İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SIRADANLIK… SIĞLIK… KÖTÜLÜĞÜN HAMURU…

YAYINLAMA:

“İnsanın en yararlısı, insana yararlı olandır” der Mevlana…

Son bir haftadır yaşadığımız akıl almaz olaylar “kötülük” kavramının ne olduğunu, insanın kötülükle imtihanını ya da kötülüğün insanı hangi temellerde kuşattığını yeniden sorgulatır türden…

En basit yorumuyla açıktır ki; kötülük, insana değer kazandırılmadığında oluşur.

Ahlak psikolojisi bunu “insanın içinde yaşadığı çevreden edindikleriyle şekillenen davranışlarında ortaya çıkar...” tezi ile yorumlar.

Yine ahlak psikolojisi kötülüğün olmakta olana ilişkin bir gölge olduğunu, içe doğru bir yansımanın getirdiği “kirli yönümüz” olduğuna vurgu yapar…

Doğrusu, insanın insanla bağ kurmadığı anlarda ortaya çıkar, kötülük…

ABD’li Sosyal Psikolog Baumeister’in kötülüğün kaynağına ilişkin gördüğü sebepler ilginç başlıklar içeriyor.

Önce, para veya iktidar anlamında maddi kazanç sağlamak diyor Baumeister.

“Kişi parayı ele geçirmek için saldırganlığa başvurur veya gayriahlaki yöntemler kullanır çünkü meşru yöntemlerle başarıya ulaşamayacağına inanır” diye açıklıyor.

İkinci olarak “bir kişinin bencilliğinin tehdit edildiğini hissetmesidir” diyor ve açıklıyor:

“Suçlular, psikopatlar yüksek ‘özsaygıya’ sahip kimselerdir. Kendileri hakkında sahip oldukları olumlu benlikleri sorgulandığında saldırganlık ortaya çıkabilir.

Ego tehditlerine en duyarlı kişilerdir bunlar. Kendi değerleri hakkında şişkin kanaatlere sahiptirler. Şiddet, ego tehdidinin kaynağına yönelir, onu susturmak, yıldırmak, cezalandırmak ister.”

Şimdi bir ‘insan’ çıkıyor, havaalanında uçağına binmeye hazırlanırken gecikme olacağı bilgisini alıyor ve ahlak sınırlarını aşarak bilet kontrolü yapmakla görevli bir çalışana ağza alınmayacak sözler sarf ediyor.

Haddini epey aşıyor ve saldırganlığını “O koca k..ını büyütene kadar birazcık aklını çalıştır”, “Sokak süprüntüsü”, “Ben çingenelerle temas etmiyorum” sözleriyle ortaya koyuyor…

Sebep ne? ‘hanımefendi’nin uçağa biraz geç binecek olması.

Sonuç ne? “bir psikopatın yüksek ‘özsaygı’ sorunu” sonucundaki saldırganlık!

Acaba bu KÖTÜLÜK hamurumuzun kaçta kaçı?

Not: İnsan Hakları Beyannamesi’nin beşinci maddesi:

“Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz”

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...