İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Recep Efendi, Bay Kemal ve ezber bozan Muharrem efendi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ülkeyi yöneten ve tek adam olup bunu devam ettirmeye çalışan AKP’nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın laflarına bakın. “Şerefsiz, alçaksın ve namussuzsun, haysiyetsiz, müfteri, terörist, vatan haini, din bilmezler, ayyaşlar, sen camiyi ne bilirsin, çırak bile olamazsın     vs. vs..”
Kime söylüyor yine kendisi gibi ülkeyi yönetecek olan rakiplerinden Muharrem İnce’ye ve, “Bay kemal” dediği Kemal kılıçdaroğlu’na.
Kılıçdaroğlu, devlet yönetimi ve bürokrasisinden geldiği için sokak ağzına düşmüyor ve sürekli Erdoğan’ı televizyona davet ediyor. Erdoğan buna cevap vermediği gibi, “Üzerimden kimseye reyting yaptırmam” diyor.
Meydanlara çıkmayıp kapalı salonlarda STK larla görüşmelerini sürdüren Kılıçdaroğlu ise ısrarını yıllardır sürdürüp duruyor.
Muharrem ince, Cumhuriyet Halk Partisinin bu güne kadar uyguladığı politikaları değil kendi ekibi ve buluşlarıyla yeni politikalar ve söylemlerle kampanyasını sürdürüyor.
Bu yüzden bu seçimde hep AKP’nin arkasından giden CHP şimdilerde AKP yi peşinden koşturuyor.
Önceleri Erdoğan gündem yaratır CHP arkasından giderdi. Şimdi İnce gündem yaratıyor ve Erdoğan onun arkasından gidiyor.
Böylece yukarıda belirttiğimiz hiç de hoş olmayan, liderler konuşurken çocukların izlememesi gereken söylemler ortaya çıkıyor.
İnce, Erdoğan’ın, “Bana bak Muharrem Efendi” demesine karşın, “Söyle bakalım sana bakıyorum Recep efendi” sözleriyle cevap verip, “Senden ekonomi öğrenmek istiyorum, hadi bir kanalda emekli olmak üzere olan bir usta olarak bana öğret” diyor.
Yine cevap yok. Kanallara tek başına çıkıp gazeteci ve televizyoncuların sorsak mı, sormasak mı cinsinden soruları sıkıla, mıkıla sorulan soruları bildiği gibi cevaplıyor. Orada cam var mı yok mu bilmiyorum ama, bazen bazı şeyleri yanlış söylüyor. Danışmanları neden ikaz etmez, ya da edemiyorlar mı onu da bilmiyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı gün gibi ortada. Parlamenter çoğunluk ise net değil. Daha önceki seçimlerde sandık kuşkusu olmayan Erdoğan son zamanlarda, “Sandıklara sahip çıkın. HDP barajı geçmemeli ki, biz çok milletvekili alalım” diyor.
Önceki gün İçişleri Bakanı soylu, CHP’lilere seslenerek kendi partilerine oy vermelerini istemesi de ayrıca düşündürücüdür.
Bu kuşku yapılan ya da yapılacak, sandık ve seçim hilelerine karşı büyük tedbir alan CHP ve diğer partilerin çalışmasının yoğunlaşmasından, ya da İnce’nin “Seçim günü referandumda olduğu gibi değil sandıklar açıldıktan sonra, tıpkı Yalova Belediye Başkanlığı seçimlerinde tuttuğum nöbet gibi, YSK’nın önünde avukatlar ordusuyla sonuç alıncaya kadar bekleyeceğim” demesi mi endişelendiriyor?
Ülkemiz 24 Haziran’dan sonra yeni bir parlamentoyu oluştururken, hükümeti kuracak olan Cumhurbaşkanının kim olacağı 8 Temmuz’a kalıyor. Bu arada Parlamento da oluşacak sandalye sayısı da 8 Temmuzu elbette etkileyecek.
Erdoğan tek başına iktidar olamayacağını anlamış olmalı ki, “Parlamentonun durumuna göre koalisyonda yapabiliriz” diyor.
İnce ise yine ezber bozarak, “Benim yardımcılarım ve kabinem hazır ve şimdiden çalışıyorlar” diyor.
Hadi bakalım kolay gelsin. Uzun ince bir yol ve yolun sonu görünüyor.
İsteğim;
Ülkeyi yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların birbirlerine yarın iktidarı ve muhalefeti ile ülkemizi beraber idare ederlerken, ülkemiz ve vatanımız için bir arada olacaklarını unutmamaları ve birbirlerine kırıcı davranmamaları, çeşitli sıfatlar üretmemeleri ve onları izleyen çocuklarında konuşma dillerini     bozmamalarıdır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...