İstanbul’un Fethinin İlk Şehitliği
Tarih şuuruna sahip her İstanbullu’nun gönlünde müstesna bir yere sahip olan Feth-i İstanbul’un kutlu kumandanı Fatih Sultan Mehmed Han ve onun "ni’mel ceyş" yani "ne güzel asker" olarak müjdelenen kahramanları, bu aziz şehirde manevi bir miras olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Peygamber Efendimizin “Konstantiniyye mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onun askeri ne güzel askerdir” hadis-i şerifiyle müjdelenen İstanbul’un fethi, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda imanla yoğrulmuş bir diriliş destanıdır. Bu kutlu zaferin öncüleri olan 18 Sekban, bugün İstanbul’un kalbinde, Fatih Şehzadebaşı'nın tam karşısındaki 18 Sekbanlar Caminin yanındaki ilk şehitlikte, sessiz fakat vakur bir duruşla bizleri selamlamaktadır.
1453'ün unutulmaz sekbanları
Osmanlı Devleti’nde Yeniçeri Ocağı’nın öncü kuvvetleri olan Sekbanlar, İstanbul’un fethi sırasında surların önünde ve içinde büyük kahramanlıklar sergileyerek şehit düşmüşlerdir. Şehre girerken karşılaştıkları direnişte veya sokak çatışmalarında şehadet şerbetini içen bu askerlerin büyük bölümü, bugün ecdadın izlerini taşıyan 18 Sekbanlar Şehitliği'nde ebedi istirahatgâhlarındadır.
Mezarlıkta yer alan kabirlerden yalnızca birinin sahibi bellidir: Sekban Hamza bin Hızır. Kabir taşında, "Kethüdâ-yı Şühedâ-i Sekban Hamzâ bin Hızır Hazretlerinin Ruhuna Fâtiha H.857 (1453)" ifadeleri yer almaktadır. Diğer 17 kahraman ise isimleri bilinmemekle birlikte, ruhları milletin hafızasında yaşamaya devam etmektedir.
TÜRKİYE'NİN EN UZUN İSİMLİ CAMİİ"18 Sekbanlar Camii"
Bu mübarek şehitliğin hemen yanında yer alan ve Türkiye’nin en uzun isme sahip camisi olan “Kadı Hüsameddin Çamaşırcı Hacı Mustafa Efendi 18 Sekbanlar Camii”, Osmanlı’dan günümüze taşınan kadim bir mirastır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde İstanbul Kadısı Kadı Hüsameddin Efendi tarafından 1540 yılında inşa edilen cami, 1755 yılında bölgede çıkan yangında zarar görmüş ve Çamaşırcı Hacı Mustafa Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır. Böylece cami, tarih boyunca üç ismin birleşimiyle anılmaya başlamıştır.
1865 yılında Altunizade İsmail Efendi tarafından tamir ettirilen cami, son olarak 1997 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş; kıble duvarı yanındaki şehitliğin çevre duvarları yenilenmiş ve bahçeye mermer bir şadırvan eklenmiştir. Şehzade Camii’nin karşısında yer alan bu mütevazı yapı, sadece mimarisiyle değil, taşıdığı anlamla da dikkat çekmektedir.
ŞehitlerİMİZE Vefa
İstanbul’un ilk şehitliği olan 18 Sekbanlar Şehitliği, sadece geçmişin bir hatırası değil, aynı zamanda milletimizin vefa borcunu taşıyan bir emanetidir. Ecdadın kanıyla mühürlediği bu topraklarda, tarihe tanıklık eden her yapı gibi, 18 Sekbanlar Camii ve Şehitliği de bizlere sadece geçmişi değil, geleceği de inşa etme sorumluluğunu hatırlatmaktadır. Bu toprakları bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve dualarla anıyoruz.