İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Işıkları kapatın, film başlıyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bu hafta sonu eğer başka planlarınız yoksa, ailece oturun koltuklarınıza ve Wonder/Mucize filmini izleyin derim. Stephan Chbosky’in yönettiği, 2017 yılı yapımı olan bu keyifli filmi izledikten sonra düşüneceğiniz ve sorgulayacağınız birçok şey olacak. 
R.J.Palacio’nun aynı adlı kitabından uyarlanan filmin başrollerinde; Owen Wilson, Julia Roberts, İzabela Vidovic, Jacob Tremblay oynuyor. Filmde, arkadaşlık, aile, yardımlaşma, eğitim ile ilgili o kadar güzel şeyler var ki... 
    ***
Auggie Pullman(Jacob Tremlay)özel durumundan dolayı evde eğitim almış bir çocuktur. 5.sınıfa geldiğinde, ailesi okula gitmesi doğrultusunda karar alır. Uzaya meraklıdır, bir gün mutlaka uzaya gidebileceğini düşünmektedir. Star Wars hayranıdır. Başındaki astronot kaskı, odası, giysileri hep uzay temalıdır. Auggie’nin okulda, toplum içinde kendini kabul ettirebilme çabalarına tanık olacaksınız. Anne ve babanın iletişimini, öğretmenlerin ve okul müdürünün bilinçli yaklaşımı hayran bırakıyor. Ablası Via(İzabela Vidovic) evin görünmeyen, ihmal edilen çocuğunu öyle güzel anlatıyor ki, rolünde çok başarılı. 
Film bir kişi üzerinde yoğunlaşmıyor, her karakter başrol oyuncusu, asla acıtasyon, çaresizlik, isyan gibi durumlar söz konusu değil. Julia Roberts ve Owen Wilson’ın da performansları müthiş! 
“Belki başkalarının düşüncelerini bilseydik, hiç kimsenin sıradan olmadığını farkederdik. Zorlu bir mücadele veren herkese karşı nazik olun ve insanların aslında nasıl biri olduğunu görmek için tek yapmanız gereken şey bakmak.”
Hafızamda uzun süre kalacak bu filmi, mutlaka ama mutlaka seyretmenizi öneririm.
    ***
INTO THE WILD/ ÖZGÜRLÜK YOLU
“Ücra ormanlarda haz vardır. Issız kıyılarda mest olurum. Kimsenin rahatsız etmediği bir çevre vardır. Derin denizlerde ve uğultusunda bir şarkı vardır. İnsanı daha az sevmem ama doğayı ondan fazla severim.”demiş Lord Byron. 
    ***
İkinci film, büyük bir şehirden, doğal hayata gitmek için yollara düşen, kariyer denen şeyin 20.yy dayatması olduğuna inanan üniversite mezunu bir gencin, tüm parasını hayır kurumlarına bağışlayıp başıboş yollara düşmesini konu ediyor. Telefonsuz, saatsiz, sigarasız, sırt çantası ve bir kaç kitap ile...
Sean Penn’in yönetmenliğini yaptığı 2007 yılı yapımı filmin başrol oyuncuları;Brain H.Dierker, Catherine Keener, Craig Mutsch, Hal Holbrook, James O’Neil.
Alex, yolların evi olduğuna inanmış bir seyyah. Medeniyet tarafından daha fazla zehirlenmemek adına, ailesinden habersiz ilkel bir yaşama doğru yol alır. Yanında kitapları olduğu halde, ateş yakmak için cebindeki paraları kullanması, insanın parası olduğunda daha ihtiyatlı olmaya çalıştığı düşüncesinden çıkar. Baskılar, zorunluluklar, göstermelik evlilikler, ikiyüzlülükler ve politikacılardan sıkılmıştır. Amacı sadece macera değildir, hayatın ve ölümün anlamını sorgulamaktadır. Ona göre, özgürlük ve yalın güzellik vazgeçmek için fazla güzeldir. İnsan ruhunun özü yeni deneyimlerden oluşur.
Yollarda tanıştığı insanlardan yeni beceriler öğrenir. Hepsi onun ruhuna ve yaşamına birşeyler katar. Alex belki de birçoğumuzun hayalini gerçekleştiriyor ne dersiniz?
Ailece izleyebileceğiniz harika bir film, bence izlemeye değer.
    ***
Konuya ilgi duyanlar için, Natüralist yazar ve çevrecilerden olan, Henry David Thoreau’nun “Doğal Yaşam ve Başkaldırı” kitabını önerebilirim. Önsüzünden küçük bir alıntı ile merak edenlere bilgi vereyim; “Thoreau, felsefesini yaşama geçirmek amacıyla 1845 yılında Walden Gölü’nün kıyısında bir kulübe inşa etti. Burada doğayı gözlemledi, çiftçilik yaptı ve bunları bir günlüğe kaydetti. Doğal dünyada bilinçli yaşamayı, sadece en temel ihtiyaçlarını dikkate almayı ve hayatın öğretmesi gerekeni öğrenmeyi arzuladı. Thoreau, sıradan günlük olayları, doğadaki detayları gözlemleyerek, insanoğlunun temel sorunlarını derin bir bakış açısıyla ele alıyor.”
    ***
Özüme yeni deneyimler katmak için, yeni insanlar tanımak, keşfetmek ve hayatın anlamını sorgulamak için bende yola çıkıyorum. Bu nedenle bir süre yazı yazamayacağım. Kısa bir süre sonra görüşmek umuduyla,
Sevgiyle kalın

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...