İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Aydınların muhitinde istila!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

“Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya” diye ferman buyurmuş 13 mayıs 1277’de Karamanoğlu Mehmet bey. 
Bu fermanla yeniden hayat bulan Türkçe, devlet dilinde ağırlığı bulunan Arapça ve Farsça'ya karşı önemli bir ağırlık kazanmış, Türk kültürünün korunması, gelecek nesillere aktarılması ve millet bilincinin sağlanmasında en temel miras olan Türkçenin önemi vurgulanmış oluyordu.
Daha önemlisi Türkçe ilk defa resmi dil kabul ediliyordu 13 Mayıs 1277’teki bu fermanla.
742 yıl önce milli duygularla, doğru hamlelerle ve kesin bir ferman’la korunan Türkçe’mizin  bu günde aynı duygular vr beceri içinde korunduğunu kaç kişi söyleyebilir?
 Arapça’nın  istilası, tabelalarda ve İstanbul metro istasyonlarındaki ekranlarda arapça haberlerin yer almasıyla son raddeye varmış durumda.
Eminim ki bundan en az benim kadar rahatsız olanlar vardır. 
Sizce de arap alfabesini okuyamayışımızı  bırakın, ne yazdığı konusunda en ufak bir fikrimizin bile olmadığı tabelaların ülkeyi istilasıyla koca bir millet kültür erozyonuna uğratılmıyor mu?. 
Bunun özgürlükle falan alakası yok. Bu resmen memleketin ayarlarıyla oynamaktır, kültürünü dönüştürmektir milli duyguların ufak ufak katledilmesidir. 
Milliyetçi ve Türk kültürüne sıkı sıkıya bağlı iktidarın bunu önemsemeyişinin mantığını ben kendime anlatamadım nasıl açıklanabilir ki?
Düşünebiliyormusunuz, Ülkenize sığınmacı olarak aldığınız yabancıların yabancılık çekmemesi için kendi kültürünüzün, dilinizin yozlaşmasına izin veriyorsunuz.
Bu saçmalık hata mıdır? Bence değildir ama ama İhmal değilse yozlaştırma politikası olabilir mi? Diye sormadan edemiyorum.
Ülkemizdeki yabancı mültecilerle anlaşabilmek için dil öğrenmesi gereken bizler mi olmalıyız?
Türkçeyi Arapçaya tercih eden yada Arapça istilasına müsaade eden zihniyetin, Türk toplumunun örf, adet, gelenek, göreneklerini nasıl koruyacağı hakkında bilgisi olan var mı?
Avrupa’da zorluk çekmeyelim, onlarla anlaşabilelim  diye istasyonlarda, duraklarda Türkçe yazı gören var mı? 
Başka ülkelerde Telefon oparatörlerinin  anonslarını  Türkçe yaptığına şahit olan var mı? 
Türkçe’yi koruma yolunun sadece Arapçaya karşı savaş açmayla mümkün olamayacağını herkesin kesinlikle bilesi gerek. Yazılış ve okunuşu değiştirilerek kullanılan kelimeler, kurulan cümleler de dil yozlaşmasının temel sorunlarını oluşturuyor.
TSE’nin, “Kurum ve Kuruluşlarda Kullanılan Tabelalar İçin Kurallar” taslağına göre, tabelalarda yabancı dilde ifade istenilmesi halinde, yabancı dildeki kelimeler Türkçe metnin altına yüzde 25 küçük puntolarla yazılmasını öngörüyor. 
Ekonomik ve kültürel sömürüyü perdeleyen küreselleşme simidine sarılanların bu gerçekleri     göz önüne alarak ortak dil Türkçeye saygı göstermelerini sağlamak önceliklerimziden biri olmalı bizim için.  
”Dilimiz, aydınların muhitinde kaybolmuştur” diyen Atatürk bu günleri mi gördü?
Sizi bilmem ama kendi ülkemde hangi dilde olursa olsun, okuyamadığım anlamını bilmediğim ve Türkçe’nin önüne geçen yüzbinlerce tabela görmek beni rahatsız ediyor. 
Kendi dilimizi koruyamıyoruz Bu suç değil; ama ayıp! 
Şu an maalesef, Ekonomik ve kültürel sömürüyü perdeleyen küreselleşme simidine sarılanların bu gerçekleri göz önüne alarak ortak dil Türkçeye saygı göstermelerini dilemekten başka bir şey yaptığımız yok mu acaba? “ilgililere duyrulur”
Bir daha ülkeye "Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya."  Diyen bir Karamanoğlu Mehmet bey gelir mi? bilmem ama bu konunun ötelemeyle geçiştirilemeyeceğini ileride daha farklı ve daha ciddi toplumsal sorunlara sebep olacağını biliyorum.
Çünkü Türkçemiz sessizleşiyor! bunu kaçımız hazmedecek onu da siz düşünün.
Vesselam

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...