Kadın girişimciliğini teşvik etmek ve kadınların iş gücüne katılımını artırmak amacıyla hayata geçirilen Women-Up Projesi, Türkiye genelinde kadın istihdamını güçlendirmeyi hedefliyor. Kadın çalışanlar için işverenlere 22 bin 104 TL’ye kadar destek sağlayan bu proje, küçük işletmelerin kadın girişimciler tarafından yönetilmesine ve kadın çalışan istihdamına büyük bir fırsat sunuyor. Proje, kadın girişimcilerin iş dünyasında daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak için kapsamlı destekler sunuyor.
Women-Up Projesi’nin Amacı ve Kapsamı
Women-Up Projesi, özellikle kadın girişimcilerin liderlik ettiği küçük ölçekli işletmelere odaklanıyor. Bu işletmelerin ekonomik hayatta daha fazla rol almasını sağlamak, kadın istihdamını artırmak ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak projenin temel hedefleri arasında yer alıyor. 2025 yılına kadar devam edecek proje, toplamda 11.6 milyon Euro bütçe ile yürütülüyor. Projenin ilk aşamasında 4 bin kadın işveren ve 4 bin kadın çalışanın destek aldığı açıklanmıştı. Women-Up Projesi, özellikle kadın girişimcilerin ve çalışanların yoğun olduğu Ankara, Aydın, Samsun, Denizli, Kahramanmaraş, İstanbul ve Şanlıurfa gibi illerde uygulanıyor.
Projenin ikinci fazı olarak adlandırılan Women-Up II, daha fazla kadının iş dünyasına katılmasını sağlamak için kapsamını genişletti. Bu yeni aşamada, 2 bin 100 kadın işveren ve 2 bin 100 kadın çalışanın desteklenmesi hedefleniyor. Bu destek, sadece kadın girişimcilere finansal anlamda katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kadınların iş gücüne katılımını artırarak toplumsal cinsiyet eşitliğine de katkıda bulunuyor.
Women-Up Projesi Başvuru Şartları
Women-Up Projesi’ne başvurabilmek için işverenlerin ve çalışanların belirli kriterleri karşılaması gerekiyor. Projeden faydalanmak isteyen işletmelerin, 2012 veya sonrasında kurulmuş olması şart. Ayrıca, işletmelerde çalışan sayısının dokuzu geçmemesi gerekiyor. İşverenin kadın olması zorunlu olmakla birlikte, ortaklı işletmelerde en az iki kadın ortağın bulunması gerekmektedir. Kadın çalışanların ise sigortalı olması ve emekli olmaması gerekiyor. Bu şartlar, projenin kadın girişimciliğini desteklemek ve kadınların iş gücüne dahil olmasını sağlamak amacıyla oluşturuldu.
Projenin belirttiği bir diğer önemli nokta, başvuru sürecinde “önce gelen alır” prensibinin uygulanmasıdır. Başvuru yapan işletmelerin projeden yararlanabilmesi için gerekli belgeleri eksiksiz bir şekilde tamamlaması gerekiyor. Ayrıca, çalışanların işe giriş bildirgelerinin, başvuru sürecinden önce verilmiş olması şartı bulunuyor. Bu durum, işverenlerin projeye dahil olmadan önce gerekli yükümlülükleri yerine getirmesini zorunlu kılıyor.
Women-Up Projesi Kapsamında Sağlanan Destekler
Proje kapsamında kadın çalışanların işverenlere toplam maliyetinin yüzde 65’i karşılanmaktadır. Bu destek, kadın çalışan başına 22 bin 104 TL’ye kadar çıkabiliyor. Destek miktarı, işverenin başvuru sırasında sunduğu bilgilere ve projede belirlenen kriterlere göre değişiklik gösterebiliyor. Women-Up Projesi, kadın girişimcilere sağladığı bu finansal destekle işletmelerin büyümesini ve sürdürülebilir hale gelmesini hedefliyor.
Projenin bütçesi, kadın girişimcilerin yönettiği işletmelere yapılan yatırımın yanı sıra kadın çalışanların iş gücüne katılımını artırmak için kullanılıyor. Desteklenen işverenlerin herhangi bir sektörde faaliyet göstermesi mümkündür ve sektörel bir kısıtlama bulunmamaktadır. Bu durum, farklı alanlarda faaliyet gösteren kadın girişimcilerin projeye dahil olmasını kolaylaştırıyor.
Women-Up Projesi ve Evden Çalışma Modeli
Women-Up Projesi’nde, evden veya uzaktan çalışma bir engel teşkil etmiyor. Ancak, iş yerlerinde izleme ziyaretleri yapılabileceği için işverenlerin ve çalışanların yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi bekleniyor. Ayrıca, kooperatifler de bu projeye başvurarak destek alabiliyor. Halk Bankası ile yapılan protokol sayesinde, kooperatifler gerekli hesapları açtırarak proje kapsamında sağlanan hibelerden faydalanabiliyor.
Proje, kadın girişimcilerin sadece kendi işletmelerini büyütmelerine olanak sağlamıyor, aynı zamanda kadınların iş dünyasında daha güçlü bir şekilde yer almasını destekliyor. Bu, sadece bireysel işletmeler için değil, toplumsal kalkınma açısından da büyük bir önem taşıyor.
