İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

23 Haziran seçimleri ve HDP gerçeği

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İstanbul seçimlerine 25 gün kala, siyaset kirli yüzünü göstermeye başladı. Özelliklede sosyal medyada kişilere yönelik kaynağı belli olmayan, çoğu montaj bilgi, belge ve videolar paylaşıma sunuluyor.
İktidar kanadı, devletin tüm olanaklarını kullanmaktan çekinmediği gibi, dış ilişkiler ve güvenlik alanlarında ve terör sorununda yeni projelerle oy avcılığı yapıyor.
İmralı görüşmeleri sonucu ölüm oruçlarının, açlık grevlerinin sona ermesi kuşkusuz sevindirici gelişmeler ancak bu olayın perde arkasına ilişkin, AK Partinin beklentilerine yönelik çok çeşitli söylentiler var.
Şu bir gerçek ki; CHP nin kazandığı tüm büyükşehirlerde HDP’nin stratejik oy kullanma kararının çok büyük etkisi var. Yaklaşan İstanbul seçimlerinde de Kürt oyları yine belirleyici olacak.
Bir yandan İstanbul’a yerleşmiş Anadolu insanlarıyla ilgili özel bir çalışma başlatan Cumhur ittifakı, diğer yandan Kürt yurttaşların oylarını alabilmek adına bir dolu siyasi ve sosyal hamleler yapmaya başladı.
Şu günlerde ekonomik ve toplumsal yaşamla ilgili atacağı bazı adımlarla da seçim sonuçlarını etkilemeye çalışacağı gözleniyor.
Irak’a yönelik başlatılan sınır ötesi harekatın da İstanbul seçimleriyle ilintisini görmezden gelemeyiz.
Gelinen bu nokta da herkesin derdi Kürt oyları ama bir yandan da Pençe operasyonuyla belli yerlere mesajlar gönderiliyor.
İlginçtir; herkesin Kürtlere ihtiyacı var ama hiç kimse de Kürtlere yakın görünmek istemiyor.
“Benden uzak dur ama oylarını da bana ver” şeklinde somutlanan bu popülist politikaya karşı şimdi en çok merak edilen HDP’nin tavrı.
Bir yanda Kandil ve İmralı’yla yapılan pazarlıklar, öte yandan demokratik siyaset rotasını sürdürmeye çalışan Selahattin Demirtaş ve ekibi.
Kuşkusuz bu seçimlerin belirleyicisi olarak alacakları tavır çok önemli ama karar ne olursa olsun, HDP içerisinde bir ayrışmayı da     beraberinde getirebilir.
Kısa vadede, içinde bulunduğumuz siyasi iklimden dolayı pek dışarıya yansımayabilir ama uzun süre gizli kalması da pek mümkün     görünmüyor.
HDP yönetim kademelerinde bu çelişkiler yaşanadursun Kürt seçmenlerin her zamankinden daha objektif davranacaklarını düşünüyorum.
Millet ittifakı içerisinde İYİ Parti ve özellikle de Meral Akşener’in HDP karşıtı tavırları, Kürt seçmende sıkıntı yaratıyor.
Bu duruma tepkilerini Balıkesir, Manisa gibi İYİ Parti adaylarının yarıştığı büyükşehirlerle kimi başka kentlerde açık biçimde gösterdiler.
Hiç kimsenin bu konuda HDP nin tavrını eleştiri hakkı olamaz.
Türkiye siyasi tarihinde bu denli önyargısız, hiçbir koşul dayatmadan, demokrasi ve özgürlük uğruna bir fedakarlık görülmüş değildir. 
Ancak bu ilkeli ve özverili yaklaşımına rağmen HDP ne iktidara ne muhalefete yaranabilmiş değil. Öyle olunca da bu kez daha dikkatli bir politika izlediklerini görüyoruz.
Yalnız şurası bir gerçek ki, HDP yönetiminin kararı ne olursa olsun İstanbul seçimlerinde İmamoğlu, Kürt seçmenden önemli bir destek görecektir.
Bu yüzden iktidar medyası bir yanıyla muhafazakar ve milliyetçi oyların önünü kesmek için İmamoğlu’nun Selahattin Demirtaş’la ilgili açıklamalarını çarpıtarak veriyor, diğer yandan CHP içerisindeki ulusalcı kesimin hassasiyetlerini kaşıyorlar.
Daha da önemlisi; iptal ettirerek zaman kazandıkları bu süreçte son güne kadar değişik     senaryoların peşinde olmaya devam edecekler.
Önümüzdeki iki hafta içerisinde çıkacak Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Erdoğan’ın talimatıyla meclisten geçirilecek yasalara iyi bakmak gerekiyor.
Peki! HDP bu karmaşık siyasi ortamda nasıl bir tavır sergileyecek?
Aslında kendilerine uygulanan bu sahte, ikiyüzlü politikalar karşısında alacakları kararların hiç biriyle ilgili kimsenin söyleyecek tek sözü olamaz.
Ama Türkiye siyasetinin ihtiyacı olan bir siyasi parti olarak eğer kendileri de hala bir Türkiye partisi olmak istiyorlarsa 31 Mart seçimlerde uyguladıkları “stratejik oy kullanma” kararlarını sürdürmeleri gerekir.
Her ne kadar, siyasi karizması tavan yapmış bir lider olarak Selahattin Demirtaş’ın ve binlerce siyasi tutuklunun özgürlüklerine kavuşabilmeleri için muhalefet kılını bile kıpırdatmamış olsa da, demokratik siyaset içerisinde yoluna devam etmesini beklediğimiz HDP’nin ve Kürt seçmenlerin bir kez daha Ekrem İmamoğlu’na destek vermelerinde yarar vardır diye     düşünüyorum.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...