İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Hayatı yeniden yaşayabilseydik eğer…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Amerikalı gazeteci yazar Erma Bombeck. Erken yaşta babasını kaybetmesine, acayip fakirlik içinde geçen çocukluğuna, 20 yaşına gelmeden teşhis edilmiş ciddi böbrek rahatsızlığına, fazla geçmeden böbreklerinin iflas edeceğinin söylenmiş olmasına rağmen "vücudumun hayatımı yönetmesine izin vermem" konulu bir azim girişimiyle üniversiteyi bitirip gazeteci olmak için tırmalamış.
Bu arada evlenip bir kaç çocuk sahibi olmuş.
30’lu yaşlarının sonuna kadar da herhangi bir gazetede dikiş tutturamamış.
İşsiz kaldığı bir dönemde bir gazete sahibini azıcık bir paraya gazetesinde ev, annelik, günlük hayat vs konulu yazılar yayınlamaya razı etmiş.
At wit's end isimli ufak bir köşe yazmaya başlamış ve bu yazılarla birden bire patlamış.
Sonrasında köşe patlayınca bir fenomen haline gelmiş.
Yazarımız ünlü olmuş para kazanmış kazanmasına ancak genç yaşta yakalandığı böbrek kanseri onun birkaç yıl önce, erken yaşta ölümüne sebep olmuş.
İşte o yazarın ölümü beklerken, ölmeden kısa süre önce ‘hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer…’ önerileri bugünlerde birçok insana rehber olmaya devam ediyor.
***
Dikkatle bak, gerçekten gör, yaşa, vazgeçme. Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç. Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor, diyen Erma Bombeck bakın ‘hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer…’ derken neler öneriyor:
-Hastayken yatağa girer dinlenirdim.
-Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.
-Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.
-Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.
-Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.
-Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.
-Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.
-Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim.
-Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.
-TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.
-Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım.
-Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey.
-Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim.. Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim" derdim.
-Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu.

GÜNÜN SÖZÜ:
İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler… (FRANSA ATASÖZÜ) 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...