türk ekonomisi için 2025 ve 2026 yıllarında hem enflasyon hem de politika faizi cephesinde yukarı yönlü risklerin belirginleştiğini ortaya koyuyor. Küresel bankanın öngörüleri, TCMB'nin enflasyon görünümündeki bozulmaya daha ihtiyatlı bir duruş sergileyerek yanıt vereceğini işaret ediyor. Piyasalar, bu hafta TCMB'den gelecek kararla birlikte, ekonomi yönetiminin enflasyonu kontrol altına alma ve fiyat istikrarını sağlama yol haritasına dair net sinyalleri yakından takip edecek.
