ARSIZ GÜÇLÜ OLUNCA
Dünya Teksas’a döndü. Nektarin şurubu suratlı Trump yine tozuttu. Sanırım yine evde işler ters gidiyor. Adam ülkesini, kendini, evini, eşi ile arayı düzeltmeyi bıraktı. Hadsiz bir dünya diktatörü olma yolunda yüzde 67.7 oy alan Maduro’yu tanımıyor. Harita okumayı da bilmiyor garibim, Venezuela’yı Amerika’nın eyaletlerinden biri sanıyor. Trump’tan gazı alan İngiltere de Merkez Bankası’nda bulunan Venezuela’nın 8 milyar dolarlık altın stokunun tabiri caizse üzerine yatıyor. Bu paranın 1,2 milyar dolarını isteyen Venezuela’ya parasını geri vermiyor. Gel de bu saçmalığa bir kahkaha patlatma.
Şimdi, arkadaşlarıma duyurulur! ‘’Bu ay çok sıkıştım, varsa birkaç bin verirsen bir sonra ki ay veririm.’’ ’Şu çok beğendiğim Balenciaga elbisen var ya onu yarınki bir düğünde giyip vereceğim’’dersem, inanmayın. Vermeyebilirim. Hatta eminim, vermeyeceğim. Koskoca İngiltere Venezuela’ya altınlarını vermiyor, ben kimim ki?
En iyi silahımız el değiştiriyor
Kızlar artık makyaj malzemelerinizi ortalarda bırakmayın. Evde benden başka kadın yok, beyim mi kullanacak, babam mı ağabeyim mi, demeyin. Evet, onlar en büyük rimel ve ruj ortağımız çok yakında. Demedi, demeyin. Erkeklerin hep bize özendiğini biliyordum da bu kadarını ben de tahmin edememiştim.Heteroseksüel erkekler isyan etmişler. Bizim de makyaj yapıp kendimizi güzel hissetme vaktimiz geldi demişler. Bu lüks sadece kadınların elinde olamazmış. Hem de öyle hafif bir pudra ya da sivilce kapatmaktan bahsetmiyorum. Bayağı bayağı ciddi makyajdan bahsediyorum. Bunun için YouTube kanalları açıp doğru makyaj stratejilerini de detaylı bir şekilde anlatıyorlar. İzlediğim bazı videolarda kadınlara taş çıkaracak makyaj yapanlar var. Ağzım açık izledim. Bu arada en büyük şikayetleri sokakta kendilerine heteroseksüel olarak bakılmaması imiş! Biz daha gay’lerin makyaj yapıp sokaklarda gezinmesine yeni yeni alışmışken size, ‘’biraz sabır bacım’’ diyeceğim, o da ayıp mı olacak?
Benden çok var!
Beni deli eden cümleler… Ömrümde diyet yapmadım, hatta biraz kilo alsam iyi olacak. Benim öyle kıl tüy problemim yok, hayatımda epilasyona gitmedim. Makyaj yapmıyorum, gerek duymuyorum ki tenim porselen gibi. Spor yapmadan yaşayamam. Her gün bir kitap bitiriyorum. 3 dil biliyorum. Bunlardan herhangi birini, bir kadından duyunca kan akışım tersine dönüyor. Yüzümü ekşitip ‘’Neden, sen Saygon musun?’’ dememek için kendimi zor tutuyorum. Bir kadını kadın yapan bu işkenceleri yaşamak.3 gün yediklerimin ucunu kaçırsam, aldığım kiloyu tekrar vermem için 3 ay aç kalmam gerekiyor. Spor benim için işkencenin isim yapıp, moda olmuş hali. Makyaj zaten öyle yaşamımın bir parçası olmuş ki yapmadan köpeğimi kakaya götürmüyorum. Son çıkan tüm epilasyon cihazları ezberimde, teklemeden sayarım. Kitap okurum ama kendimi ikna etmem zaman alıyor. Çok seçici olduğumu da eklemeyim. Dil, bir dili daha kotaramadan ikinci dil de neyin nesi alla sen. İşin aslı astarı hal bende böyle iken haksız mıyım duyduklarıma verdiğim tepkiden. Yalnız olduğumu hiç sanmıyorum. Benden çok var. Bizim gibilerin yanında sağlığınız için sessizliğinizi koruyun derim!
