Türk tekstil sektörü, 2025 yılının Ocak-Eylül döneminde kaydettiği güçlü performansla küresel pazardaki iddiasını bir kez daha kanıtladı. Sektör, yılın ilk dokuz ayında tam 199 ülke ve serbest bölgeye ulaşarak toplamda 7 milyar 48 milyon 186 bin dolarlık ihracat hacmine imza attı. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında elde edilen %0,5’lik artış, küresel zorluklara rağmen Türkiye’nin üretim ve ticaret azminin bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
Afrika’dan %16,5’lik Fırlayış ve Lider Pazar Avrupa
Sektörün coğrafi dağılımında en dikkat çekici yükseliş Afrika kıtasında yaşandı. Bölgeye yapılan ihracat, geçen yıla göre %16,5’lik rekor bir artışla 1 milyar 86 milyon 721 bin dolara ulaştı ve bu dönemde en hızlı büyüyen pazar unvanını kazandı. Bu yükseliş, Türk tekstilinin geleneksel pazarların ötesine geçme stratejisinin başarısını simgeliyor.
Bununla birlikte, Türk tekstilinin ana damarı ise her zaman olduğu gibi Avrupa Birliği ülkeleri oldu. Toplam dış satımın 2 milyar 672 milyon 921 bin dolarlık devasa kısmı, Avrupalı tüketicilerle buluştu.
İtalya Tahtta, İstanbul Zirvede
Ülke bazında ticari ilişkilerin derinliği incelendiğinde, İtalya 564 milyon 224 bin dolarlık alımla zirvede yer aldı. Onu yakın takiple Mısır (410,7 milyon dolar) ve İspanya (388,2 milyon dolar) izledi. Bu tablo, Akdeniz havzasındaki ticari bağların gücünü yansıtıyor.
Şehirler bazında ise, Türkiye’nin ticaret ve moda başkenti İstanbul, 2 milyar 770 milyon 673 bin dolarlık ihracatla açık ara liderliğini korudu. İstanbul’un hemen ardında ise tekstil üretiminin iki önemli merkezi; Gaziantep (1,15 milyar dolar) ve Bursa (910 milyon dolar) yer aldı.
Kumaş Gücü Sürüyor
Alt ürün gruplarına bakıldığında, Türk tekstilinin temel taşı olan kumaş ihracatı, 4 milyar 375 milyon dolarlık hacimle lokomotif rolünü sürdürdü. Kumaşı takiben, iplik (1,8 milyar dolar) ve elyaf (872,6 milyon dolar) sektörün toplam performansına önemli katkılar sağladı.
Küresel Baskıya Karşı Markalı İhracat Hamlesi
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, sektörün bu başarısını değerlendirirken, küresel ticaretteki tüm olumsuz rüzgârlara rağmen üretim ve ihracat kararlılığının sürdüğünü vurguladı. Öksüz’e göre, sektörün öncelikli hedefi mevcut pazar payını sağlamlaştırmakla birlikte, özellikle markalı ve katma değerli ürünlerin ihracattaki ağırlığını artırmak.
Öksüz, “ABD ve AB gibi stratejik pazarlardaki etkinliğimizi derinleştirirken, Suudi Arabistan, Kuzey Afrika ülkeleri ve Vietnam gibi yeni ve alternatif pazarlara aktif olarak yöneliyoruz. Yıl sonunda hem miktar hem de değer bazında büyüme eğilimimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz,” dedi. Sektörün en büyük tanıtım platformlarından biri olan ve yılda iki kez 25 binden fazla uluslararası alıcıyı ağırlayan Texhibition İstanbul Fuarı ise bu direncin ve büyüme hedefinin en önemli destekçilerinden biri olarak gösterildi.
