İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BÜLTEN GAZETECİLİĞİ

YAYINLAMA:

2-3 otomotiv gazetecisinin “özel haber”, röportaj ve köşe yazısı çabasının dışında baştan sona gelen basın bültenlerinden oluşan sayfalar çoğunluktadır. Daha geçen hafta birçok otomotiv şirketinin PR’ını yapan bir arkadaşıma “sen çalışmaz ve bülten göndermezsen bazı günlük gazetelerin otomotiv sayfası nasıl dolacak” diye espri yapmıştım. Tabi aslında espri değildi! Sonuçta kimse bülten haberi kullandırmak konusunda kimseyi zorlamıyor. Kullanmayan “gazeteciler” de kullanmıyor işte. Ama ne yazık ki; sürekli ve ağırlıklı olarak PR şirketlerinden gelen hemen hemen her bültenin kullanılmasının altında yatan başka nedenler var. Öncelikle mesleki tembellik, çalışmamak, araştırmamak ve sorgulamamak. Lansman davetinin dışında kalmamak, özel kullanımlar için alınan sözde “test” özünde “jest” otomobillerinin hatırı, bir takım “ahbap-çavuş ilişkileri ne yazık ki bazı meslektaşlarımızı “bülten haberciliği”ne adeta mahkum ediyor.

Örneğin bu hafta otomotiv gazetecileri onlara her pazartesi gönderilen tüm otomotiv sayfalarına bir baksınlar. Kim özgün haber yapmış, özgün bir köşe yazısı yazmış, kimileri bülten haberciliğine dayanmış. Dediğim gibi kimse kimseyi bülten haberciliğine zorlamıyor. Birçok bültende de “haber değeri taşıyan bilgiler olabiliyor. Ama bütün işleri pazartesi günleri sadece bir sayfa otomotiv haberi yapacak olan arkadaşların, işi “salla başı al maaşı” mantığı ile “koy bülteni, kimseyi eleştirme, sürekli istenilen haberleri yap” prensibi ile çalışmaları şaşırtıcı. Biz otomotiv gazetecilerinin görevi “otomotiv sektörü”nü ve “PR şirketleri”ni desteklemek değildir. Sektörü, sektörün içindeki dinamikler kurtarır merak etmeyin. Bizim işimiz olanları “haber” yapmak diye düşünüyorum. Genel müdürlerin, PR ajanslarının beğeneceği “goy goy haberleri” yapmak işimiz olmamalı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...