Türkiye'nin gıda, tarım ve biyoendüstri sektörünün önde gelen gruplarından Sunar Yatırım, çevreyle uyumlu sanayi vizyonu çerçevesinde attığı önemli adımları Adana'da düzenlenen kapsamlı bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. Şirket, yenilenebilir enerji, biyo-bazlı üretim ve sürdürülebilir tarım alanındaki somut sonuçlarla hem küresel rekabet gücünü artırmayı hem de ekosisteme olan sorumluluğunu yerine getirmeyi hedefliyor.
CEO Çomu'dan Karbon Nötr Vurgusu
Sunar Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mustafa Nuri Çomu, geleceğin başarısının çevreyle uyumlu üretim modellerine bağlı olduğunu belirterek, "Sürdürülebilirlik, moda bir kavram değil; iş yapış biçimlerimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Amacımız sadece üretmek değil, doğayla uyum içinde kalıcı değer ve güven inşa etmektir," ifadelerini kullandı.
Çomu, Grubun en iddialı hedefini ise enerji dönüşümünde ortaya koydu: "2026 yılının sonuna kadar, tüm tesislerimizin enerji ihtiyacının yüzde 95'ini Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımlarıyla karşılayacağız." Bu yatırımlarla yıllık 80 bin tonun üzerinde karbon salımının önüne geçilmesi hedeflenirken, şirketin nihai amacının 2030'a kadar karbon nötr üretim modeline tam geçiş yapmak olduğu açıklandı.
180 Günde Kaybolan Biyobozunur Plastikle Ambalaj Devrimi
Toplantıda Sunar Yatırım’ın biyoendüstri alanındaki çığır açan AR-GE çalışmaları dikkat çekti. Grup şirketlerinden Sunar NP bünyesinde geliştirilen ve yalnızca 180 günde doğada kaybolan biyobozunur ve bitki bazlı hammaddeler, ambalaj ve plastik endüstrisi için önemli bir alternatif sunuyor. Termoplastik nişasta (TPN) ve biyopolimer üretimine yapılan bu yatırımlar, döngüsel ekonomi hedeflerine katkı sağlarken, bu ürünlerin ticarileşmesiyle Türkiye'nin dışa bağımlılığının azaltılması amaçlanıyor.
Çomu, bu alandaki regülasyon ihtiyacına da değinerek, "Biyo-bozunur poşetlerin, Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) vergisine tabi tutulmadan ayrı sınıflandırılması, çevre dostu bu ürünlerin yaygınlaşmasını hızlandıracaktır," çağrısında bulundu.
Yerelden Küresele Uzanan Rekabet Gücü
Sunar'ın Adana'dan 6 kıtada 100'ü aşkın ülkeye ulaştığını ve ihracat gelirlerinin 250 milyon doları aştığını belirten Çomu, "Bizim için globalleşme, yerel değerleri dünyaya taşımak demektir," dedi.
Özellikle Türkiye'de tek üreticisi oldukları sorbitol, dekstrin ve mısır yağı segmentlerindeki ihracat liderliklerinin altını çizen Çomu, ithal edilen sodyum glukonatın yerli üretimi konusunda da önemli bir noktaya değindi. Çin menşeli sodyum glukonat ithalatına yönelik açılan damping soruşturmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, yerli sanayinin adil rekabetle korunmasına yönelik çalışmaların önemini vurguladı.
10 Yıllık Sürdürülebilir Tarım Başarısı
Grubun tarımsal sürdürülebilirliğe olan bağlılığı ise Elita Gıda üzerinden yürütülen projelerle somutlaştı. Yaklaşık 10 yıldır aralıksız sürdürülen program, bugüne dek 180 çiftçi ile işbirliği içinde 20 bin dönümü aşan arazide uygulandı. Ayçiçeği üretiminde sürdürülebilir tarım modeli uygulayan Elita Gıda'nın, uluslararası FSA (Farm Sustainability Assessment) denetiminden başarıyla geçtiği belirtildi. Proje, su ve enerji tasarrufu, toprak verimliliği ve karbon salımının azaltılması gibi kritik başlıklara odaklanarak çiftçilere eğitim ve teknoloji transferi sağlıyor.
Çomu, "2024-2025 döneminde Türkiye'nin mısır ithalatının yüzde 45 arttığı ve ayçiçeği üretiminde düşüş beklendiği bu dönemde, Sunar'ın entegre üretim yapısı, yerli üretimin stratejik değerini daha da artırarak bu açığı kapatma gücüne sahiptir," diyerek entegre yapının ülkenin arz güvenliği açısından hayati rolünü vurguladı.
Toplantının ardından katılımcılar, şirketin entegre üretim modelini ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının merkezi olan NÇS Çiftliği'ni yerinde inceleme fırsatı buldu.
