Migros, Türkiye'nin dört bir yanındaki üreticilerden temin ettiği yerli bakliyat ürünlerini, 6,5 milyon dolarlık yatırımla faaliyete geçirdiği MİGBAK Paketleme Tesisi’nde modern teknolojilerle işleyerek tüketiciyle buluşturuyor. Edirne Keşan’da kurulan tesis, yalnızca bir üretim merkezi değil; aynı zamanda yerli üretimi teşvik eden, kültürel mirası yaşatan stratejik bir yatırım olarak dikkat çekiyor.
Migros Grubu Pazarlama İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur, tesisin devreye alınmasıyla birlikte yerelleşme konusunda önemli bir eşiğin aşıldığını belirterek, “Migros markalı bakliyat ürünlerini %100 yerli üretim haline getiriyoruz. Tüketici artık menşeine bakmadan gönül rahatlığıyla alışveriş yapabilecek” dedi.
İthalata Karşı Yerli Alternatif
Migros, özellikle son yıllarda ithal bakliyat kullanımının artmasına karşılık, yerli üretimi yeniden canlandırmak için harekete geçti. Şirket, yeşil mercimekten barbunyaya, Anadolu’nun coğrafi işaretli ürünlerinden yerli tohumlarla yetiştirilen lezzetlere kadar geniş bir yelpazede yerlileşmeyi sürdürüyor.
2026 yıl sonuna kadar tüm Migros markalı bakliyat ürünlerinin tamamını yerli hale getirme hedefini açıklayan Baydur, bu süreçte 500’ü aşkın çiftçiyle doğrudan çalışıldığını ve çiftçilere eğitim, finansman ve alım garantisi sunduklarını kaydetti.
Anadolu Lezzetleri Raflarda Yeniden Canlanıyor
Migros, yalnızca temel bakliyatlarda değil, kültürel ve gastronomik mirasın da izini sürüyor. MİGBAK Tesisi’nde, Mardin bulguru, Diyarbakır Karacadağ pirinci, Erzurum İspir fasulyesi, Ordu Akkuş fasulyesi ve Edirne İpsala baldo pirinci gibi birçok coğrafi işaretli ürün yeniden üretime kazandırılıyor. Bu ürünler, “Anadolu Lezzetleri” markası altında tüketiciyle buluşuyor.
Baydur, “Herkes yerel tohumlarla yapılan o eski geleneksel tatlara büyük özlem duyuyor. Biz bu mirası geleceğe taşımayı görev bildik” diye konuştu.
Tarladan Sofraya Tam İzlenebilirlik
MİGBAK Tesisi, yalnızca üretim değil, izlenebilirlik açısından da Türkiye’de örnek teşkil ediyor. Türk Gıda Kodeksi ve ilgili mevzuata uygun şekilde yapılan analizlerle her ürün; nem, rutubet, yabancı madde oranı gibi parametrelerle inceleniyor. Ürünler, paketlenmeden önce randıman testlerinden geçiriliyor ve 0,5 kg'dan 10 kg'a kadar çeşitli ambalajlarda satışa sunuluyor.
Tesiste kurulan izlenebilirlik sistemi sayesinde, bir ürünün tohumdan sofraya kadar tüm süreci kayıt altına alınıyor. Her partiye ait numuneler raf ömrü boyunca iki yıl özel koşullarda saklanarak gerektiğinde detaylı analiz yapılmasına imkan tanıyor.
“Yerli Tohumdan Paketlemeye Kadar Süreci Yönetiyoruz”
Ekmel Baydur, Migros’un yalnızca bir satış noktası değil, aynı zamanda üretim süreçlerinin bizzat içinde yer alan bir kurum olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İthal edilen bakliyatları kendi topraklarımızda, yerli tohumlarımızla ürettirmek için yola çıktık. Bu süreçte çiftçilerimize hem eğitim hem güvence sağladık. Yerli tohumun tarlaya atıldığını kendi gözümüzle gördük, ürünleri kendi elimizle paketledik.”
Baydur ayrıca, ürünlerin artık yalnızca sezonluk değil, yıl boyunca tazeliğini koruyarak raflarda yer alacağını da belirtti.
