İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AYILAR VE İNSANLAR

YAYINLAMA:

Güvercinler; posta için kullanılmış. İnek, koyun, keçi gibi hayvanların etinden, sütünden, derisinden hatta dışkısından faydalanılmış, faydalanılmakta. Pek çoğumuzun evinde kedi, köpek, kuş gibi şirin yaratıklar bulunuyor. Kendi çocuğumuzdan ayırt etmediğimiz şirin yaratıklar.

Yanan bir sobanın başında bir kedinin ya da bir köpeğin başını okşamak dünya üzerindeki en büyük keyiflerinden biridir diye düşünüyorum. Bize hep karşılıksız veren bu yaratıklara, çoğu zaman haksızlık etmişizdir.

Hangi hayvan karnı tok iken saldırır?

İnsanoğlu ile birlikte yaşayan hayvanların dışında, birde aynı doğayı paylaştığımız her geçen gün varlık alanlarını daralttığımız hayvanlar da var. Havayı, suyu, toprağı kirleterek sadece hayvanları değil bitkileri ve hatta kendimizi yok etmeye çalışan bizler, bunlar yetmemiş birde turizm adı altında pusuya düşürüyor yok ediyoruz. Kendini yok etmeye çalışan, ötekini yok etmez mi? Cevap alınamayacak bir soru da; hangi hayvan tok iken saldırır?

Geçen gün bir dostumdan duydum. Çok hoşuna gitti hikâye. Ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilmiyorum. Ancak günümüzdeki insanoğlunun kendi nesli ile ilişkilerinde hazımsızlığından, sabırsızlığından duyduğum rahatsızlık için paylaşmak istedim.

Olay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sahilden uzak yerleşimlerinin birinde yaşanmış. Geçimini yaylacılıktan sağlayan yaşlı bir kadına, komşularından biri sormuş;

“Teyze, sen böyle tek başına yaylaya gidip gelmeye korkmuyor musun?” Diye.

Kadın ne cevap versin, yayla onun geçim kaynağı.

“Yok korkmuyorum.”

“Yahu nasıl korkmazsın. Yol patika, orman içinden geçiyor. İn yok, cin yok.”

Kadın “yok” demiş “korkmuyorum.”

“Peki, yolda patikada hiç ayı rastlamıyor mu?“

“Bazen patikada karşılaşıyoruz” demiş.

Soruları soran kişi şaşırmış, biraz da alaycı bir ifade ile

“Yahu teyze ayı ile aranız nasıl, karşılaşınca gelince ne yapıyorsunuz o patika yollar da?”

“Hiçbir şey yapmıyoruz, konuşmuyoruz. Ben yukarı doğru çıkınca sırtımda yük varsa; yoldan çıkıyor yol veriyor bana. Ben yukarıdan aşağıya inerken, o aşağıdan geliyorsa ben yoldan çıkıp yol veriyorum. Birbirimizi idare ediyoruz” demiş.

Aynı coğrafyayı paylaşan iki canlı, duruma göre birbirlerini idare ediyorlar. Çok şaşırtıcı değil mi? Düşünüyorum da bazen caddede yürürken her hangi birine yanlışlıkla çarpsam ya da ayağına bassam, bu tesadüfün sonucu ne olur acaba?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...