İstanbul’un ortası neresiydi?
Her büyük medeniyet, başkentinin merkezini kutsal ve sembolik bir yapıyla işaretlemiştir. Roma’da Milyon Taşı, Osmanlı’da ise Yeşil Sütun bu işlevi üstlenmiştir. Kanuni Sultan Süleyman, İstanbul’un tam ortasına oğlu Şehzade Mehmed için görkemli bir cami yapılmasını istediğinde, Mimar Sinan Eyüp’ten Sarayburnu’na kadar ölçümler yaparak coğrafi merkezi belirlemişti. Ortaya çıkan nokta, bugünkü Şehzadebaşı’ydı. Bu merkeze, 128 cm yüksekliğinde yeşil somaki mermerden bir sütun dikildi. Bugün bile bu sütun, şehir coğrafyasını ve imparatorluk tahayyülünü somutlaştıran bir işaret taşıdır.
Antik güzergâhların Ortak noktası
Doğu Roma’nın Mese yolu, Osmanlı’da Divanyolu adını alarak kentin ana aksını oluşturdu. Saray törenlerinden kamu yapılarının konumuna, külliyelerden çarşılara kadar her unsur bu hat boyunca şekillendi. Şehzadebaşı ise bu hattın stratejik merkezi oldu. Philadelphion meydanının yerini alan bu bölge, Doğu Roma ve Osmanlı arasında süreklilik arz eden bir merkez rolü üstlendi. Yeşil Sütun’un bu noktada yer alması, hem sembolik hem coğrafi anlamda kentin kalbinin burası olduğuna dair güçlü bir mesaj verir.
Mimar Sinan’dan tarihe kalan bir mühür
Yeşil Sütun, dışarıdan sıradan bir yapı taşı gibi görünse de detaylarına inildiğinde özgün ve nitelikli bir mühendislik ürünüdür. Mısır pudingi (metakonglomera) taşından yapılan bu sütun, dönemin estetik anlayışına uygun olarak mukarnaslı bir başlıkla tamamlanmış ve dönme özelliğiyle donatılmıştı. Yol seviyesinin zamanla yükselmesi bu özelliği işlevsiz bıraksa da, sütun hâlâ yerinde ve bir dönemin şehir anlayışına dair ipuçlarını barındırıyor. Bugün, Şehzade Camii’nin avlu duvarının köşesinde dikkatli gözlerle fark edilmeyi bekliyor.
Yeşil Sütun’un hemen ardında çay molası
Tarihle iç içe geçen bu keşif yürüyüşünün sonunda ise sizi bekleyen hoş bir sürpriz var. Yeşil Sütun’un karşısında yer alan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Külliyesi günümüzde Türkistan Vakfı’na ev sahipliği yapıyor. Külliyenin avlusunda yer alan çay ocağında bulunan yaban mersinli Turanyum çayı, tarihi bir keşfi sıcak ve ferahlatıcı bir molayla tamamlamak isteyenler için birebir. Meyvemsi aroması ve hafif ekşi dokusuyla farklı bir çay deneyimi sunan bu özel içecek, tarihle günümüz arasında kurduğunuz bağı damakta da hissettiriyor.
İstanbul’un Kalbine Açılan Kapı
Sonuç olarak, Şehzadebaşı’nda sessizce varlığını sürdüren Yeşil Sütun, yalnızca mimari bir unsur değil, aynı zamanda İstanbul’un derin şehir hafızasında yer etmiş sembolik bir merkezdir. Osmanlı’nın şehircilik anlayışında sıfır noktası kabul edilen bu sütun, geçmişin hesapla ve anlamla yoğrulmuş şehir düzenine işaret eder. Mimar Sinan’ın ölçümleriyle tespit edilen bu nokta, bugünkü karmaşanın ortasında bile hâlâ bir mihenk taşı gibi yerinde duruyor. Çevresinde yürüyen binlerce insan, onun temsil ettiği anlamın farkında olmasa da, Yeşil Sütun İstanbul’un geçmişiyle kurduğu bağın simgesi olarak yaşamaya devam ediyor.