İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MAVİ BALİNA

YAYINLAMA:

Sokaktan oynan bir oyun olmadığına göre dijital bir oyun olmalı diye geldi aklıma. Telefonlara yüklenen mobil olarak oynanan bir oyun. Eğer öyleyse bu oyunun indirilmesi engellensin diye geçti aklımdan. Öyle değilmiş. Aslında bu çocukların hayat karşısındaki tecrübesizliklerinden faydalanan sadistçe bir fantezi. Yaklaşık olarak şöyle işliyor. Kimsenin bilmediği bir kanaldan gelen haberleri alan çocuk maceraya girişiyor. İlk görev oldukça basit: Gidip koluna mavi bir balina çizmek. Sonrasında giderek zorlaşıyor verilen görevler ama sonunda çocuk bunlardan gördüğü kısmi zararları telafi edebiliyor. En son görev olarak da çocuktan kendini asması isteniyor. Ne kadar acı verici değil mi? Çocuk bunu bir oyun sanıyor ve verilen görevi yerine getiriyor. Bu teori, saçma gibi görünen bu teori, bir üniversitede araştırma ödevi olarak yazılmış. Oyun gibi görünse de yakıcı bir gerçek. Çocuklarımızın içine düştükleri yalnızlık aleminde buldukları çaresiz bir oyalanma serüveni. Kimsenin başına gelmesini istemeyiz.

Peki dedim arkadaşa bu nasıl engellenecek. Net bir cevabı yoktu çünkü yayılma kaynağı tespit edilemiyordu ve açıkçası intihar aşamasına gelinceye kadar fark edilmesi de çok mümkün değil. Bu bir kült yani genetiğiyle oynanmış tarikat tipi örgütlenme o zaman dedim. Birbirine bağımlı hücreler bağımsızca aynı hedefe doğru hareket ediyorlar ve dünyanın farklı yerlerinde kolayca örgütlenebiliyorlar. Küçük çocuklar da bu tuzağa kolaylıkla kapılabiliyorlar.

Bu tezi kimin yazdığını bilmiyorum ama gerçekten iyi çalışılmış bir senaryo. İçinde işe yarama hissi, cesaret ve fedakarlığı ortaya koyma gibi farklı aşamaları var. Sonuçta altın vuruşla kendini yok etmesi isteniyor. Benzer senaryonun farklılaştırarak yavrularımızın bizleri öldürmesi bile istenebilir. Mankurtlaştırılan kişilerden söz ediyoruz.

Aklıma FETÖ geldi. 15 Temmuz’u anlamak için Mavi Balina yöntemlerini özenli bir şekilde tahlil etmeliyiz. Tam tersini söylemek de mümkün görünmez tehlike Mavi Balina’yı anlamak için FETÖ’nün kullandığı araçları incelemek fayda verebilir.

Son tahlilde yapmamız gerekense çocuklarımızla yakından ilgilenmek. Sadece maddi değil manevi ihtiyaçlarını da karşılamak gerekiyor. İlgi göstermek ne gerçek ne de sanal dünyada yalnız bırakmak. Bazen hiç tanımadığı bir yerlerden gelen talimatla kendini veya çevresini yok etmeye girişebiliyor. 15 Temmuz’da Mavi Balinacı FETÖ’cülerin yaptığı gibi. Aile olduğumuzu hatırlamanın ve yalnız olmadığımızı hissetmek ve hissettirmek zorundayız. Yoksa tamiri güç zararlar doğuyor. İntihardan kurtardığımız gençler bizi görevlerini yapmayı engelleyen kişiler olarak görebilir. Anlamak çok kolay değil elbette ama çözmeye çalışmak için öncelikle nerede hata yaptığımızı görmemiz gerekiyor. Bu bir oyun değil, öncelikle bunu idrak etmemiz gerekiyor. Düşmanı karşımızdan değil içimizden üretiyorlar. Bu ikisiyle yola başlamak hiç fena başlangıç gibi görünmüyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...