İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Zavallı torunlarımız

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ülkemizin ve dünyanın gidişatını okudukça çok üzülüyorum. Bu kötü şartlarda yıllarca yaşamamıza rağmen ben neslimizi yine şanslı görüyorum. Zaman zaman haberleştiğim arada sırada uğradığım WWF (Doğayı Koruma Vakfı) yayınlarından "Yaşayan Gezegen 2012 Raporu"na göre, hızla yükselen nüfus artışı ve doğal kaynaklara olan aşırı talep yüzünden 2030'larda, 2040'larda iki dünya olsa bile ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak. 
WWF tarafından gezegenin durumunu belgelemek için yayınlanan ve tüm dünyada lansmanı yapılan "Living Planet Report 2012", bu nüfus artışı ve aşırı tüketim nedeniyle insanoğlunun yeryüzündeki kaynaklara yönelik talebinin çok hızlı büyüdüğünü ortaya koyuyor varoluşumuzun kaynağı olan "biyolojik çeşitlilik" üzerinde muazzam bir baskı oluşturan bu durum, gezegendeki tüm canlıların güvenliğini, sağlığını ve refahını tehdit ediyor. 
Londra Zooloji Derneği ve Küresel Ayak İzi Ağı işbirliğinin iki yılda bir yayımladığı Yaşayan Gezegen Endeksi de son kırk yılda biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte yüzde 30 azaldığını bildiriyor. Rapora göre, 1950'lerden bu yana nüfus iki kat artmış bu nüfus artışı ve aşırı tüketim böyle giderse 2040 yılında yeryüzünün doğal kaynaklarında ihtiyacımızı karşılamak imkânsız olacak. Bu derde çözüm yok mu? Var ama insanların işine gelmiyor. Sanki elimizin altında bir gezegen daha varmış gibi yaşıyoruz. Peki ne yapalım çözümlerden biri atıklarımızı azaltmak, suyu akılcı yönetmek, ormanlarımıza sahip çıkmak ve rüzgar, güneş gibi yenilenebilir kaynakları kullanmak gerekiyor. 
Bakın Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden bir hocamız Karadeniz'de doğru dürüst 5-6 çeşit balık kaldı. Karadeniz kıyısı olan ülkelerden gelen kirlilik denizi yakında çöplük yapacak diyor. Ekonomik değere sahip 23 türden birçoğu avlanma yanlışları ve kirlilikten artık sadece hamsi, istavrit, mezgit, sargan ve kalkan görebiliyoruz. Kirliliğe bağlı olarak, kolyoz, uskumru ve kılıç balığı türleri görünmez oldu. 
Marmara'da öyle. 25-30 yıl önce ben bile Büyükçekmece'de zargana tutardım şimdi yok artık. Bizden sonraki nesilleri düşünerek eğitimli, bilgili, bilinçli nesiller yetiştirmeliyiz. Gelecek nesillere yaşam hakkı tanımalıyız. Sağlıklı kalmanız dileklerimle. 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...