Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Galeriler Kültür Sanat Bağımsızlık Ruhunun Yankısı: Azerbaycan'da Neş Kültürü

Bağımsızlık Ruhunun Yankısı: Azerbaycan'da Neş Kültürü

Azerbaycan, 28 Mayıs 1918’de Müslüman Doğu’nun ilk demokratik cumhuriyetini kurarak tarih yazdı. Bu bağımsızlık ruhu, halkın yüzyıllardır yaşattığı neş’ kültürüyle şekillendi. Seyyid Nesîmî’den Şah İsmail Hatai’ye uzanan manevi miras, bugün de sanatla ve sözle milletin hafızasında yaşamaya devam ediyor.

Bağımsızlık Ruhunun Yankısı:Azerbaycan'da Neş Kültürü 1

NEŞ’LERDE DİRİLEN MİLLET: AZERBAYCAN

28 Mayıs 1918... Azerbaycan halkı tarihî bir adım atarak kendi kaderini tayin etmiş. Bölgesinde halk iradesini önceleyen cumhuriyet modelini benimseyen ilk Müslüman ülke Azerbaycan’dır. Bu siyasi kazanım, aynı zamanda Azerbaycan halkının kültürel şahlanışını da simgelemiştir. İşte bu bağlamda, yüzyıllar boyunca halkın gönlünde kök salan neş’ kültürü, bağımsızlık ruhunu besleyen en güçlü manevi kaynaklardan biri olmuştur.

1 / 6
Bağımsızlık Ruhunun Yankısı:Azerbaycan'da Neş Kültürü 2

Neş’ Kültürü Nedir?

Neş’, kelime olarak “neşe, anlatım, sesli okuma” gibi anlamlara gelse de, Azerbaycan kültüründe daha derin bir karşılığa sahiptir. Tasavvufi, ahlaki ve milli temaların işlendiği bu edebî-müzikal form; halkın duygularını sazla, sözle, içten bir dille yansıtmasını sağlar. Özellikle bağımsızlık mücadelesi dönemlerinde neş’ler, kimliğini ve inancını korumak isteyen halk için adeta bir sığınak olmuştur.

2 / 6
Bağımsızlık Ruhunun Yankısı:Azerbaycan'da Neş Kültürü 3

Neş’ Kültürünün ÖNCÜLERİ

Azerbaycan’da neş’ geleneği, halk edebiyatı ve tasavvufun birleştiği noktada gelişmiş ve zamanla milli bir söylem kazanmıştır. Bu kültürü yaşatan bazı önemli şahsiyetler:

Seyyid Nesîmî (1369 – 1417): Hurûfîlik etkisiyle yazdığı şiirlerde insanın ilahi yönünü ve içsel özgürlüğünü işlemiştir. En meşhur neş’i “Sığmazam”dır. Bu eser, ruhun sınırsızlığını ve kalıplara sığmayan inanç anlayışını temsil eder.

 

Şah İsmail Hatai (1487 – 1524): Safevî Devleti'nin kurucusu olan Hatai, neş’ tarzında yazdığı şiirlerle hem halkı hem de askerlerini etkilemiştir. “Mənəm Hatai” adlı eseri, benliğin arayışını ve tasavvufi aşkı dile getirir.

Fuzûlî (1494 – 1556): Divan şiirinin büyük ustası olan Fuzûlî, neş’ formuna yakın birçok irfanî şiir kaleme almıştır. “Gəl, ey səni görməyən gözlər kor olsun” mısrası, halk arasında bugün hâlâ ezbere bilinir.

Aşıq Ələsgər (1821 – 1926): Sazıyla köy köy dolaşarak neş’ kültürünü halk arasında canlı tutmuştur. “Mən bir Aşıqam” eseri, halk müziği geleneğinde köşe taşı olmuştur.

Seyyid Nesimi'nin en meşhur neşi “Sığmazam”dinlemek için tıklayınız

3 / 6
Bağımsızlık Ruhunun Yankısı:Azerbaycan'da Neş Kültürü 4

Neş’ler ve Bağımsızlık 

Sovyet döneminde Azerbaycan halkı üzerinde uygulanan alfabe ve dil baskıları, dinî ve kültürel kısıtlamalar, kimlik üzerinde büyük bir tehdit oluşturmuştur. Ancak halk, tarihî hafızasını ve manevî duruşunu neş’ler aracılığıyla muhafaza etmiştir. Yasaklı dönemlerde dahi sözlü kültür yoluyla aktarılan bu eserler, halkın hem inancını hem de istiklal arzusunu diri tutmuştur.

Neş’ler, sadece sanat değil, bir direniş aracıdır. Kimi zaman açık, kimi zaman sembolik söylemlerle; milletin özünü unutmaması için halka fısıldamıştır.

4 / 6
Bağımsızlık Ruhunun Yankısı:Azerbaycan'da Neş Kültürü 5

Sanat Kurumlarında Neş’ Geleneği

Bugün Azerbaycan’da neş’ kültürü, devlet destekli kültür ve sanat politikalarıyla yaşatılmaktadır. Bakü Müzik Akademisi'nde geleneksel müzik derslerinde neş’ türlerine yer verilmekte, Azerbaycan Milli Konservatuvarı'nda Nesîmî ve Hatai neş’leri repertuvarlara dahil edilmektedir.

Ayrıca Bakü’deki Azerbaycan Sanat Müzesi ve Halı Müzesi gibi kurumlarda, neş’ dizeleriyle süslenmiş sanat eserleri sergilenmektedir. Bu, geçmişin mirasını estetik bir anlatımla geleceğe taşımaktadır.

5 / 6
Bağımsızlık Ruhunun Yankısı:Azerbaycan'da Neş Kültürü 6

Sözle Direnen Bir Milletin Mirası

Azerbaycan'ın bağımsızlığı sadece bir siyasi zafer değil, kültürle yoğrulmuş bir millet iradesidir. Neş’ler, bu iradenin yüzyıllar boyunca canlı kalmasını sağlamış, sazla-sözle halkın vicdanına ses olmuştur. 28 Mayıs Bağımsızlık Günü’nde bu gelenek, halkın geçmişiyle gurur duyduğu, geleceğine umutla baktığı milli bir hafıza kaynağıdır.

6 / 6