İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KADINLAR GÜNÜ VE TÜRK KADINI

YAYINLAMA:

Tarihçesi

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000′i aşkın kişi katıldı.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921′de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960′lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler ’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.

Türkiye’de Kadınlar Günü

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984′ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya devam ediliyor.

Türkiye’de Kadın Olmak

Yıl 2019 hala her haber bülteninde yok edilen kadın haberleri, hala gazetelerde göz göre göre gelen vahşet haberleri.

Türkiye'de kadınların karşısındaki en önemli meselelerden bir diğeri ise çalışma hayatında yeterince yer almamaları. Bu "ekonomik şiddet" olarak da değerlendiriliyor. Bunun yanı sıra bir de cinsiyete dayalı yatay ayrışma söz konusu. Kadınlar bazı sektörlerde tercih edilmiyor, ya da kendileri bu meslekleri tercih etmiyorlar. Örneğin sanayide kadın istihdamı yüzde 14 dolaylarında. Dolayısıyla kadınlar ekseriyetle hizmet, tarım, perakende, tekstil, gıda gibi sektörlere, düşük ücretli, düşük statülü ya da emeklilik imkanı sunmayan yarı zamanlı işlere sıkışmış durumda. Ayrıca kadın ve erkek arasında çok ciddi bir ücret farkı da söz konusu. Bu alandaki bazı çalışmalara göre, aynı işi yapan bir erkek 100 lira alıyorsa kadının aldığı ücret 80 lira seviyesinde kalıyor. Kadınların çalışma koşulları da oldukça ağır. Çoğunlukla sekiz saatin üzerinde ve asgari ücrete tabi olarak çalışıyorlar. Üzerine bir de günde ortalama dört saat süren ev işlerinin binmesi söz konusu oluyor. Birçok kadın bu ağır koşullar altında çalışmaktansa, maddi durumu el veriyorsa, çalışmamayı tercih ediyor.

Tüm bunlara karşın yüksek profesyonel işlerde çalışan beyaz yakalı kadınlar açısından ise olumlu bir tablo söz konusu.

Bunun dışında:

•TÜİK’in girişimcilik istatistiklerine göre sadece yüzde 1.3’ü işveren konumunda

•OECD verilerine göre, Türkiye’de kadınlar aynı işi yaptıkları erkeklerden yüzde 20 daha az kazanıyor. Kadınların yüzde 92’si sendikasız, yüzde 25’i güvencesiz.

•Eğitim seviyesi yükseldikçe kadın erkek arasındaki ücret farkı da artıyor.

•Şirketlerdeki kadın yöneticilerin sayısı 15 yılda sadece yüzde 2 arttı!

•DİSK: 'Kadınların yarısı kayıt dışı çalıştırılıyor'

•Çocuk, temizlik, bulaşık, yemeğe ayrılan zamanda kadınlarımız OECD şampiyonu.

•Çocuk yaşta zorla evlendirilenlerin ve anne olanların sayısı arttı. Her 10 kadından en az 3’ü 18 yaşının altında evlendirildi. 17 bine yakın kız çocuğu doğum yaptı. Doğum yapan kız çocuklarının 234’ü ise 15 yaşın altında.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...