İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ÇAKILMA

YAYINLAMA:

Sert bir film ve güçlü bir anlatım. Aratacaksanız La Haine diye yazın internete, karşınıza çıkar. Elli katlı bir binadan aşağı düşen adam indiği yere doğru hızla çakılırken “Şimdilik her şey yolunda” diyormuş. Filmde geçen bu. Sonrası ise herkesin malumu, hazin bir son. Bir toplumun düşüşü sanatçının penceresinden böyle görünmüş. Sezgilerin şiirsel anlatımla buluşmuş hali.

Geçen günlerde Etiyopya’dan Kenya’ya hareket halindeki bir Boeing uçağı çakıldı. Kurtulan olmadı. Uçak kazaları daha ziyade Rus uçak modellerine mahsustu veya pilotaj hatalarından kaynaklanıyordu. Şimdiyse aynı modelin kırıma uğrayan ikinci uçağından söz ediyoruz. Durum ciddi. Türk Hava Yolları’nın da içinde olduğu birçok havayolu şirketi Boeing’in bu modelinin uçuşlarını ikinci bir duyuruya kadar kaldırdılar. Yerde duran Boeing, çakılandan daha az zarar veriyor. İşin sonu nereye gider bilinmez.

Etiyopya’ya gidiyoruz. Uçağın içindeki yolcu profili Nuh aleyhisselamın gemisine benziyor. Her milletten insan var. Etiyopyalı ve Kenyalılar uçak yolcularının küçük bir kısmını oluşturuyor. Turistik bir seyahatteler mi? Hayır. Çoğu uluslararası yardım kuruluşlarının çalışanları ve yöneticileri. Afrika’daki yardım faaliyetlerinin merkezi olan iki kilit ülke Etiyopya ve Kenya’da görevli 33 ayrı milletten insan. Buna göre yolcuların 32'si Kenya, 18'i Kanada, dokuzu Etiyopya, sekizi İtalya, sekizi Çin, sekizi ABD, yedisi İngiltere, yedisi Fransa, altısı Mısır, beşi Hollanda, dördü Hindistan, dördü Slovakya, üçü Avusturya, üçü İsveç, üçü Rusya, ikisi Fas, ikisi İspanya, ikisi Polonya ve ikisi İsrail pasaportuyla yolculuk ediyormuş. Uçaktaki diğer milletlerden insanlar da şöyle: Belçika, Endonezya, Somali, Norveç, Sırbistan, Togo, Mozambik, Ruanda, Sudan, Uganda ve Yemen. Sahada hangi milletlerin faaliyet gösterdiğini görmenin yanı sıra insani yardım kuruluşlarının çalışanlarının böyle bir trajediye uğramasını üzüntüyle karşılıyoruz.

Barış getirmesi beklenen dünya sistemini taşıyan uçağın yere çakılması basit mühendislik hatalarıyla izah edilebilir mi bilmiyorum. Pasaportunu taşıdıkları ülkelerin vicdanını temsil eden insani yardımcıların daha fazla yolcu almak için tasarlanmış bir modelin içinde ölüme yolculukları elbette havacılık sisteminin ötesinde dünyanın genel gidişatını da özetliyor. Karlılık temelli, zekayı ve kârı yücelten sistem, içine dünyanın iyi niyetli insanlardan bir kısmını alıp yükseklerden yere çakılıyor.

Etiyopya uçak kazası insanoğlunun yüzüne vurulmuş bir tokat. Dünya sisteminin neden beşten büyük olması gerektiğinin de açık bir ifadesi. Filmleri taklit eden hayatlarımızın içinde hayretimizi kaybetmiş olarak yaşamayı sürdürüyoruz. Sonraki facia haberine kadar gündemi işgal edinceye kadar gündemimizde kalacak. Cemal Kaşıkçı’nın düşüşünü de aynı umarsızlıkla izlememiş miydik tüm dünya olarak?

Ders olacak mı? Hiç sanmıyorum. O Fransız filminde şöyle söyleniyordu: Önemli olan düşüş değil, yere çarpıştır. Paramparça olmuş insanlık bize yere çakıldığımızı gösteriyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...